Logo

10. Hukuk Dairesi2024/10039 E. 2024/12305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesinde belirtilen süre içerisinde Bağ-Kur sigortalılığı tescili için talepte bulunmadığı ve prim ödemediği, mevcut kaydının ise 2006 yılından itibaren olduğu gözetilerek, geriye dönük Bağ-Kur tescili yapılamayacağından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/146 E., 2024/1204 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 41. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/31 E., 2022/343 K.

Taraflar arasındaki Bağ-Kur sigortalılık tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili özetle; davacının Bağ-Kur sigorta başlangıcının 03.05.1993 tarihinden itibaren olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yeterli bir inceleme yapılmamış, eksik incelemeye dayalı yanlı ve yanlış karar verildiğini, davalı idare tarafından davacı müvekkiline verilmiş olan cevabi yazıya ve yine bilirkişi incelemesine konu edilen 2003 yılı öncesindeki başvuru hususunda Yargıtay kararlarının dikkate alınmadığını, re'sen tescil edilmesi gerektiğini, her geçen gün mağdur ve malul olduğunu, emekli dahi olamadığını belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Dosya kapsamından davacının 22.03.2006 tarihli Bağ-Kur giriş bildirgesine istinaden davacının 07.03.2006 itibariyle zorunlu bağkur sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Davacının 05.02.1993-27.05.1994 tarihleri arasında limited şirket ortağı olduğu anlaşılmakta ise de 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesinde belirtilen sürede zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescili yönünde talepte bulunmadığı ve prim ödemesi bulunmadığından geriye dönük bağkur tescili yapılamayacaktır. Dosya kapsamı mevcut delil durumu dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

" gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili özetle; istinaf aşamasında ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18 nci maddesi, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 8 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.