"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/381 E., 2024/1008 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/318 E., 2023/651 K.
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 5510 sayılı Kanun'un ek-6 maddesi gereğince ticari araç sigortalılığının geçerli olduğunun kabulü ile 23.06.2011 tarihinden sonraki hizmetlerinin bu Kanun'un 4 üncü maddesi kapsamında sayılmasına, davalının, bu amaçla yatırılan sigorta primlerinin sona ermesine rağmen Tarım Bağ-Kur sigortalılığına mahsubuna ve ticari araç sigortalılığının iptaline ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile davalı Kurumun 23.06.2011 tarih ve E.3427711 sayılı işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II.CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili Mahkemenin Diyarbakır İş Mahkemesi veya Genel Yetkili Ankara İş Mahkemeleri olduğunu, tarımsal faaliyetinin devam ettiğini, Kurum işleminin doğru olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada yer alan belgelere ve dinlenen tanık beyanlarına göre davacının
... plakalı araçta şoför olarak çalıştığı, yazları hasat döneminde memleketinde
ekim-biçme gibi tarımsal iş de yaptığı ancak baskın olan çalışmanın ... plakalı
araçta geçen çalışma olduğu anlaşılmakla, davacının çakışan 2925 sayılı Kanun kapsamındaki
sigortalılığı ile 5510, ek madde 6 kapsamındaki sigortalılığı halinden baskın olan
sigortalılığa geçerlilik tanınması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 5510 sayılı Kanun'un ek-6 maddesi gereğince ticari araç sigortalılığının geçerli olduğunun kabulüne ve bu amaçla yatırılan 01.7.2011-04.12.2017 tarihleri arasındaki sigorta primlerinin -sona ermesine rağmen- Tarım Bağ-Kur sigortalılığına mahsubuna ve ticari araç sigortalılığı nın iptaline ilişkin davalı işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile davalı Kurumun 23.06. 2017 tarih ve E.3427711 sayılı işleminin iptaline, davacının 23.06.2011 tarihinden sonraki hizmetlerinin 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında sayılmasına karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B.İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum işlemlerinin yasa ve mevzuata uygun olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyasında yer alan belgelere göre; davacının, 6552 sayılı Kanun'un 64 üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanun'un 7 nci maddesine eklenen üç ve dördüncü fıkrası gereğince, dava açıldıktan sonra davacının 21.02.2018 tarihinde Beyoğlu SGM'ye müracaat ederek dava şartını yerine getirdiği, Kurumca talebinin ret edildiği, Kartal SGM'nin yazı cevabına göre; 1139800 sicil sayılı dosyada işlem gören davalı ... ünvanlı işyerinin 01.12.2010 tarihinde Kanun kapsamına alınmış olup aktif olarak faaliyetlerine devamı ettiğinin, ayrıca işveren dosyasında denetim raporuna rastlanmadığının belirtildiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğünün 06.05.2022 tarihli cevabi yazısına göre; davacının ... TC Kimlik No.lu ... adına kayıtlı ... plakalı ticari araçta şoför olarak kayıtlı olduğu, yazı eki belgede şoförlük yaptığı dönemin 2014-2016 yıllarını kapsadığının tespit edildiği, Kartal Vergi Dairesi Müdürlüğünün 28.04.2022 tarihli cevabi yazısında;" dairemiz ... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefimiz ...'in tarh dosyasının ve bilgisayar kayıtlarımızın tetkikinde; mükellefin 13.06.1985-31.12.1993 tarihleri arasında: "minibüs ve dolmuş ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı (belirlenmiş güzergahlarda) faaliyetinden dolayı "basit usulde ticari kazanç" gelir türünden mükellefiyetinin olduğu ve 31.12.1993 tarihinde dairemizde faaliyetine son vermiştir. İlgili mükellefin 01.01.1994 tarihinden itibaren Yakacık Vergi Dairesi Müdürlüğüne faaliyette olduğu görülmüş olup, mükelleflere ait sicil dökümü ektedir." denildiği, Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğünün 28.04.2022 tarihli yazısı eki trafik ceza listesinde; davacının ... adına kayıtlı ... plakalı ticari araç kullanırken 2011 yılında bir, 2012 yılında iki, 2013 yılında bir, 2015 yılında bir, 2016 yılında bir 2017 yılında üç, 2018 yılında iki, 2019 yılında üç kez trafik cezası uygulandığı, cezaların 2011 yılından başlamak üzere her yılı kapsadığı, davacının fiilen ... adına kayıtlı ... plakalı aracın şoförü olarak çalıştığı, davacını halen ... adına kayıtlı ... plakalı araçta 30 tam gün üzerinden sigortalı çalışmasının da devam ettiği, davacının dosyasının incelenmesinde; yazılı talebi üzerine 01.01.1991 tarihinden geçerli olmak üzere 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalılık tescilinin yapıldığı, bu kapsamdaki sigortalılığın askerlik nedeniyle 28.02.1992 tarihinde sonlandırıldığı, davacının 24.12.2007 tarihinde tekrar 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olmak üzere başvuruda bulunması üzerine 01.01.2008 tarihinden geçerli olmak üzere 2925 sayılı Kanun kapsamından tekrar tescil işlemi yapıldığı, davacının 01.12.2010 tarihinde 5510, m.4/I-(a) kapsamında zorunlu sigortalılığının başlaması üzerine 2925 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın 30.11.2010 tarihinde sonlandığı, davacının 01.12.2010 tarihinde 5510 sayılı madde 4/1-(a) kapsamında başlayan zorunlu sigortalılığının 22.06.2011 tarihinde sona erdiği, davacının 23.06.2011 tarihinde davalı Kuruma 5510 sayılı ek madde 6 kapsamında sigortalılık tescil başvurusunda bulunması sonrası 23.06.2011 tarihinden geçerli olmak üzere 5510 sayılı ek madde 6 kapsamında sigortalılık tescilinin yapıldığı, davacının 27.03.2017 tarihine kadar 5510 sayılı ek madde 6 kapsamında prim ödediğini 05.12.2017 tarihinde 5510 sayılı 4/1-(a) kapsamında zorunlu sigortalılığın başlaması sonrası bu kapsamdaki sigortalılığın 04.12.2017 tarihinden geçerli olmak üzere sonlandırıldığı, daha sonra Kurumun 5510 sayılı ek madde 6 kapsamında yapılan tescil işlemini iptal ederek bu kapsamda ödenen primleri 01.07.2011-04.12.2017 tarihlerine ait 2925 sayılı Kanun kapsamındaki prim borcuna mahsup ettiği, dinlenen tanıklardan; tanık Mihyeddin Öztürk; “Ben 1994-2004 ve 2014-2019 Mart tarihleri arasında Ulutürk Mahallesi muhtarıydım, ... Tepe tarafından tam adresini köyünü hatırlamıyorum, davacının traktörü vardı, bu traktörle tarlalarda ücret karşılığı çalışır, ekim, dikim, hasat işlerinde köylüden aldığı ücret karşılığından çalışırdı, kendi ekip biçtiği tarlası var mıydı bilemiyorum, ben kendisini traktörle çalışarak faaliyet gösterir diye hatırlıyorum”, tanık ...; “Davacı babamın amcasının oğlu olur, aslen Mardin'liyiz. 1991 yılından beri Ulutürk Mahallesinde yaşarım, davacının ailesi ile beraber Bismil'e geldik, davacının ailesinin ve benim ailemin Ambar köyünde tarlalarımız vardı, ayrıca farklı köylerden icar alıp, tarlada çalıştığımızda olurdu, davacı da bende kendimizi bildik bileli, tarımla, çiftçilikle uğraşırız, davacı traktörü ile kendisinin ve ailemizin tarlalarında kendi mülkümüz olan yerlerde ve icar aldığımız yerlerde çalışırdı, başkasının işlerine gittiğini hatırlamıyorum, hep kendi işimizi yapardık, davacı 2002 yılına kadar bu şekilde çalıştı, sonrasında İstanbul'a gitti, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir,", tanık ... (03.04.2007-29.12.2010 tarihlerinde 4/b zorunlu tarımsal, 08.01.2011-31.10.2014 tarihlerinde 1139800 sicil sayılı işyeri çalışanı); “Ben davacıyı birlikte çalışmamız nedeni ile tanırım. Davacı ile birlikte 2002-2014 tarihleri arasında İstanbul ilinde ...'in sahibi olduğu ... Plakalı ticari araçta şoför olarak çalıştık. Ben davalı işveren nezdinde 1988 tarihinden itibaren çalışmaya başladım, ancak 2002 tarihinde davacı ile birlikte çalışmaya başladım. Çalışmamız 2014 yıllına kadar devam etti. 2014 tarihinde araç sahibi aracını başkasına kiraladığını gerekçe göstererek benim işime son verdi ancak ben işten ayrıldığımda davacı halen orada çalışıyordu. Çalıştığım süre içerisinde sadece 2011 tarihinden sonraki dönem için işverence sigorta primlerim yatırıldı. 2011 tarihinden önceki çalışmama ilişkin sigorta primlerim yatırılmadı. Davacının da 2011 yılına kadar sigorta primleri yatırılmadı. 2011 yılından sonra yatırılıp yatırılmadığını bilmiyorum. Davacı daha önceden Bağ-Kur'lu olduğu için sosyal imkanlardan yararlanıyordu. Bu nedenle bu işyerinden sigortasının yatırılıp yatırılmadığını anlamamış. Günlük yevmiye ile çalışırdık. En son yevmiyemiz yaklaşık 80,00 TL civarında idi, ", tanık ...; “Ben davacıyı aynı yerde çalışmamdan dolayı tanırım, akrabalığım ve husumetim yoktur. Ben 1989 tarihinden itibaren Yakacık -Kadıköy hattı minibüs durağında minibüs şoförü olarak halen dahi görev yapmaktayım, davacı tam şoförlüğe başlama tarihini bilmiyorum ama yaklaşık 20 yıldır aynı durakta şoför olarak çalışmaktaydı. ... adındaki soy ismini bilmediğim bir şahsın minibüsünü çalıştırmaktaydı. Hatırladığım kadarıyla minibüsün plakasının sonu 47'dir. Ben davacının daha öncesini bilmem. Tarımsal faaliyetle uğraşıp uğraşmadığını bilmiyorum, ben kendisini durakta çalışması nedeniyle tanırım. Davacının ne kadar ücret aldığını tam olarak bilmiyorum, çünkü o günkü ücret kazancına göre değişirdi.”, tanık ...; “Ben davacıyı aynı köylüm olması ve uzaktan akrabam olması nedeniyle tanırım. Davacı şuanda minibüs şoförlüğü yapmaktadır. 2003 tarihinden itibaren şoför olarak çalıştığını biliyorum, çalıştığı aracın sahibini bilmem. 2003 tarihinden önce davacının Bismil'de yaşadığını ve burada çiftlik yaptığını biliyorum, fakat hangi ürünlerini ekip biçerdi, kaç dönüm arazi üzerinde tarım yapıp yapmadığı hakkında bilgim yoktur.", tanık ... (07.11.2014-12.06.2018 tarihlerinde 1139800 sicil sayılı işyeri çalışanı); “Ben ... plaka sayılı ...'e ait ticari minibüste 2014 yılından beri şoför olarak çalışmaktayım, bu araçta iki şoför olarak çalışırız, diğeri davacı ...'dır. Davacı ... plaka sayılı araçta zannedersem 2004 yılından beri çalışmaktaymış, davacı ile halen bu araçta dönüşümlü olarak çalışmaktayız, ücret ve çalışma saatlerimizi ... belirler, her ikimizde ...'e bağlı olarak çalışırız.”, tanık ... (18.08.2005 tarihinde son bulan 1479 sayılı Gelir Vergisi 4/b'li); “... plakalı araç bana aittir, davacı bu araçta 2010 yılından beri şoför olarak çalışmaktadır, davacının ücret ve çalışma saatlerini mal ve plaka sahibi olduğum için ben belirlerim, davacı benim çalışanımdır, davacının 2010 yılından beri ... plaka sayılı araç şoförlüğü dışında başka bir iş yaptığına şahit olmadım," şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacının 5510 sayılı Kanun'un ek m.6 kapsamındaki sigortalılık başvurusunun geriye dönük bir
şekilde iptal edilerek ve ticari araç sigortalılığının iptaline ilişkin işlemin hukuka aykırı
olduğunun tespiti ile davalı Kurumun 23.06.2011 tarih ve E.3427711 sayılı işleminin
iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile
2. 2925 sayılı Kanun ile 5510 sayılı
ek madde 6 hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi