Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6631 E. 2024/8344 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının Türkiye'de tek distribütörü olduğu ürünleri paralel ithalat yoluyla satmasının haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve tazminat gerektirip gerektirmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı faaliyetinin haksız rekabet oluşturduğuna dair davacı tarafça yeterli delil sunulamadığı, davalı tarafından gerçekleştirilen paralel ithalatın hukuka uygun ticari faaliyet olarak kabul edildiği ve davalının dürüstlük kuralına aykırı davrandığına dair ispat bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1200 Esas, 2023/1521 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/1220 E., 2020/563 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tek yetkili distribütör olduğu ... ve ... isimli markaların da Türkiye'deki tek distribütörü olduğunu ve davalıya ait "www.shimmer.com.tr" isimli internet sitesinde bu ürünlerin satıldığını davalı tarafından üretici olmayan diğer toptancılardan ithal edildiğini ve satışının yapıldığı bilgisini aldıklarını, Türkiye için de tek yetkili satıcı olmamız sebebi ile davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini ancak davalıların satışlara devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından ithal edilmeyen ve tek distribütör olduğu markanın davalı tarafından satışının haksız rekabet doğurduğunu ve müvekkilinin piyasadaki adını lekelediğini ileri sürerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 58 inci maddesi uyarınca davalının sayılan eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitini haksız rekabetin maddi durumunun ortadan kaldırılmasını tedbir kararı verilmek sureti ile internet ortamından yapılan satışın kaldırılmasını ve 15.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın keza en yüksek avans reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ayrıca vekâlet ücreti ve yargılama giderinin de davalıya yükletilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; görevsizlik ve yetkisizlik itirazlarında bulunarak davacının haksız ve dayanaksız davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı faaliyetinin haksız rekabet teşkil ettiği hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı, davalı tarafın faaliyetinin paralel ithalat niteliğinde olmakla söz konusu faaliyetin hukuka uygun bir ticari faaliyet olarak kabul edildiği, davalı tarafça piyasaya sürülen ürünlerin etiketlerin kozmetik mevzuatına uygun olduğu, davalının dürüstlük kuralına ve emek ilkesine aykırılık teşkil eden bir eylemin mevcut dosya kapsamında ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.