"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/361 E., 2024/1566 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/88 E., 2021/307 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Sakarya Gümrükleme ... Ltd. Şti.'nin 1/100 hissesine sahip ortağı olduğunu, şirketin Kuruma olan borcu nedeniyle ... plaka sayılı aracının 22.01.2020 tarihinde fiilen haczedildiğini, şirket borcu nedeniyle davacının şahsi malına el konulamayacağını, usulünce yapılmış bir icra takibi ve tebliğ edilen ödeme emri bulunmadığını, Kuruma 28.02.2020 ve 12.03.2020 tarihinde yaptıkları başvuruya cevaben, şirkete %1 ortak ve müdür olarak müteselsil sorumluluğun bulunduğunun iddia edildiğini, borcun muhatabının davacı olmaması, icra takibinin, ödeme emri tebliğinin satış işlemlerinin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle işlemin iptalinin gerektiği, bu nedenle Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 2020/280 E. sayılı dosyasıyla satış işlemlerinin iptali için dava açtıklarını, aracın satış ihalesinin 17.03.2020 günü yapıldığını ve aracın ihalede satıldığını, bunun üzerine Sakarya 4. İş Mahkemesinin 2020/60 E. sayılı dosyasıyla ihalenin feshi davası açıldığını, Mahkemenin dosyayı tevzi ederek Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2020/68 Esasına kaydedildiğini, Mahkemenin İcra Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiğini, İdare Mahkemesinin de İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdiğini, bu nedenle şirket borcu ile ilgili olarak 2020/16 satış dosyası üzerinden yaptığı şatış işlemleri ve dayanağı olan icra işlemleri ile davalı Kurumun 12.03.2020 tarih ve 4403135 sayılı işleminin kanuna aykırılık sebebi ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile:
''Davacının, şahsına ait araç için yapılan satış işlemlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 2020/280 Esas sayılı dosyasıyla iptal davası açılmış ancak Mahkeme, 19.03.2020 tarihli kararı ile davada İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiştir.
Davacı, araç satışına ilişkin ihalenin iptali için Sakarya 3. İş Mahkemesinin 2020/68 Esas sayılı dosyasıyla ihalenin feshi davası açmış, bu kere Mahkeme davada İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiştir. Dosya görevsizlikle Sakarya 3. İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve Mahkemenin 2020/98 sayılı Esasına kaydedilen davanın derdest olduğu, 12.10.2020 tarihli müzekkere cevabından anlaşılmaktadır.
Davalı Kurum tarafından Mahkemeye gönderilen 28.10.2020 tarihli müzekkere cevabı ekindeki 08.04.2020 tarihli Kurum içi yazışmadan, davacıdan talep edilen alacağın 2012/8 - 2020/2 ayları arasına ilişkin prim, işsizlik sigorta primi ve damga vergisine ilişkin olduğu açıklanmaktadır.
Davalı Kurum tarafından gönderilen müzekkere cevaplarında 2017/10876-10877-10878, 2016/10846-10847-10848 takip nolu ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edildiği, süresinde yapılan bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Şu halde davalı Kurum borçlusu Sakarya Gümrükleme ... Ltd. Şti.'nin ortağı ve 14.02.2012 tarihinden 15.02.2020 tarihine kadar şirketi temsil ve ilzama yetkili temsilcisi olan davacı ...'ın, aynı döneme ilişkin olup ödenmeyen prim, işsizlik sigorta primi ve damga vergisine ilişkin şirket borçlarından, şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varıldığından açılan davanın reddine karar verilmiştir. '' gerekçesine dayalı olarak "Davanın reddine,'' şeklinde karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile:
''Ticaret sicili kayıtlarına göre davacının dava dışı şirket olan Sakarya Gümrükleme ... Ltd. Şirketini tek başına şirketin amaç ve konusunun gerektirdiği tüm işlerde tek bayına temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu, bu kararın 22.02.2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan ettiği, temsil yetkisinin 15.02.2020 yılına kadar olduğu, aksine bir karar alınmadığı, davacının üst düzey yönetici olduğu, bu sıfatı gereği belirtilen tarihler arasında dava dışı şirketin davalı Kuruma olan borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, Kurumu dava dışı şirket Sakarya Gümrükleme ... Ltd. Şirketi ve yetkilileri hakkında prim borçları için takip başlatılarak ödeme emirleri gönderildiği, bunlardan birinin de davacı olduğu, davacıya 2017/10876- 10877-10878, 2016/10846-10847-10848 takip nolu ödeme emirlerinin tebliğ edildiği, borç döneminin üst düzey yönetici olduğu dönem olduğu, birden fazla takip bulunması üzerine tevhit ve birleştirme yapılarak tahsil işlemlerinin 2017/10876 sayılı takip dosyasından yürütüldüğü, davacının aracına ilk haciz şerhinin 2017 de verildiği, davaya konusu aracın bu araç olduğu, daha sonra 2019 da yeniden haciz konulduğu, dava dışı şirketin 2017 ve 2018 yılında çıkartılan kamu borçlarının yapılandırılmasına ilişkin kanun kapsamında yapılandırma taleplerinde bulunduğu ancak yapılandırma yükümlülüklerinin yerine getirilmediği, Sakarya Gümrükleme ... Ltd. Şirketinin vergi borçları nedeniyle yetkili sıfatı ile davacı hakkında takip başlatılarak ödeme emirleri gönderildiği, davacının üst düzey yönetici olduğu dönemi kapsayan dava dışı şirketin borçlarından bu sıfatı gereği Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, kesinleşmiş takipler nedeniyle aracına haciz konulduğu, satış işlemlerine başlanıldığı, Kurum işlemlerinin yerinde olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda, yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.''
''Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,'' şeklinde karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde:
a. Kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu,
b. İstinaf dilekçesinde ki hususları tekrar ettiğini,
c. İlk Derece Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini, söz konusu borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığını, usulüne uygun yapılmış bir icra takibi olmadığını, yapılandırma kapsamında şirket borçlarının ödendiğini, mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali ve satış işleminin iptali istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, dosya içerisine alınan bilgi ve belgeler, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.