Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6756 E. 2024/8214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ürünlerin, davacıya ait faydalı modele tecavüzünün tespiti, önlenmesi ve maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ürünü ile davacıya ait faydalı model arasında fark bulunduğu ve davalı ürünün davacı faydalı modelinin koruma kapsamında olmadığına ilişkin bilirkişi raporları ve ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1595 Esas, 2023/990 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/561 E., 2019/183 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar-karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili ...'ın TR 2013/00971 sayılı “Konteyner ve Dorse İçi Koruma Örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin sahibi olduğunu, davacı şirketin de bu ürünü üretip pazarladığını, davalının üretimini ve satışını yaptığı ürünlerin davacı faydalı modeline tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini ve men'ini, iltibas yaratan ürünlerin imalinin, ithal ve ihracının stoklanmasının, satış ve pazarlanmasının, ilan, reklam, katalog ve diğer basılı kağıtlarda kullanılmasının yasaklanmasını, imhasını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep etmiştir. Karşı davaya cevap dilekçesinde faydalı modele konu buluşun yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıdığını savunarak karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; ürünlerinin davacı faydalı modelinden farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Karşı dava dilekçesinde davacı gerçek kişiye ait faydalı modele konu buluşun yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadığını ileri sürerek faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, birbirini doğrulayan her iki bilirkişi raporuna göre davacı adına tescilli dava konusu faydalı modelin, tescil başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu taşıdığı ve bu haliyle hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, bunun yanında davalı/karşı davacıya ait ürünlerin davacı/karşı davalı adına tescilli faydalı modelden farklı olup, koruma kapsamında olmadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ve karar asıl davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, faydalı modele tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 154 üncü ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacılar vekilinin isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 25.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.