Logo

10. Hukuk Dairesi2024/9762 E. 2024/8642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketlerde sigortalı çalıştığının tespiti ve hizmetlerinin Kuruma bildirilmesi talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının çalışma olgusunu tanık beyanları ve emsal kararlar ışığında değerlendirerek çalışma süresini belirlemesi ve usuli kazanılmış hakka riayet etmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/7 E., 2023/21 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı .... Şti.'de 01.01.2000 - 27.07.2010 tarihleri arasında, davalı ... Toprak Ltd. Şti.'de 28.07.2010-01.03.2012 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işyerlerinde herhangi bir sigortalı çalışmasının bildirilmediğini, mevcut yazılı belgeler karşısında tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini, yine de tanık dinlenmesi halinde, tanık beyanlarının iş yeri kapsam, kapasite ve niteliği dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açıldığını, davacının bir ekip ile birlikte çeşitli işyerlerinde hamal pozisyonunda iş yaptığını, davacının sürekli olarak işyerine bağlı olmadığını, şirkete ait tuğlaları bir ekip halinde yükleme işini yapan davacının çevrede bulunan diğer tuğla fabrikalarının da yükleme işini yaptığını, tuğla imali yapılan davalı şirkete ait işyerinin nitelik olarak mevsimlik işyeri olduğunu, bu bakımdan yılda 8-9 ay faaliyet gösterdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı ... Toprak cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.03.2016 tarih, 2014/755 Esas - 2016/434 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile davacının 01.04.2000-27.07.2010 tarihleri arasında davalı .... Şti.'de 2817 gün çalıştığı, bu hizmetlerinin 2817 gününün davalı Kuruma bildirilmediği, davacının 28.07.2010–30.12.2011 tarihleri arasında davalı ... İnşaat Ltd. Şti.'de 423 gün çalıştığı, bu hizmetlerinin 423 gününün davalı Kuruma bildirilmediği, bildirilmeyen bu hizmetlerin davalı Kuruma bildirilmesi gerektiğinin tespitine, 12.08.2015 tarihli bilirkişi ...'nun raporunun karar eki sayılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Kurum ile ... Toprak San. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 14.12.2017 tarih, 2016/9281 Esas - 2017/10601 Karar sayılı bozma kararında; somut olayda; duruşmalarda sadece davacı ve davalı taraf tanıklarının dinlendiği, dinlenilen tanıkların Yargıtay'ın aradığı nitelikte tanıklardan olmadığı ve Mahkemece davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde tespit edilemediği anlaşılmaktadır.

Yapılacak iş; öncelikle davacıya davalı şirketler nezdinde geçen çalışmasını açıklatmak suretiyle davacının yapmış olduğu işin hamallık olduğunun anlaşılması halinde piyasa hamalının sigortalı olamayacağı dikkate alınmalı, dinlenen tanık beyanlarının hüküm kurmaya elverişsiz olması nedeniyle ihtilaflı dönemde çalışması bulunan bordro tanıkları ile talep edilen dönemdeki komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri tespit ederek davalıya ait işyerinde işlerin iş yerine bağlı sürekli hamallarla mı yoksa piyasa hamallarıyla mı yapıldığı, çalışmanın varlığı ve kesintili olup olmadığı, tam zamanlı mı kısmi zamanlı mı olduğu, davacının çalıştığını iddia ettiği işin her yıl talep edilen sürenin tamamında yapılıp yapılmadığı, yılın hangi aylarında bu işin yapıldığı, çalışmanın yapıldığı aylarda eksiksiz tam gün olarak (her ay 30 gün üzerinden) bu işin yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise ayda kaç gün anılan faaliyette bulunulduğu, ücretin kim tarafından ödendiği ve ödenen ücret miktarı ve nasıl ödendiği (günlük, haftalık, aylık) hususları belirlenmeli, davalı işyerlerine ait ihtilaf konusu dönem puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları, hasta sevk kağıtları, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura ve benzeri her türlü belge getirtilmeli; ilgili meslek/ticaret odasından davalı işyerlerine ait kapasite raporu celbedilmeli, tüm vergi beyannameleri (gerektiğinde keşif yapılarak tespit edilecek) işyeri mekan ve büyüklüğü/fiziki şartları, ciro, elektrik, su tüketimi ve her türlü veri gözetilmek suretiyle çalışması gereken sigortalı sayısı, gerektiğinde alanında uzman ilgili meslek mensubu, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak belirlenmeli, bu raporda dava konusu dönemdeki dönem bordrolarında çalıştığı bildirilen sigortalı sayısı ile de karşılaştırma yapılmalı, ihtilaf konusu döneme ilişkin olarak düzenlenmiş Kurum denetim tutanaklarında tescilsiz çalıştığı tespit edilenler tanık sıfatıyla dinlenilerek davacının kayıtlarda yer almayan çalışmasının nedeni araştırılmalı ve bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı ile kolluk tarafından Mahkemeye hitaben yazılan cevabi yazıda şirketin ilk olarak 1990-1991 yılları arasında ... Tuğla Fabrikası olarak faaliyete başladığı, daha sonraki yıllarda ... ve ... olarak isim değişikliğinin yapıldığı, fabrikanın 2016 yılında faaliyetine son verdiği ve 2 yıl kadar kapalı kaldığı, devamında davalı şirketler ile ilgisi olmayan şirketler tarafından ... Tuğla Fabrikası ismi ile 1 yıl kadar faaliyet gösterdiği, fabrikanın tespit tarihi itibariyle kapalı olduğu ve şu an yıkım aşamasında olduğu, işverene bağlı olmaksızın çalışan piyasa hamallarının bulunduğu, tuğla taşıma işinin mart-kasım ayları arasında gerçekleştiği, hafta sonları da taşıma işinin olduğu belirtilmiş, şirketin faaliyet gösterdiği sahanın basit krokisi dosyaya eklenmiş, davalı şirketin su tüketimini gösterir kayıtların celbi için DİSKİ'ye yazılan müzekkereye verilen cevabi müzekkerede şirketin yalnızca şehir merkezinde bulunan işletme merkezinin yıllara göre su tüketimine dair kayıtlarının mevcut olduğu görülmekle, işbu kayıtların uyuşmazlığın çözümüne fayda sağlamayacağı anlaşıldığından bahse konu belgelere itibar edilmemiş, davalı şirketin elektrik tüketimini gösterir kayıtların celbi için DEDAŞ'a yazılan müzekkereye verilen cevabi müzekkerede kayıtları istenenen abonenin abone/sayaç kaydının bildirilmesinin gerektiği belirtildiğinden ve halihazırda şirket abone kaydının tespiti mümkün olmadığından şirketin elektrik tüketim kaydına ulaşılamamış, davalı şirketlerin kapasite raporlarının celbi adına Ticaret ve Sanayi Odasına yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı ekinde şirkete ait yalnızca 28.04.2011 tarihli kapasite raporunun gönderildiği görülmüş olup, metalurji mühendisi tarafından tanzim olunan kapasite raporunun incelenmesinde şirketin yılda 8 ay, günde 8 saat çalışabileceği varsayılarak rapor tanzim edildiği görülmüş, davalı şirketlerin kar-zarar tablolarının celbi adına Ticaret ve Sanayi Odasına yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda şirketlerin kar-zarar tablolarının Oda bünyesinde olmadığı belirtilmiş, Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen cevabi yazı ekinde şirketin yıllara göre vergi kayıtlarının gönderildiği,

Yargıtay bozma ilamında her ne kadar "davalı işyerlerine ait ihtilaf konusu dönem puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları, hasta sevk kağıtları, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura ve benzeri her türlü belge getirtilmeli; ilgili meslek/ticaret odasından davalı işyerlerine ait kapasite raporu celbedilmeli, tüm vergi beyannameleri (gerektiğinde keşif yapılarak tespit edilecek) işyeri mekan ve büyüklüğü/fiziki şartları, ciro, elektrik, su tüketimi ve her türlü veri gözetilmek suretiyle çalışması gereken sigortalı sayısı, gerektiğinde alanında uzman ilgili meslek mensubu, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak..." değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiş ise de; bozma sonrasında görülen yargılamada mahkemece yapılan araştırmada şirketin elektrik ve su tüketimine dair kayıtları ile şirketin kar-zarar tablolarına ulaşılamadığı, kapasite raporunun yalnızca ... Toprak Ltd. Şti. ile ilgili ve 2011 yılına dair veri içerdiği, adı geçen şirketin daha önce tasfiye edilip sonradan Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile ihya edildiği, fabrika sahasının hali hazırda yıkım aşamasıda olduğu, kapasite raporu ile fiili durumun karşılaştırılmasının mümkün olmadığı, bu haliyle mali müşavir ve alanında uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılmasını gerektirir yeterli verinin bulunmadığı görülmekle, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde mali müşavir ve alanında uzman bilirkişi incelemesine gidilememiş, dosya sosyal güvenlik alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.

Mahkeme iş bu dosyası ile emsal mahiyette olan yine Mahkemenin 2013/697 E. sayılı dosyasında verilen gerekçeli kararın incelenmesinde tuğla işinin sezonluk iş olarak kabul edildiği, sezonun ise yıllara göre 1 mart-31 ekim tarihleri arasında olduğunun kabul edildiği görülmüştür. Mahkeme dosyasında yapılan değerlendirmede bölgenin mevsim şartları, tanıkların işin sezonluk olduğu yönündeki beyanları ve emsal Mahkeme kararı dikkate alındığında tuğla işi sezonunun fiiliyatta 1 mart-31 ekim tarihleri arasında olduğu, Mahkeme dosyasında bozma öncesinde verilen kararın incelenmesinde tuğla işi sezonunun yıllara göre başlangıç tarihinin 1 nisan olarak kabul edildiği ve bu şekilde hüküm tesis edildiği, Mahkemece verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmediği ve mevsim başlangıç tarihi yönünden (1 nisan tarihi açısından) davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu görülmekle, usuli kazanılmış hakka riayet ederek eldeki dosyada yıllara göre tuğla işinin sezonluk olarak 1 nisan-31 ekim tarihleri arasında icra edildiğinin kabulü ile değerlendirme yapılmış, bilirkişi ek raporundan bu yönüyle ayrılındığı,

Mahkemece bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada bordro ve kamu tanıkları dinlenmiş olup, dinlenen tanık beyanları nazara alındığında tuğla işinin mevsimlik iş olduğu, işçilerin maaş ödemelerini elden aldıkları, davacının 2000-2011 yılları arasında 1 nisan- 31 ekim tarihleri arasında sezonluk olarak çalıştığı, davacının piyasa hamalı olmadığı, işletmenin sabit işçisi olduğu, davalı işverenlerin davacının çalışmasını Kuruma bildirmediği tespit edilmekle, şirketlerin kanun kapsamına alınış tarihleri de nazara alınarak (27.07.2010 tarihine kadar ... Toprak Şirketi nezdinde, bu tarihten sonrası için ise ... Şirketinde çalıştığının kabulü ile) davacının 2000-2011 yıllarında her yıl için 1 nisan-31 ekim tarihleri arasında çalıştığının kabulü ile davacının davasının kısmen kabulüne; davacının; davalı .... Şti. bünyesinde,- 01.04.2000-31.10.2000 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2001-31.10.2001 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2002-31.10.2002 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2003-31.10.2003 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2004-31.10.2004 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2005-31.10.2005 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2006-31.10.2006 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2007-31.10.2007 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2008-31.10.2008 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2009-31.10.2009 tarihleri arasında 210 gün,- 01.04.2010-27.07.2010 tarihleri arasında 117 gün, davalı ... İnşaat Ltd. Şti. bünyesinde, -28.07.2010-31.10.2010 tarihleri arasında 93 gün,-01.04.2011-31.10.2011 tarihleri arasında 210 gün, olmak üzere toplam 2520 gün çalıştığı ile bildirilmeyen bu hizmetlerin davalı Kuruma bildirilmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; çalışmanın sürekli olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı Kurum vekili; 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu ve bozma gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfı ile 1086 sayılı Kanun'un 428, 439 uncu maddeleri, 506 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası ve 5510 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin 9 uncu fıkrası

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle davacı ve davalı Kurum vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.