"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1729 Esas, 2023/1148 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/552 E., 2019/258 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirketle aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, görselleri sunulu ürünü üreterek ticarileştirmeyi planladığını, ancak şirketin faaliyetinin ve müşterilerinin faydalı model ihlal iddiası ile haksız bir zarar görmemesi, özellikle Sınai Mülkiyet Kanununda yer alan ihtiyati tedbir gibi imkanlarla telafisi imkansız zararlar yaşanmaması, bu vesile ile şirketin kısa ve uzun vadeli yatırım planlamasının hukuki risklerden arındırılarak verimli bir şekilde yapılabilmesi için müvekkilinin girişimine konu ürünün davalı tarafın faydalı model tescilini ihlal etmediğinin tespitinin hayati önem taşıdığını, bu nedenle müvekkilinin bu davayı açmak konusunda hukuki menfaati bulunduğunu, davaya konu faydalı model tescilinin koruma kapsamında yer alan duş süzgecini açıklayan bir bağımsız istemle bu bağımsız isteme izafe edilen bir bağımlı istemden oluştuğunu, davalının faydalı modelinin istemlerinde yer alan kırma kanal yüzeyi, sulu koku önleyici, redüksiyon ve ızgara kasası unsurlarının davacının ürününde mevcut olmadığını belirterek müvekkilinin dilekçe ekinde görsellerini sunduğu ürünlerin davalı tarafın TR 2014 01888 U faydalı model tescilini ihlal etmediğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin yalıtım sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin ürünün adının Sızdırmazlık Contası Lamine Edilmiş 360 Derece Dönebilen Duş Süzgeci olduğunu, davacı ürününün müvekkilinin ürününün iki istemini de tam olarak taklit ettiğini, davacının bu davayı açarak müvekkilinin ürününü taklit ettiğini ikrar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalıya ait faydalı modelin biri bağımsız olmak üzere iki istemden oluştuğu, buluşun evlerde, wellness tesisleri, otellerde, huzurevlerinde, spor merkezlerinde, yüzme havuzlarında, özürlüler yurtlarında ve özel banyolarda kullanılan, sızdırmazlık contası lamine edilmiş 360º dönebilen duş süzgeci ile ilgili olup, özelliğinin; üst çevresinde termoplastik poliüretan conta bulunan süzgeç alt gövde, süzgeç alt gövde üzerinde yer alan ve alt yüzeyinde kırma kanal yüzeyi bulunan, ızgara kasasına sahip etekli gövde, etekli gövdenin ızgara kasası içerisinde yer alan sulu koku önleyici ve lineer ızgara ve tesisat çıkışındaki redüksiyondan oluştuğu, İstem 1'de bahsedilen süzgeç alt gövde olup, özelliğinin, üst çevresindeki termoplastik poliüretan conta ile yekpare olması ve etekli gövdeden ayrı olması ile 360º dönmesi olduğu, buna göre istem 1'de yer alan unsurların üst çevresinde termoplastik poliüretan conta, süzgeç alt gövde, kırma kanal yüzeyi, ızgara kasası, etekli gövde, sulu koku önleyici, lineer ızgara ve tesisat çıkışındaki redüksiyon olduğu, davacıya ait üründe ise etekli gövde, kırma kanal yüzeyi, ızgara kasası, lineer ızgara, sulu koku önleyici unsurlarının mevcut olmadığı, faydalı modelin koruma kapsamının istemlere göre belirleneceği, davacının ürününde davalıya ait faydalı modelin bir numaralı istemindeki unsurların tamamının mevcut olmadığı, ayrıca bu unsurların eşdeğerlerinin de ürün üzerinde bulunmadığı, bu nedenle davacının ürünün davalıya ait faydalı modelin koruma kapsamında kalmadığının alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının ürününün davalının faydalı modeline tecavüz teşkil etmediği, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalı şirket ile davacı şirket arasında sınai mülkiyet haklarına dayalı devam eden başka davalar bulunduğu, davalı tarafın dava açılmasına sebebiyet vermediklerini belirtmesine rağmen davayı kabul etmediklerini beyan etmekle davacının ürünü ile ilgili faydalı modele tecavüzünün bulunup bulunmadığı konusunda muaraza yarattığı, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıya ait 02.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda görseli ve teknik özellikleri mevcut olan ürünün davalının adına tescilli TR 2014 01888 U numaralı faydalı modelinden kaynaklanan haklarına tecavüz etmediğinin tespitine, 02.10.2018 tarihli bilirkişi raporunun karara eklenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, Mahkemece alınan bilirkişi raporunun objektif, denetime elverişli ve bilimsel olup dava konusu faydalı modelin istemlerinin tek tek karşılaştırılarak sonuca ulaşıldığı, bu rapora göre davacının, davalının faydalı modeline tecavüzlerinin bulunmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, faydalı modele tecavüz olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 154 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.