Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6610 E. 2024/8202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kefillerin, genel kredi sözleşmelerine istinaden düzenlenen teminat mektuplarından kaynaklanan komisyon ve faiz alacaklarından sorumluluklarının kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede yer alan geniş yetki kapsamının kefalet verme yetkisini de içerdiği ve teminat mektuplarının kefalet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/845 Esas, 2023/1494 Karar

HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/129 E., 2020/567 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre davada davalı ... yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 28.678,63 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Davacı vekilinin temyiz dilekçesi üzerinde kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Bank ile dava dışı müflis ... Sabun ve Kimya Sanayi Ticaret A.Ş. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun 26.12.2001 tarihli kararı ile ... Bank'ın aktif ve pasiflerinin ... Bank A.Ş. ile birleştirilmesine karar verildiğini, bankanın yönetim ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiğini, Bayındırbank unvanının daha sonra ... Fon Bankası olarak değiştirildiğini, söz konusu kredinin ödenmemesi üzerine hesabın 11.10.2001 tarihinde kat edildiğini ve davalılara bildirimde bulunulduğunu, daha sonra 05.11.2010 tarihinde yeniden ihtarname gönderildiğini, davalıların ödeme yapmadıklarını, borçlular lehine verilen teminat mektuplarının halen meri olduğunu, takibin konusunun bu teminat mektuplarının komisyon borcu ile işlemiş akdi ve temerrüt faizinden kaynaklandığını, davalılar hakkında icra takibine başlanıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı asıl ... cevap dilekçesinde; talep edilen faizin fahiş olduğunu, sözleşmede kefalet imzasının bulunmadığını, sorumluluğun şirkete ait olduğunu, husumeti bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, takibe esas genel kredi sözleşme tarihi ile takip konusu edilen teminat mektubu tarihleri karşılaştırıldığında bir teminat mektubu hariç diğer tüm teminat mektupları dayanak genel kredi sözleşmesinden önceki döneme ait olduğu, gerek birinci bilirkişinin gerek ikinci bilirkişinin ikinci ek raporları dikkate alındığında, dava dışı ... Bank ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin asılları tetkik edildiğinde 06.09.1999-19.11.1999 döneminde imzalandığı, buna göre 25.04.2011 tarihli ve takibe esas teminat mektubunun anılan sözleşme tarihinden sonra verildiği; ancak 25.05.1999 tarihli 5 adet teminat mektubunun ise adı geçen genel kredi sözleşmesinden daha eski tarihli olduğu, bu çerçevede sadece bir teminat mektubunun davalıların kefil oldukları sözleşme bağlamında kullanıldığı, buna göre davalı ... sadece 25.04.2011 tarihli 115.000,00 TL bedelli teminat mektubunun komisyon, gecikme faizi ve BSMV bedeli ile sorumlu tutulabileceği, bu yöne ilişkin birinci ve ikinci bilirkişilerin ikinci ek raporlarına bu yönden itibar olunduğu, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu talebe bağlı kalarak asıl alacağa %44 oranında temerrüt faizi uygulanmasına karar verildiği, somut olayda temsil yetkisi temsil olunan kişinin yani ...'nun ihtiyacının karşılanması amacıyla verildiğinden bankayla sözleşme imzalayan dava dışı şirketin kefalet ihtiyacının giderimi için verildiği kabul olunamayacağı, temsil olunan kişi tarafından temsilciye noterde düzenlenen bir vekaletname ile vekaletname veren temsil olunanın kullanacağı krediler için sözleşme ve taahhütnameleri tanzim ve imza yetkisi verilmiş olsa da üçüncü kişilerin kullanacağı krediler için kefil olma yetkisi verilmediği takdirde, bu vekaletnamenin içeriği geniş dahi olsa üçüncü kişilerin kullanacağı krediler için kefil olma yetkisi vermediği gerekçesiyle davanın ... yönünden kısmen kabulüne takibin 8.505,54 TL anapara alacağı, 12.487,79 TL işlemiş faiz, ayrıca %5 gider vergisine isabet eden (BSMV) olan 624,39 TL olmak üzere toplam 21.617,72 TL alacak üzerinden devamına, anapara alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 44 oranında temerrüt faizi ile % 5 gider vergisi uygulanmasına, icra inkar tazminatına; davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, takip dosyası kapsamından, davacının işlemiş devre faizi ve komisyon alacağının dayanağını teşkil eden altı adet teminat mektubundan beşinin 21.05.1999 tarihinde, birinin ise 25.04.2001 tarihinde verildikleri, davacının takip dayanağı olarak Beyoğlu 5 Noterliği'nin 05.11.2010 tarihli kat ihtarnamesini, genel kredi sözleşmelerini, hesap ekstrelerini, teminat mektubu suretlerini gösterdiği, takip ekine kat ihtarı ve tebliğ şerhlerini, çok sayıda genel kredi ve kefalet sözleşmesini, teminat mektubu suretlerini, hesap ekstrelerini eklediği, dava dilekçesi ekinde 55 adet genel kredi ve kefalet sözleşmesi örneğinin sunulduğu, ayrıca tablo halinde 168 adet genel kredi sözleşmesinin ve kefalet bilgisinin sunulduğu, tarih bulunan sözleşmelerin tamamının 21.05.1999 tarihinden sonra akdedildiklerinin anlaşıldığı, davacının, faiz ve komisyon alacağı bakımından takibe konu ettiği, 21.05.1999 tarihli beş adet teminat mektubunun, davalıların kefili olduğu bir genel kredi sözleşmesi kapsamında verildiğini ispatlayamamış olması, kefaletlerin önceki dönemden doğan borçları da kapsayacağının kararlaştırılmamış bulunması karşısında, İlk Derece Mahkemesinin, yalnızca 25.04.2001 tarihli, 115.000,00 TL tutarlı teminat mektubundan doğan faiz ve komisyon alacağının talep edilebileceği yönündeki kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davalı ... tarafından diğer davalı'ya Şırnak Noterliği'nin 21.05.1999 tarihli vekaletnamesinin verildiği, diğer davalının da bu vekaletnameye istinaden davalı ... adına dava konusu kefalet sözleşmelerini imzaladığı, vekaletin verildiği ve kefalet sözleşmelerinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 388 inci maddesinin üçüncü fıkrasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504 üncü maddesinden farklı olarak, 818 sayılı Kanunun anılan maddesinde sayılan ve özel yetki gerektiren işlemler arasında kefalet sözleşmesi sayılmadığı, 818 sayılı Kanun'un 388 inci maddesinin birinci fıkrasında ise; vekaletin kapsamının, sözleşme ile açıkça tespit edilmemişse, ilişkin olduğu işin mahiyetine göre belirleneceği düzenlenmiş olup, davalı ... tarafından diğer davalıya; kendisini temsilen ve kendisi adına, "T.C. sınırları dahilindeki bilumum banka, kurum, kuruluş ve şirketlerden, kredi alma, davalıyı borçlandırma, borç senet ve sözleşmelerini imzalama, teminatları verme, bu borçlandırıcı işlemlerden dolayı davalının sahibi olduğu taşınmazları dilediği kurum, kuruluş ve banka lehine dilediği derece ve sırada ipotek ettirme, bu konuda gereken tüm işlemleri yapma, takrirleri verme veya alma, adına ticari, zirai ve bilumum türdeki kredileri alma, sicile kayıt ve bilumum belgeleri tanzim ve imza, beyannameler sunma, dilekçeler verme, vergi, resim ve harç yatırma, bilumum borç senet ve sözleşme ve evrakları imzalama" yetkisi vermiş olması karşısında, bu türden geniş yetkileri içeren bir genel vekaletnamenin kapsamına, diğer yetkilere nispetle mutad nitelikteki kefalet verme işleminin de gireceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2010/9069 E., 2010/8312 K. sayılı yine aynı Daire'nin 1986/373 E., 1986/907 K., sayılı, 21.02.1986 tarihli ilamlarında da benzer kabulün yapıldığı, İlk Derece Mahkemesince aldırılan iki kök ve dört ek rapordan hükme esas alınan 11.07.2017 teslim tarihli ilk bilirkişinin ikinci ek raporunda, davalı ... yönünden de hesaplama yapılmış olup, bu rapor hükme esas almaya elverişli, teknik açıdan yeterli ve denetime açık bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, ... yönünden; 8.505,54 TL asıl alacak, 12.487,79 TL işlemiş akdi faiz, 624,39 TL BSMV olmak üzere toplam 21.617,72 TL yönünden iptali ile, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %44 oranındaki temerrüt faizi ile devamına, ... yönünden; 8.505,54 TL asıl alacak, 272,89 TL temerrüt tarihine dek işlemiş akdi faiz, 13,64 TL akdi faizin gider vergisi, 19.939,58 TL takip tarihine dek işlemiş temerrüt faizi, 946,98 TL gider vergisi olmak üzere toplam 28.678,63 TL yönünden iptali ile, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %44 oranındaki temerrüt faizi ile devamına, icra inkâr tazminatına karar verilmiş, karar davacı ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; genel kredi sözleşmelerine istinaden düzenlenen teminat mektuplarının komisyon ve faiz alacağının tahsili amacıyla, davalı kefiller hakkında başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davalı ... vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı davalı ... vekilinin davaya ilişkin verdiği temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı ...Ş. harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, 21.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.