"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2943 E., 2024/1475 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/324 E., 2022/36 K.
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; emekliliğe hak kazanan müvekkiline 01.06.2015 tarihinden emeklilik aylığı bağlandığını, daha sonra davalı Kurum tarafından müvekkilinin 05.02.2013-06.05.2015 dönemine ilişkin çalışmasının fiili çalışma olmadığı gerekçesi ile iptal edildiği ve bu nedenle emeklilik hakkının da düştüğünü, kendisine ödenen emekli maaşları toplamını faizi ile birlikte ödemesi gerektiğinin bildirildiğini, inşaat devam ederken içerde olan parasını almak isteyen mühendisin inşaatın tamamlandığı yönünde gerçeğe aykırı beyanına istinaden belediye tarafından tutulan tutanağın dayanak alınarak, söz konusu işlemin yapıldığını, inşaatta çalışan mühendisin inşaatın tüm işlerinin 2013 yılı Şubat ayında bittiğine yönelik dilekçesi-raporunun gerçek dışı olduğunu, inşaatta çalışmanın 2016 yılı dahil devam ettiğini belirterek öncelikle davalı Kurum tarafından davacı hakkında başlatılan 2018/0615008118 dosya nolu, 20180615009788 belge nolu icra takibinin dava sonuna kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının davalı ...'ın iş yerinde 06.05.2015 tarihinde değin çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1- Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
2- Davalı ... 25.02.2011 tarihli celsede; davacının 2012-2015 yılları arasında yanında inşaat işlerinde getir götür işlerinde çalıştığını, ...'ta 1474 ada 13 ve 14 no.lu parsellerdeki binaları yaptığını, dava konusu olan dönemde bordroları iptal edilen 4 kişinin de iş yerinde çalıştığını, naylon sigorta yapmadığını beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Kurum işlemlerinin yerinde olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, davalının Mahkemedeki beyanı ile davacının uyuşmazlık konusu dönemde çalışması bulunduğunun kabul edildiğini, tanık beyanları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesi ile benzer nedenlerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı ... unvanlı işyerinde 05.02.2013-06.05.2015 tarihleri arasındaki çalışmalarının gerçek olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1) Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup Mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
2) 6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli ... getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
3. Değerlendirme
1. İnceleme konusu davada davacı, Kurum tarafından iptal edilen 05.02.2013 - 06.05.2015 tarihleri arasında davalı ...'a ait 1189776 sicil numaralı işyerinden yapılan bildirimlerin fiili çalışmaya dayalı olduğunun tespitiyle Kurum işleminin iptalini talep ettiği, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının çalışmalarının gerçek olduğuna dair iddiası kabul edilemeyerek davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir.
2. Somut olayda, sahte olduğu kabul edilen dönemde davacının çalışmasının bulunduğu davalı adına tescilli 1189776 sicil numaralı işyerinin "Ankara ili, Çubuk ilçesi, 1474 ada, 13 parsel"de kayıtlı inşaat işyeri olduğu, davalı ... adına aynı zamanda 1226679 sicil numarası ile "Ankara ili, Çubuk ilçesi, 1474 ada, 14 parsel"de kayıtlı bir inşaat işyerinin daha bulunduğu, davalı Kurum denetim raporu gereğince başlatılan ceza soruşturması kapsamında davacının kolluk ifadesinde davalıya ait 13 ve 14 numaralı parsellerde bulunan inşaatlarda çalıştığını beyan ettiği, Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/3506 soruşturma sayılı dosyasından yapılan tahkikat üzerine verilen 06.02.2019 tarihli kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararda şüphelilerin ...'a ait 13 ve 14 numaralı parselde bulunan inşaatlarda çalıştıkları, 13 sayılı parselin işleri azalınca 14 sayılı parseldeki işyerinde çalışmaya devam ettikleri, bu nedenle sigortalılıklarının da devam ettiği hususlarının tespit olunduğu, davalının da mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde Çubuk ilçesi 1474 ada 13 ve 14 no.lu parseldeki binaları yaptığını ve sahte sigortalılığın söz konusu olmadığını beyan etmesi karşısında somutlaştırma yükümlülüğü gereğince davacının beyanı alınarak ile hangi adresteki inşaatta, hangi tarihler arasında tam olarak ne iş yaptığı, bu inşaatlarda kimlerle çalıştığı hususları sorulmalı, buna göre Mahkemece uyuşmazlık konusu dönemde davalıya ait "Ankara ili, Çubuk ilçesi, 1474 ada, 14 parsel"de kayıtlı 1226679 sicil numaralı işyerinde çalışıp çalışmadığı hususu araştırılmalı, 1226679 sicil numaralı işyerinde çalışması bulunan bordro tanıkları detaylı olarak dinlenmeli, ilgili Belediye Başkanlığından 14 numaralı parseldeki inşaatın başlama ve bitiş tarihleri sorulmalı, davacının çalışması hakkında bilgi sahibi olabilecek komşu işyeri tanıkları ile söz konusu parselde oturum başlamış ise bina sakinleri de tespit edilerek beyanları alınmalı, buna göre araştırma genişletilmeli ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
3- Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.