"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/796 E., 2024/1859 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/101 E., 2021/501 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının çalışmasının ve aylığının iptaline ve yersiz ödeme çıkartılmasına ilişkin kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, hizmet akdinin esaslı unsurunun fiili çalışmanın varlığı olduğunu, fiili veya gerçek bir biçimde çalışmanın varlığı tespit edilmedikçe sigortalılıktan söz edilemeyeceğini, hizmet tespit davaları kamu düzenine ilişkin olduğundan Mahkemece re’sen inceleme ve araştırma yapılarak çalışmanın varlığının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmasının Yargıtay içtihatları gereği olduğunu, yazılı belgenin aksi ancak eş değerdeki bir delille ispatlanabileceğini, Kurum işleminde bir usulsüzlük bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, davacının yaşlılık aylığının 01.09.2014 tarihi itibariyle kesilmesi ve 01.09.2014 - 17.01.2020 tarihleri arasında 81.918,44 TL yersiz ödeme olarak borç kaydedilmesi işleminin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, Kurum işleminin yerinde olduğunu, yeterli inceleme yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davacıya 12.08.2014 tarihli tahsis talebine istinaden 01.09.2014 tarihinden itibaren 5151 gün üzerinden 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-d maddesine göre aylık bağlandığı, Kurumun 01.03.2018 tarihli raporu ile Sinan Ürek iş yerinin sahte iş yeri olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davacının Sinan Ürek iş yerinde 07.03.2013 - 28.03.2013 tarihleri arasında geçen hizmetinin fiili çalışma olmaması gerekçesiyle iptal edildiği, buna bağlı olarak prim gün sayısının düşmesi nedeniyle aylığının da iptal edilerek 01.09.2014 - 17.01.2020 dönemine ilişkin yersiz ödeme çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 3 davacı tanığının davacının tekstil işinde makinacı olarak çalıştığını beyan ettikleri, davacının hizmet cetvelinde 04.11.1986- 11.08.2014 tarihleri arasındaki tüm çalışmalarının tekstil işyerlerinde geçtiği, yaşlılık aylığı bağlanmadan önce 30.04.2014 tarihinde 2 çocuğu için 664 gün doğum borçlanması yaptığı ve daha doğum borçlanması hakkının bulunduğu, ayrıca isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödeyebileceği anlaşılan davacının 22 gün için sahte sigortalılık yaptırmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı gibi, davalının sahte bildirim ile ilgili bir dahlinin olmayabileceği dikkate alınarak, 22 günlük 4/a çalışmasının eksik olduğu gerekçesi ile yaşlılık aylığının iptal edilmesi ve kendisine yersiz ödeme çıkartılması işlemlerinin hak ve nesafet kurallarına aykırı olacağı, hiç kimsenin kendi hatasından faydalanarak menfaat elde etmesinin MK’nun iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ve kanunla korunmayacağı ilkesi göz önüne alınarak, hukuka uyarlı olmayan Kurum işleminin iptali gerektiği kanaatiyle hüküm kurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafında mahkeme gerekçesi ve karar yerinde bulunarak davalı Kurumun istinaf talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut dosyada uyuşmazlık davacının sahte iş yerinde geçen ve fiili çalışmaya dayanmayan bildirimlerinin iptali nedeniyle aylığının iptal edilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali olup, mahkemenin kabul kararı ve uyuşmazlığa yaklaşımı yerinde değildir. Davacının 07.03.2013-28.03.2013 tarihleri arasındaki 22 günlük çalışmasının geçersiz sayılması halinde tahsis koşullarından 5150 prim gün şartının gerçekleşmediği sabittir. Ancak davacının hizmet cetvelinde 2016 yılında 11.02.2016 - 28.03.2016 tarihleri arasında 47 gün, 08.07.2016 - 30.09.2016 tarihleri arasında 84 gün, 4/a kapsamında sigortalı olması ve eksik kalan 22 prim gününün 2016 yılında geçen çalışmalarından tamamlanması halinde yeniden aylık şartlarının oluşması karşısında; 2016 yılında geçen çalışmalara göre tahsis koşullarının yerine geldiği tarih itibariyle aylığa hak kazanacağı değerlendirilmeli, aylığın bağlandığı tarih itibariyle yersiz ödeme miktarı tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
O halde İlk Derece Mahkemesince yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.