Logo

10. Hukuk Dairesi2024/7127 E. 2024/8751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, vefat eden babasından dolayı aldığı yetim aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesi işleminin iptali ve aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve boşandığı eşinin boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, davalı Kurumun denetim memurları tarafından düzenlenen rapora karşı davacının aksini ispatlayamadığı, bu nedenle yetim aylığının kesilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/699 E., 2024/532 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/429 E., 2023/222 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; eşinden boşanmasından sonra kendisine davalı Kurum tarafından dul maaşı bağlandığını, bağlanan dul maaşının muvazaalı boşandığından bahisle kesildiğini, maaşın kesilmesi işleminin hukuka aykırı ve haksız olduğunu, eşinden muvazaalı boşanmadığını, aleyhine olan iddiaları gerçek dışı olduğu için kabul etmediğini, maaşının haksız kesilmesi işleminin iptali ile kendisine maaşının kesildiği tarihten itibaren yeniden maaş bağlanması için bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla, Kurum işleminin iptaline ve maaşının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;bu davanın haksız ve yersiz olup reddine karar verilmesi gerektiğini, sosyal güvenlik memuru tarafından düzenlenen 28.07.2021 tarihli ve 2021/412046/50 sayılı rapor ile davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının ve tarafların resmiyette boşanmalarına rağmen fiilen hiç ayrılmadıklarının tespit edildiğini, DESKİ Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda, ...'ye ait su aboneliğinin davacı ile birlikte ikamet ettikleri eve ait olduğunun anlaşıldığını, davacı ile aynı apartmanda ikamet eden ...'in, 1,5 yıl önce apartmana taşındığını, taşındığı tarihten itibaren davacı ile ...'ün aynı evde yaşadıklarını beyan ettiğini, davacının ikamet ettiği apartmanın giriş katındaki panoda 24.05.2021 tarihinde asılmış bulunan aidat listesinde, 7 no.lu dairede ...'nin isminin bulunduğunun görüldüğünü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın 59 uncu maddesinde, bu kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütüleceği, tespit edilen kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin yemin hariç her türlü delile dayandırılabileceği ve bunlar tarafından düzenlenen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağının düzenlendiğini, bu nedenle davacının denetmen raporunun aksini aynı değerde kuvvetli delillerle ispatlaması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının ve boşandığı eşinin boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşadıkları sabit olup Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tarafların birlikte yaşadıkları tespitini içeren raporun aksi ispat edilemediği, hal böyle olmakla, davalı Kurumca davacının hak sahibi sıfatıyla vefat eden babasından dolayı aldığı yetim aylığının başlangıç tarihinden itibaren iptal edilmesinde hata bulunmadığını, bunun yanı sıra, aylığın iptaline ilişkin Kurum işleminin iptalini gerektirecek başkaca maddi veya hukuki bir sebep de saptanmadığı gerekçesiyle davacının ölüm (yetim) aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ve aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması taleplerine yönelik davanın reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararını kabul etmediklerini, İlk Derece Mahkemesinin tanık beyanlarını yanlış değerlendirdiğini, davalı Kurum işleminin reddinin gerektiğini, beyanla İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yetim aylığını kesen kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun'un 56/son fıkrasıdır. Maddenin başlığı gelir ve aylık bağlanamayacak haller olup, maddeye göre; "ölen sigortalının hak sahiplerinden; ... eşinden boşandığı halde eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar 96 ıncı madde hükümlerine göre geri alınır. "

Madde 96 hükmüne göre "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;

a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,

"..itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır..."

Aynı Kanun'un 59 uncu maddesinin başlığı Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi olup maddeye göre; "bu Kanun'un uygulanmasına yönelik işlemlerin denetimi, kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eli ile yürütülür ...", maddenin 2 nci fıkrasında "Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına görevleri sırasında tesbit ettikleri kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir..." şeklinde düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.