Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6607 E. 2024/3713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının marka tescil başvurusuna karşı davacının, sahip olduğu tescilli markalara dayanarak yaptığı itirazın reddi üzerine açtığı davanın sonucuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tanınmış "Kale" markasını içeren ve boya yapı malzemeleri sektöründe kullanılan seri markalarının bilincinde olarak ve bu markaların tanınmışlığından faydalanmak amacıyla benzer bir markayı tescil ettirmeye çalıştığı ve bu durumun kötü niyet olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/6 Esas, 2023/119 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “Kale” ve “...” ibareli seri markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan 2015/09412 sayılı "... San. Ltd. ... Boya ve Yapı Malzemeleri" ibareli marka başvurusuna iltibas, tanınmışlık, kötü niyet, gerçek hak sahipliği ve önceye dayalı kullanım vakıalarına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın Markalar Dairesince kısmen kabulüne karar verilerek, başvuru kapsamından bir takım mal ve hizmetlerin çıkartıldığını, anılan karara karşı başvurunun tümüyle reddi gerektiğinden bahisle yapmış oldukları itirazın ise nihai olarak TÜRKPATENT YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek davaya konu YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline ait markanın kelime unsuru yanında şekil ve renk unsurlarını da içerdiğini, ürünlerin özel tüketici grupları olduğundan bu markaları karıştırmayacağını, davacının 2011 yılından öncesinde 02. sınıfı kapsayan tescilli bir “kale” ibareli markasının olmadığını, davacının tanınmışlık iddiasının mesnetsiz olduğunu, davacı markası ile müvekkiline ait markaların benzer olmadığını, karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığını, davacı tarafından sunulan Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi dosyasına ait bilirkişi raporunun başka bir marka ile ilgili olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2016/338 E., 2018/505 K. sayılı kararıyla; davalının "... SAN. LTD. ... boya ve yapı MALZEMELERİ" ibareli marka başvurusu ile davacının "KaleFiks ISI YALITIM PLAKASI YAPIŞTIRMA HARCI", "... ISI YALITIM PLAKASI YAPIŞTIRMA HARCI" ve YİDK kararında geçen diğer tescilli markaları arasında başvuru kapsamında bırakılan emtia yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu başvuru kapsamında bırakılan emtia yönünden ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının "... SAN. LTD. ... boya ve yapı MALZEMELERİ" ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait "KaleFiks ISI YALITIM PLAKASI YAPIŞTIRMA HARCI", "... ISI YALITIM PLAKASI YAPIŞTIRMA HARCI" ve YİDK kararında geçen diğer tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru markasında bırakılan emtia yönünden davacının "KaleFiks ISI YALITIM PLAKASI YAPIŞTIRMA HARCI", "... ISI YALITIM PLAKASI YAPIŞTIRMA HARCI" ve YİDK kararında geçen diğer tescilli markalı ürünlerinden/hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalının "... SAN. LTD. ... boya ve yapı MALZEMELERİ" ibareli başvuru markalı ürünü/hizmeti satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, 556 sayılı Markanın Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (556 sayılı KHK)'nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki iltibasın bulunmadığı, başvuru ibaresi üzerinde kalan emtia yönünden davacı tarafın önceye dayalı kullanım hak iddiasını kanıtlanmadığı, yine kalan emtia yönünden davacı tarafın tanınmışlık iddiası açısından ise taraf marka işaretleri benzemediği gibi davalının marka başvurusunda davacı tarafın tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin kanıtlanmadığı, davacı tarafın ticaret unvanına bağlı hak iddiası kanıtlanmadığı ve ayrıca dava konusu marka başvurusunun davalı tarafça kötü niyetli yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.10.2020 tarih, 2019/466 E. ve 2020/856 K. sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.09.2022 tarih, 2021/1623 E. ve 2022/6355 K. sayılı kararıyla taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki iltibasın bulunduğu, davacının “Kale” esas unsurlu bir çok markası gözden kaçırılarak sadece “...” ibaresini içeren iki adet markaya dayalı olarak taraf markaları arasında iltibas bulunmadığı sonucuna varılması isabetli görülmediği, davacı şirketin tescil ettirdiği 1990 yılından itibaren “Kale” ibaresini ticari hayatta yoğun bir şekilde kullandığı ve bu ibareyi yapılan reklam ve tanıtım faaliyetleriyle boya ve yapı malzemeleri sektöründe belli bir tanınmışlık düzeyine ulaştırdığı, bu durumda aynı sektörde faaliyet gösterdiği davacı şirketin tanınmış markasının benzerini markanın tanınmışlığından istifade etmek için kendi adına tescil ettirmek isteyen ve bu eylemi ısrarla sürdüren davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki iltibasın bulunduğu, davacı şirketin “Kale” ibaresini esas unsur olarak içeren bir çok seri markası bulunmakta olup bu ibarenin ilk defa 1990 yılında davacı adına marka olarak tescil edilmiş olduğu, davacı şirketin “Kale” ibaresini ticari hayatta yoğun bir şekilde kullandığı ve bu ibareyi yapılan reklam ve tanıtım faaliyetleriyle boya ve yapı malzemeleri sektöründe belli bir tanınmışlık düzeyine ulaştırdığı, ayrıca davacı ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirketin belirtilen hususlardan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi taraflar arasında görülüp Yargıtay'a intikal eden dava dosyalarından, davalı şirketin davacının tanınmış “Kale” ibareli markalarını çeşitli ilaveler yapmak suretiyle kendi adına mal etmeye çalıştığının anlaşıldığını, aynı sektörde faaliyet gösterdiği davacı şirketin tanınmış markasının benzerini markanın tanınmışlığından istifade etmek için kendi adına tescil ettirmek isteyen ve bu eylemi ısrarla sürdüren davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığının kabulü gerektiği, nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 26.11.2020 tarih, 2020/1059 E. ve 2020/5474 K., 09.12.2020 tarih, 2020/969 E. ve 2020/5779 K. sayılı ilamlarında da davalı şirketin benzer ibarelere ilişkin marka başvurularını kötü niyetle yaptığının kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı TÜRKPATENT vekili temyiz dilekçesinde özetle; başvuru kapsamında kalan emtialar yönünden markalar arasında iltibas bulunmadığını, davalı markası ile davacının sadece "..." ibaresi içeren markalarının aynı ibarenin olduğu gibi yer alması nedeniyle benzer olduğunu, bunun dışında yer alan davacı markalarının ise ... ibaresini içermediğini, davalı markasındaki diğer ibareler de göz önüne alındığında, davacının KALE ve diğer unsurlardan oluşan markaları ile davalı markasının benzer kabul edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca başvuru tarihi itibariyle davalı tarafın kötü niyetli olduğunu gösterir delil bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin marka tescilinde kötü niyetli olmadığını, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının 2015/09412 sayılı ".... San. Ltd. .... Boya ve Yapı Malzemeleri" ibareli marka tescil başvurusuna karşı, davacının “Kale” ve “...” ibareli seri markalarını mesnet göstererek iltibas, tanınmışlık, kötü niyet, gerçek hak sahipliği ve önceye dayalı kullanım hukuki sebep ve vakıalarına dayalı olarak yapmış olduğu itirazın Markalar Dairesince kısmen kabulü neticesinde davalı başvurusunun tümüyle reddi için yaptıkları itirazın nihai olarak reddine ilişkin verilen YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.