Logo

10. Hukuk Dairesi2024/8611 E. 2024/9827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 01.09.1987 tarihinde bir gün süreyle sigortalı çalıştığının ve bu tarihin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının çalıştığı işyerinin mahiyeti ve adresi, birlikte çalıştığı kişiler gibi hususları yeterince araştırmadan ve tanık beyanları arasındaki çelişkileri gidermeden eksik incelemeyle hüküm kurduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/275 E., 2023/2254 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 41. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/345 E., 2022/373 K.

Taraflar arasındaki (1) gün süre ile sigortalılığının tespiti ile sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının sigortalı hizmetinin başlangıç tarihinin 01.09.1987 olduğunun ve sigortalılığının tespiti ile 1 gün süre ile sigorta hizmetlerinden faydalandırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı SGK Başkanlığı vekili; Kurum tarafından tesis edilen işlemlerde yasa ve mevzuata aykırılık bulunmadığını, yetki, derdestlik, husumet, hak düşürücü süre zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.09.1987 tarihinde davaya konu işyerinde çalıştığını sadece bir tanığın beyan ettiği, diğer tanıkların beyanlarının bunu doğrulamadığı, bu durum karşısında davacının davaya konu işyerinde çalıştığının kesin ve inandırıcı bir şekilde ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, Mahkemece davayı ispatlar nitelikteki raporun kararda dikkate alınmadığı, Mahkemece eksik inceleme ve eksik araştırma ile hüküm kurulduğu, müvekkilinin araçların sergilendiği galeri bölümünde çalıştığı ve diğer çalışanların bu bölüme gelmediğinin tanık beyanları ile sabit olduğu, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı tarafından işe giriş başlangıcının 01.02.1974 doğumlu davacı adına, 01.09.1987 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği, dinlenen bordro tanıklarından ... isimli şahıs beyanında, davacıyı tanımadığını, babasının çalıştığını belirttiği, diğer bordro tanığı ...'nin işyerinde babasının çalıştığını davacıyı işe babasının aldığını ve gelip çalıştığını beyan ettiği, davacı tarafından gösterilen tanıkların ise beyanlarında davacının babasının çalıştığını, ne iş yaptığını bilmediğini, davacının küçük olduğunu ve babasının yanında bulunduğunu belirttikleri, buna göre somut olayda, davacının fiili çalışmasının net bir şekilde ispat edilemediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık 01.09.1987 tarihinde (1) gün süre ile sigortalı çalıştığının ve aynı tarihin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 2 nci, 6 ncı, 9 uncu, 79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.

Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun'un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.

Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.

Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.

Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanun'lar ile Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğidir.

3. Değerlendirme

1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Buna göre eldeki davada, Mahkemenin verdiği hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.

2. Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır. Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacının, ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. unvanlı işverenin ... sicil no.lu işyerinden davacı adına 01.09.1987 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu, işyeri tescil bilgilerinin dosyaya gelmediği, bu nedenle işe giriş bildirgesindeki iş yerinin mahiyetinin belli olmadığı, anılan işyeri sicil numarasına ait 1987/3 üncü dönem bordrosunun dosya kapsamına alındığı, bordroda 22 kişinin bildirilmiş olduğunun görüldüğü, bordro kapsamında bildirimi olan sigortalılardan dinlenen üç bordro tanığının beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla işverenin değişik adreslerde işverenin araba galerisi, yağ fabrikası, inşaat gibi işyerlerinin olduğu, tanıklardan ... inşaat işyerinde çalıştığını, davacının babasının da bu işyerinde bekçi olarak çalıştığını beyan ederken tanık ...'nin ise işverenin rafineride yağ arıtma işi yapıldığını ve davacının babası ...'nin de bu işyerinde çalıştığı, davacının ise galeri dükkanında çay servisi, araba yılama vs işlerinde çalıştığı yönünde beyanda bulunduğu, diğer bordro tanığı ...'in ise muhasebeci olduğunu, sigortasının anılan işverenden gösterilmişse de aslen ... firmasında çalıştığını ve ... Gıda A.Ş. çalışanlarını tanımadığını beyan ettiği, davacı tanığı olarak dinlenen ... ve ...'in sigortalılık kayıtları mevcut olmamakla beraber davacının babasının çalışmasından bahsettikleri bir iş hanında davacının babasının temizlik işinde çalıştıkları yönünde beyanda bulundukları, davacının çalışmasının ... Gıda Tic. A.Ş.nin hangi adresli işyerinde geçtiği belirlenmeden, buna göre tanık beyanları alınmadan, alınan tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik araştırma ve incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

3.Buna göre, davacı asilin beyanı alınmak suretiyle davacının ... Gıda San. Tic. A.Ş.nin hangi adresli hangi konulu işyerinde çalıştığı, ne iş yaptığı, kimlerle birlikte çalıştığı hususları açıklattırılmalı, işyerinin mahiyeti de dahil olmak üzere tescil bilgileri Kurumdan celbedilmeli, buna göre dava konusu dönem bordrosunda aynı işyerinde çalışan bordrolu çalışanlar belirlenerek dinlenmeli, bu kapsamda yapılan belirlemelere göre gerek görülmesi halinde bozma öncesi dinlenen bordro tanıklarının yeniden beyanları alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, bordro tanıklarının beyanlarının yetersiz kalması durumunda dava konusu dönemde işyerinin, emniyet, SGK, vergi ve belediye aracılığıyla komşu işyeri ve kayıtlı çalışanları tespit edilerek çalışma ve sigortalılık kayıtları da getirtilmek suretiyle dinlenilmeli, komşu işyeri tespit edilememesi halinde taraflardan sorulmak suretiyle çalışmayı bilebilecek kişiler sigortalılık ve diğer çalışma kanıtları da getirtilmek suretiyle beyanları alınmalı, tanık ... de tekrar dinlenerek böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle,sonucuna göre bir karar verilmelidir.

4.Kabule göre de, davalı işveren şirketin dava tarihinden önce 23.01.2014 tarihinde terkin edildiği gözetilmeksizin ve şirkete Tebligat Kanun'un 35 inci maddesine göre dava dilekçesi ve karar tebliğ edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, esasen davanın niteliği itibariyle Kurum işleminin iptali olması sebebiyle anılan şirkete husumet yönetilmesi gerekmemesi ayrıca hakkında da bir hüküm tesis edilmemiş olması nedeniyle anılan eksiklik bozma nedeni sayılmamıştır.

5.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.