Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6753 E. 2024/4120 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşveren mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında ödenen iş kazası tazminatı nedeniyle sigorta şirketine rücu davası açan işverenin, sigorta şirketine karşı açtığı itirazın iptali davasında, ödenecek tazminat miktarının ve icra inkar tazminatı talebinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, iş kazasında işveren ve işçinin kusur oranları, poliçedeki teminat limiti ve ödenen tazminat miktarı gibi hususlar değerlendirilerek, itirazın kısmen kabulüne ve icra takibinin belirlenen miktar üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına dayanarak yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2014/4035 Esas, 2023/287 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait işyerinin davalı nezdinde işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sigortalı işyerinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen işçinin yakınlarına 125.000,00 TL tazminat ödendiğini, davalıdan talepte bulunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının talebinin yargılamayı gerektirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 12.07.2013 tarihli ve 2010/562 E., 2013/247 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı

Dairemiz 16.04.2014 tarih, 2013/17288 E. ve 2014/7487 K. sayılı kararı ile mahkemece dava konusu poliçe kapsamında ödenecek tazminat miktarının belirlenmesi açısından, dava konusu iş kazası nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı aleyhine açılan rücu davasının sonucu beklenmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı, ayrıca kabul şekline göre de, mahkemece icra takibinin, alacak ve işlemiş geçmiş günler faizi toplamı olan miktara, takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi suretiyle devamına karar verilerek, işlemiş faiz alacağına yeniden faiz yürütülmesine neden olacak şekilde hüküm kurulması, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 121 inci maddesin son fıkrasında belirtilen ve kısaca “faize faiz işletilmesi yasağı” şeklinde ifade edilebilecek emredici nitelikteki düzenlemeye aykırı olduğundan kararın bu yönden de yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 26.09.2023 tarih, 2014/4035 E. ve 2023/287 K. sayılı kararı ile somut olayda iş mahkemesi dosyasında, Çalışma Bakanlığı İş Güvenliği Müfettişi tarafından düzenlenen 03.12.2010 tarihli raporda iş veren şirketin iş kazasının meydana gelmesinde %70 oranında ve işçi ...'in %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, dosyamız arasına alınan 05.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin toplam maddi zararının poliçedeki şahıs başına teminat limitinin üzerinde olduğu, davalı şirketin poliçe teminat limitinin, şahıs başına bedeni zararlarda 37.500,00 Euro olup, takip tarihindeki tutarın TL karşılığının 72.153,75 TL ile sınırlı olduğu, poliçe kapsamında talep edilebilecek toplam maddi ve manevi tazminat tutarının 72.153,75 TL olduğu, davacı şirketin bu bedelden fazla talepte bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Çorum 4. İcra Müdürlüğü'nün 2010/277 E. sayılı takip dosyasındaki asıl alacak miktarının 72.153,75 TL işlemiş faiz miktarının 270,58 TL olduğunun tespiti ile takibin asıl alacak olan 72.153,75 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz uygulanarak bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, likit olmayan alacak hakkında istenen icra inkar tazminatı hususundaki davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından ölümle sonuçlanan iş kazası neticesinde mütevaffa işçinin yasal mirasçılarına 86.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 12.000,00 TL manevi tazminat ve 15.000,00 TL de kıdem tazminatı olmak üzere poliçe teminatı kapsamında olan toplamda 113.000,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin tazmin edilmesi amacı ile başlatılan icra takip talebinde döviz alacağı üzerinden talepte bulunulduğunu, davalının teminat limitinin tamamı ile sorumlu olduğunu, davalı tarafça yapılan temyiz başvurusunda iş mahkemesi dosyası gereğince SGK rücu alacağı dolayısıyla asıl alacak ve faiz kalemlerine ilişkin 31.772,56 TL ödeme yaptıklarının ifade edildiğini, bu hususun doğru olup davalının bu ödemeyi gerçekleştirdiğini ancak aynı dosya kapsamında vekalet ücreti ödemesi bulunmasına ve bunun da poliçe kapsamında olmasına rağmen bu tutarın ödenmediğini ve vekalet ücretinin işlemiş faizi ile birlikte müvekkil şirket tarafından ödendiğini, gelinen noktada varılması gereken sonucun başlatılan takipte asıl alacak tutarı olan 37.500,00 euro ve 3.750,00 euronun işlemiş faiz ve ferileriyle birlikte toplamından davalı tarafça SGK rücu dosyası kapsamında ödemiş olduğu 31.772,56 TL'nin mahsubu neticesinde kalan tutar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Çorum 1. İş Mahkemesinin 2011/108 E., 2016/103 yeni Esas sayılı kesin kararı neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödeme yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, ilgili karar neticesinde hükmedilen tazminat kalemleri yönünden dava dosyası ile de karar verilmiş olduğundan aynı tazminat kalemleri yönünden mükerrer karar verildiğini, iş mahkemesi kesin kararı neticesinde müvekkil şirket tarafından sigortalısı yerine asıl alacak ve faiz kalemlerine ilişkin toplam 31.772,56 TL ödeme yapıldığını, davacı vekilince de bu konuda herhangi bir beyanda bulunulmayarak aynı alacak kalemleri için mükerrer hüküm tesis edilmesinin sağlandığını, ayrıca poliçe hükümleri yönünden hatalı hukuki değerlendirme ile hüküm tesis edildiğini, poliçe özel şartlarında sigorta teminatının kapsamı başlıklı fıkrada belirtildiği üzere: buna göre yerel mahkemece hükmolunan tazminat tutarı kalan teminat bedelini aştığından, dava masrafları tutarının sigorta bedeline oranlanması neticesinde hesaplanacak tutarın müvekkil şirket aleyhine hükmedilmesi gerekirken poliçe özel şartlarına aykırı olacak şekilde müvekkil şirket aleyhine dava masraflarına hükmolunması hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları da eksik ve hatalı değerlendirmeler içerdiğini, müvekkil şirket tarafından düzenlenen işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi, iş kazasından doğabilecek maddi ve manevi tazminat taleplerini kapsamakta olup vefat eden işçinin kıdem tazminatı olarak belirlenen 15.000,00 TL'nin tazminat içerisine dahil edilmesi hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, işveren bireysel işveren sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.