Logo

10. Hukuk Dairesi2024/9087 E. 2024/12869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin davalı işverene karşı açtığı hizmet tespiti ve prime esas ücretin tespiti davasında, davacının çalıştığı süre ve ücreti ispat edip edemediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren tarafından SGK'ya bildirilen hizmet süresinin dışında davacının tanık beyanlarıyla eksik bildirilen 15 günlük hizmetinin ispatlandığı, ancak prime esas ücretinin tespiti talebinin yazılı delil ile ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/63 E., 2024/843 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/54 E., 2022/304 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti ve prime esas ücretin tespiti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, davalı iş yerinde kalıp ustası olarak 02.04.2018-27.09.2018 tarihleri arasında tam zamanlı ve kesintisiz çalıştığını, ancak çalışmalarının tamamının bildirilmediğini, prime esas kazancının da düşük gösterildiğini ileri sürerek davacının anılan tarihler arasında bildirilmeyen hizmetlerinin ve prime esas kazancının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 04.04.2018-31.08.2018 tarihleri arasında puantaj esasına göre yevmiye usulü olarak çalıştığını, davacının personel özlük dosyasında puantaj kayıtlarının ücret bordrolarının imzalı olarak tümünün yer aldığını, davacının nisan-ağustos dönemleri arasında kesintisiz çalışmadığını ve tüm çalışmaların SSK kayıtlarına işlendiğini, personel özlük dosyasında yer alan ve iş güvenliği eğitim katılım belgesine göre beden işçisi yani inşaatlarda çalışan vasfı olmayan işçi olarak istihdam edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum kayıtlarının doğru olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile yapılan yargılama sonucunda, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve fer'i müdahil vekilinin beyanları, bilirkişi raporu incelenmiş olmakla; SGK’ya uyuşmazlığın ilişkin olduğu döneme ilişkin işçi imzasını taşıyan puantaj kayıtlarının verilmemiş olması nedeniyle davalı tarafın puantaj usulü çalışıldığı iddiaları sübut bulmamış ve tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının 04.04.2018-31.08.2018 tarihleri arasında davalı işyerinde gerçekleşen çalışmaları nedeni ile Kuruma davalı işveren tarafından verilen bordrolardan 4., 5., 6. aya ait bordrolarda sigortalı adı altında atılı imzalar olduğu, bu imzalara yönelik davacının açıkça imza itirazında bulunmadığı ve bu aylara ait eksik gün bildirimi iddiasını bordrolara eşdeğerde yazılı belge ile ispat etmesi gerektiği halde dosyaya böyle yazılı bir belge sunmadığı, 7. aya ait bordroda imza olmadığı ancak bu ayda 30 gün üzerinden sigortalılık bildiriminin yapıldığı, 8. aya ilişkin bordroda ise 15 günlük çalışmanın Kuruma bildirildiği, ancak bordronun imzasız olduğu anlaşılmakla, davacı tanığı ... ’in (Tanığın Davalı İşyerinde 12.03.2018-31.08.2018 tarihleri arasında çalıştığı tespit edilmiştir) ve ... ’ın (Tanığın Davalı İşyerinde 19.03.2018-31.08.2018 tarihleri arasında çalıştığı tespit edilmiştir) beyanları hükme esas alınarak davacının davalı işveren nezdinde 2018 yılı 8.ayında Kuruma yapılan bildirimden ayrı 15 gün süre ile hizmet akdine tabi olarak dönemin asgari ücreti ile davalı işyerinde çalıştığının tespitine, yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunlu olduğundan, ücret tutarının belirtilen sınırları aştığı takdirde tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması gerektiğinden, yazılı belge ile ispat sınırı altında kalan ücret iddialarına yönelik olarak yazılı delil başlangıcı mahiyetinde belge olması halinde tanık anlatımlarına değer verileceği yerleşik uygulama halini aldığından ve davacının bu talebindeki haklılığı belirtilen usul dahilinde dosya kapsamı ile ispatlanamadığından davacının sigorta primine esas gerçek ücretin tespiti istemine ilişkin talebinin reddi ile açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine,

1-Davacının davalı işveren nezdinde 2018 yılı 8.ayında Kuruma yapılan bildirimden ayrı 15 gün süre ile hizmet akdine tabi olarak dönemin asgari ücreti ile davalı işyerinde çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin hizmet tespiti talebinin reddine,

2-Davacının sigorta primine esas gerçek ücretin tespiti istemine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı SGK güvencesi altında Nisan 2018- Ağustos 2018 tarihleri arasında puantaj esas alınarak çalıştığını, bunun dışında davacının aksini ispat edebilmesi için yazılı delil sunmak zorunda olduğunu, ancak dava dilekçesinde buna ilişkin olarak herhangi bir yazılı delil sunulmadığını, tanık beyanlarına göre yapılan değerlendirilen hususların gerçeği yansıtmadığını, davacının davalı şirketin iyi niyetini menfaat elde etmek için kullandığını, haksız ve kötü niyetli olarak işbu davayı ikame ettiğini, hakkı olmadığı ve hukuken hak kazanmadığı halde ve çalışmadığı günlere ilişkin olarak hizmet tespiti talep ettiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Fer'i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespitine karar verilen dönemi kapsar şekilde tanık dinlenmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, kanıtlanamayan davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; davalıya ait iş yerinden davacı adına 2018/8. ayında 15 gün hizmet bildirimi bulunulmasına karşın ücret bordrosu ve puantaj kayıtlarında davacının imzasının bulunmaması; davacı adına anılan iş yerinden 04.04.2018-31.08.2018 tarihleri arasında hizmet bildiriminde bulunulması; 2018/8. ayda davacının davalıya ait iş yerinde tam zamanlı, fiili ve kesintisiz olarak çalıştığı iddiasının dinlenilen bordro tanıklarının beyanları ve dosyada mevcut diğer delillerle doğrulanması; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı şirket temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Feri müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet tespiti ve prime esas ücretin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun'un 86/9 uncu maddesi 5510 sayılı Kanun'un 80 inci madde hükümleridir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.