Logo

10. Hukuk Dairesi2024/9270 E. 2024/9771 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işçinin disk hernisi rahatsızlığının meslek hastalığı olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin işe giriş sağlık raporunun uygun olması, periyodik muayenelerinin yapılmış olması, işe başladıktan sonra fizik tedaviye başlaması ve ameliyat geçirmesi, yaptığı işin ağır ve tekrarlayıcı hareketler içermesi gibi durumlar değerlendirilerek davacı işverenin meslek hastalığı olmadığının tespitine ilişkin talebinin reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/62 E., 2024/61 K.

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen meslek hastalığının olmadığının tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin İzmit'te kurulu bulunan lastik fabrikasında muhtelif araçlar için tekerlek lastiği üretimi yaptığını, davalılardan ...'ın da 2010-2014 yılları arasında davacının bu işyerinde operatör olarak çalıştığını 27.01.2014 tarihinde de işten ayrıldığını, ...'ın işyerinden ayrıldıktan sonra 14.07.2014 tarihinde diğer davalı Kuruma başvuruda bulunup iş yerinde çalışırken rahatsızlandığını ve rahatsızlığının mesleki olduğunun tespitini istediğini, davalı Kurum tarafından yapılan tetkik ve incelemeler sonucunda Kurum Sağlık Kurulunun 24.11.2014 tarihli ve 955 saylı kararı ile sigortalının servikal disk bozukluğu rahatsızlığının mesleki hastalık olmadığı karar verildiğini sigortalının bu karar üzerine 09.03.2015 tarihinde davalı Kuruma yeniden başvuruda bulunarak kendi rahatsızlığının servikal disk bozukluğu olmadığını belirtip yeniden inceleme yapılmasını istediğini, Kurum tarafından yeniden yapılan inceleme sonucu Kurum Sağlık Kurulunca davaya konu 01.09.2015 tarihli ve 502 sayılı kararda sigortalının disk hernisi rahatsızlığının mesleki olduğuna ve %28 oranında maluliyetinin bulunduğuna karar verildiğini, davalı Kurumun sigortalısının çalıştırıldığı ortamın işyeri çalışma şartlarının bahsi geçen hastalığın meydana gelmesinde belirleyici bir etkisi olmadığını iş yerinde her türlü iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığını işçilerini lastik endüstrisinin en gelişmiş ve en ileri teknolojisine uygun olarak üretilmiş makinelerde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatındaki tüm yasa ve yönetmeliklerde aranan şartlara uygun ortamda çalıştırdıklarını belirterek tüm bu nedenlerle bahsi geçen rahatsızlığın davacı şirket işyerinden kaynaklı ve mesleki bir hastalık olmadığının tespitine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul SGK İl Müdürlüğü Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Meslek Hastalıkları Sağlık Kurulu tarafından sigortalı ...'ın şikayetleri neticesinde elde edilen bulguların değerlendirme konusu yapıldığını ve 24.11.2014-00955 sayılı karar ile sigortalının mesleki hastalığının tespit edilmediğini ancak söz konusu karara ...'ın 09.03.2015 tarihinde itiraz ettiğini ve bunun üzerine İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi tarafından yapılan inceleme neticesinde 11.02.2015 tarih ve 382 sayılı sağlık kurulu raporu ile sigortalı ...'ın disk hernisi meslek hastalığına tutulduğunu ve meslekte kazanma gücünü %28 oranında kaybettiğinin tespit edildiğini sigortalının meslek hastalığına tutulduğu ve maluliyet oranının da Kurum tarafından belirtildiği gibi yasal prosedüre uygun olarak yapıldığını, davacı işverenin sigortalı ...'ın meslek hastalığına tutulduğuna ilişkin 11.02.2015 tarih-382 sayılı karara karşı öncelikle Kuruma itiraz etmesi gerektiğini davacı işyeri tarafından söz konusu karara karşı Kuruma yapılmış herhangi bir itiraz bulunmadığını, yasa gereği tamamlanması gereken prosedürü yerine getirmeyerek hiçbir muaraza çıkarmamış bulunan Kuruma karşı açılan davanın tamamen haksız ve yersiz olduğunu belirterek tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2020 tarihli ve 2016/296 E., 2020/65 K., sayılı kararıyla; davalıya ait raporlar, Yüksek Sağlık Kurulu, Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp İkinci Üst Kuruldan alınan raporlar ve tüm dosya kapsamından; davalıda tespit edilen disk hernisi (bel fıtığı) hastalığının, davalının işi dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında hastalığının mesleki olup olmadığının belirlenemediği anlaşıldığından, davanın kabulü ile davalı Göberk Şakar'ın disk hernisi rahatsızlığının meslek hastalığı olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli ve 2020/1639 E., 2022/635 K., sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu ve üst kurulu raporlarında hastalığın mesleki olduğunun belirlenemediğinin belirtilmiş olması ve bu raporların birbiri ile uyumlu olması karşısında yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin, 09.11.2022 tarihli ve 2022/7485 E., 2022/13794 K. sayılı kararıyla; eldeki dosyada, davalı sigortalının işe girerken uygun sağlık raporunun alındığı periyodik muayenelerinin mevcut olduğu, işe girdikten sonra fizik tedaviye başladığı ve operasyonlar geçirdiği, yaptığı işin yaklaşık 200 kez 20 kg ağırlığındaki lastikleri teleferik sistemine atmak olduğu hususları karşısında davanın reddi gerektiği gözetilmeksizin, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı sigortalının işe girerken uygun sağlık raporunun alındığı periyodik muayenelerinin mevcut olduğu, işe girdikten sonra fizik tedaviye başladığı ve operasyonlar geçirdiği, yaptığı işin yaklaşık 200 kez 20 kg ağırlığındaki lastikleri teleferik sistemine atmak olduğu hususları karşısında davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece kararın reddine dair gerekçenin belirtilmediğini, gerekçeli karar haklarının ihlal edildiğini, ATK raporu ile Kurumca alınan rapor arasındaki çelişki bulunduğunu, ATK raporunun isabetli olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, ATK raporları ile davacıdaki rahatsızlığın mesleki olmadığının tespit edildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, meslek hastalığı olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci, 5510 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, ATK raporları, İşyeri kayıtlarına göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.