"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/675 E., 2024/977 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 13. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/402 E., 2022/530 K.
Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 03.02.1992 olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... sözlü beyanlarında, davacının iddiasının yerinde olduğunu, kendisinin de davacının çalıştığına ilişkin belgeleri Kuruma sunduğunu, ancak Kurum tarafından kabul edilmediğini beyan etmiştir.
2.Davalı Kurum vekili, yetki derdesttik, husumet ve hak düşürücü süre gibi ilk itirazları bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile davacının, ...'a ait ... sicil numaralı işyerinde 03.02.1992 tarihinde 1 gün uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının tespiti ile 506 sayılı Kanun'un 60/g maddesi gereğince sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 15.12.1992 tarihi olduğunun tespitine, tespit edilen 1 günlük sürenin prim gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili, iddianın, sadece tanık beyanları ile ispatının mümkün olmadığını, davanın reddi gerektiğini, dava açılmasına sebep olmayan Kurumun yargılama gideri ile vekalet ücreti ödemekle yükümlü tutulmasının da yerinde olmadığını istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı adına işe giriş bildirgesi düzenlenerek Kuruma verilmesi, Kurumun da bu işe giriş bildirgesi üzerine davacıya sicil numarası vermesi ve davacının daha sonraki hizmetlerinin de yine bu sicil numarası ile kayıt altına alınması, davacının tespiti istenen tarihte üretime yönelik ve fiili olarak çalıştığının; gerek adına işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma veren davalı işverenin gerekse komşu iş yeri sahibi de olan davacı tanığı ...'nın beyanları ile doğrulanması ayrıca yaptırılan imza incelemesi sonucunda da işe giriş bildirgesindeki sigortalı imzasının davacının eli ürünü olduğunun belirlenmesi, işe giriş bildirgesi verilmesinin en azından bir gün çalışıldığına karine teşkil etmesi, iddianın aksinin yani davacının fiilen çalışmadığının da kanıtlanamaması, 15.12.1974 doğumlu olan davacının 15.12.1992 tarihinde 18 yaşını doldurduğunun ve dolayısıyla sigortalılık başlangıç tarihi tespit edilirken 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinin de gözetilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 03.02.1992 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanun'un 2 nci, 6 ncı, 9 uncu, 60 ıncı maddenin (G) bendi,79 uncu,108 inci maddesi hükümleridir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun'un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir tereddüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanun'lar ile Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğidir.
3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Buna göre eldeki davada, Mahkemenin verdiği hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
2. Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır.Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacının, ... ünvanlı işverenin ... sicil no.lu işyerinden davacı adına 03.02.1992 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu, işyerinin ipekli dokuma mahiyetinde olduğu ve kanun kapsam döneminin 22.04.1986-28.01.1994 tarihleri arası olarak bildirildiği, ayrıca işveren adına pamuklu dokuma kumaş imalatı faaliyeti nedeniyle 02.05.1987-28.01.1994 arası vergi mükellefi olduğunun Vergi Dairesince bildirildiği, öte yandan davalı işveren tarafından dava öncesinde de Kuruma sunduğu belirtilen ve dosya kapsamında da bulunan işveren tarafından davacı adına düzenlenmiş davacının imzasının bulunmadığı 1992/Şubat ayına ait 5 günlük ücret bordrosu, davalı Kuruma girişi bulunmayan ve işveren tarafından 09.03.1992 düzenleme tarihli 1 sigortalıya ait aylık prim bildirgesi, 30.03.1992 ödeme tarihli, işyeri sicil numarasına ait sigorta prim makbuzu ile işyeri adına düzenlenmiş 1992/Şubat-Nisan arası muhtasar beyannamesi ve bu tutarın ödendiğine dair 20.05.1992 tarihli ödeme makbuzunun bulunduğu,
Mahkemece emniyet, belediye ve Kurum aracılığıyla yaptırılan komşu işyeri araştırmasında SGK tarafından ... Teks. San. Ltd. Şti., ... ve ...-... Gümüş Ort. işyerlerinin komşu işyerleri olarak belirlendiği, anılan işyerlerinin dönem bordrolarının da dosya kapsamına alındığı, komşu iş yerlerinden ... Tekstil çalışanlarından ikisinin dinlendiği, davacıyı hatırlayamadıkları, diğer iki komşu işyeri sahipleri yada çalışanlarının dinlenmediği, davacı tanığı olarak dinlenen ve komşu olduğunu beyan eden ancak 01.01.1998 tarihi öncesi vergi kaydının dosyada mevcut olmadığı ...'nın dinlendiği, vergi dairesi aracılığıyla komşu işyeri araştırması yapılmadığı, böylelikle eksik araştırma ve incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
3.Buna göre, Mahkemece dava konusu tarihte davalı işyerine komşu işyeri ve çalışanları araştırılarak tespit edilenlerin sigorta ve vergi kayıtları getirtilerek beyanlarına başvurulmalı, davacı tanığı olarak dinlenen ...'nın dava konusu dönemde vergi mükellefiyetinin olup olmadığı sorulmalı, tanığın Kurum'dan Bağ-Kur sicil dosya örneği de getirtilerek dava konusu dönemde komşu işyeri olarak bir sigortalılığının olup olmadığı araştırılarak beyanı denetlenmeli, Kurum tarafından belirlenen ve tanık olarak dinlenmeyen diğer komşu işyeri sahipleri ya da çalışanları sigorta kayıtları da getirtilerek dinlenmeli, komşu işyeri tanığı bulunamaması ya da beyanlarının yetersiz olması halinde taraflara sorulmak suretiyle davacının çalışmasını bilebilecek kişiler belirlenerek bu kişilerin sigortalılık ve diğer çalışma kayıtları getirtilerek beyanları alınmalı, işyerinden 1992/2 ve 3. dönemde bordro verilip verilmediği de araştırılarak bulunması halinde bu dönemlerden bildirilen sigortalıların da beyanları alınmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.
4.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.