Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6737 E. 2024/8027 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya ait tasarım tescillerinin davacının tescilli markasıyla benzerlik taşıdığı ve yenilik unsuru içermediği iddiasıyla tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalıya ait tasarım tescillerinin bir kısmının yenilik unsuru taşımadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğüne karar vermesi, Bölge Adliye Mahkemesince usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1601 Esas, 2023/930 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/281 E., 2019/163 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ilk olarak 1977 yılında posta ve tebrik kartlarında kullanılmak üzere oluşturulan "... ", Türkiye'de bilinen adıyla "... Kız", o tarihten bugüne kadar başka ABD olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde özellikle çocuklar olmak üzere farklı yaş gruplarındaki tüketiciler için vazgeçilmez bir karakter haline geldiğini, ürünün tüketiciler tarafından kazandığı beğeniyi ticarileştiren müvekkili şirketin gerek doğrudan kullanım ve gerekse de lisanslama yoluyla karakteri/markayı giysilerden aksesuar ürünlerine, gıdadan oyuncaklara farklı ürünler üzerinde kullandığını, uzun yıllara dayanan kullanım ve yoğun tanıtım faaliyetleri sonucunda dünyanın bilinen markalarından biri haline geldiğini, markanın yaygınlaşmasından sonra markayı taklit etmek isteyen birçok kimsenin çıktığını, müvekkilinin hali hazırda TÜRKPATENT nezdinde 2012/23384 tescil nolu "strawberry shortcake çilek kız" ibareli, 2010/20635 tescil nolu "çilek kız şekil" ibareli, 2009/49438 tescil nolu "strawberry shortcake" ibareli, 2008/70704 tescil nolu "çilek kız" ibareli ve 2004/20916 tescil nolu "strawberry shortcake" ibareli tescilli markalarının sahibi olduğunu, müvekkilinin tescillerinin 09, 14, 16, 18, 21, 24, 25, 28 ve 41.sınıfları kapsadığını, dava konusu 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 nolu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliğinden mahrum olduğunu, söz konusu tasarımların müvekkilinin dava konusu karakterinin aynısı olup davalının tescilinden önce Türkiye'de ve dünyanın farklı ülkelerinde müvekkili şirket tarafından gerek ticaret esnasında fiili kullanım ve gerekse de marka ve eser tescilleri yoluyla yenilik vasıflarını ortadan kaldırmış tasarımlar olduğunu, tasarımların ayırt edici vasıflarının da bulunmadığını, davalının müvekkilinin tescilli ve tanınmış markasına benzeyen tasarımları seçmiş olmasının tesadüf olamayacağını, davalının müvekkilinin markasından haberdar olduğunu ve markanın tanınmışlığından faydalanmak istediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla TÜRKPATENT nezdinde davalı adına 2013/05788 numarası ile 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 nolu tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından dayanılan tasarımlarla dava konusu tasarımlarda bariz farklılıklar bulunduğunu, tasarım benzerlik değerlendirilmesinde bilgilenmiş kullanıcının dikkate alınarak karıştırılma ve benzerlik değerlendirilmesinin yapılacağını, bilgilenmiş kullanıcının sıradan bir tüketici olmadığını, ürün hakkında bir deneyimi birikimi olan kişi olduğunu, dava konusu olayda söz konusu tasarımların okul araç gerekçeleri veya tekstil ürünleri üzerinde kullanılıyor olmasının dikkate alınması durumunda, bilgilenmiş kullanıcının bu ürünleri satan kırtasiye, mağaza sahibi ve çalışanları olarak ifade edilmesi gerektiğini, hiçbir mağaza sahibi veya çalışanının dava konusu tasarımları iddia edildiği gibi çilek kız karakteriyle karıştırmayacağını, hatta sıradan tüketicilerin dahi söz konusu karakterleri karıştırmayacaklarını, farklılıkların açık olduğunu, karşılaştırılan tasarımların birbirinden farklı olmalarının yanında birinin marka tescili diğerinin tasarım tescili olduğunu, müvekkilinin kullandığı ürünler üzerinde davacıya ait markaları kullanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, ilk raporda ortak görüş sunulamadığı, son sunulan raporun denetime elverişli olduğu dikkate alınarak incelendiğinde dava kapsamında yapılan inceleme ve sunulan rapora göre davalının çoklu tasarım tescilinde yer alan davaya konu 1, 5, 6, 7 ve 8 numaralı tasarım tescillerinin yenilik unsurlarını taşımadığı mevzuat kapsamında tescil şartlarının bulunmadığı ve hükümsüz kılınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2013/05788 no ile tescilli endüstriyel tasarım tescilindeki 1, 5, 6, 7 ve 8 numaralı tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tasarım tescilinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.