Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6787 E. 2025/618 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen çek ve senetlerin, davalı şirketin sözleşmeden doğan edimini yerine getirmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasıyla açılan menfi tespit ve iptal davasında, davalıların iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının davalıların kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı ve ihtiyati tedbir kararı verilmiş olsa dahi davalılar tarafından başlatılan bir icra takibinin bulunmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1062 Esas, 2023/1606 Karar

HÜKÜM : Kabul, ret, usulden ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/59 E., 2021/244 K.

BİRLEŞEN DAVA :Konya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/658 E. sayılı dosyası

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.01.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Avukat ... ile birleşen davada davalılar ... ve ... vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı Şirket arasında imzalanan sözleşme ve ek sözleşme gereğince davalı tarafından yapılacak iş karşılığında toplam 400.000,00 TL bedelli 4 adet senet ve 300.000,00 TL bedelli 6 adet çekin davalıya verildiğini, davalının edimlerini yerine getirmediği gibi söz konusu çek ve senetleri müvekkiline iade etmediğini, davalı tarafın çek ve senetleri tefecilere kırdırdığı için iade edemediğini bildirdiğini ileri sürerek söz konusu çek ve senetlerden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu 4 senet ve 6 adet çekin iptaline, ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dosyanın dava dilekçesinde; asıl davadaki ihtiyati tedbir talebinin üçüncü şahıslar bakımından reddedilmesi üzerine davaya konu çeklerin üçüncü şahıslar tarafından takas sistemi yoluyla müvekkilinden tahsil edildiğini, davalı şirket ve yetkilisi ...'ın müvekkilini oyalayıp edimlerini yerine getirmediğini, davalı şirket yetkilisi ...'ın bir kısım çek ve senetleri kaybettiğini belirterek kolluğa başvurduğunu, yine Konya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdiğini, anılan dilekçelerinde ikrar mahiyetinde beyanları bulunduğunu, müvekkilinden aldığı kıymetli evrakı davalılar ... ile ...'e tefecilik yapmak suretiyle kırdırdığını belirttiğini ileri sürerek vadesi gelmemiş olan her biri 100.000,00 TL bedelli 30.05.2019, 30.06.2019 ve 30.07.2019 vadeli senetler bakımından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı Şirket cevap dilekçesi vermemiştir.

2.Birleşen davada davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kıymetli evrakın bir kısmının tahsil edildiğini, bir kısmının da davacının istediği üzerine borcun yenilenerek davacıya iade edildiğini, müvekkillerinin iyi niyetli üçüncü şahıs olduklarını, söz konusu bonoların ciro yoluyla müvekkillerine geldiğini, bonolar üzerinde herhangi bir protokole konu olduklarına dair açıklama bulunmadığını, müvekkillerinin söz konusu protokolün tarafı olmadıklarını, müvekkilleri ile ciranta ... arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının tefecilik iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinin kötü niyetli olduğunu ispat külfetinin davacıda bulunduğunu savunarak davanın reddine ve alacak miktarının %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada taraflar arasında eser sözleşmesi düzenlendiği, davaya konu çek ve senetlerin bu sözleşmeye istinaden davalı şirkete avans olarak teslim edildiği, davalı şirket temsilcisi ...'ın savcılık dosyasına sunduğu beyan dilekçesi ve mahallinde yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu ile dava konusu sözleşme uyarınca davalı tarafın edimini yerine getirmediği, çek ve senetlerin bedelsiz kaldığının anlaşıldığı, dosyaya ibraz edilen senet asılları ve bankadan gelen yazı cevaplarından davaya konu edilen çek ve senetlerden 31.01.2019 ve 07.02.2019 keşide tarihli 50.000,00'şer TL bedelli 2 adet çek dışında davaya konu edilen çek ve senetlerin yargılama aşamasında davacı tarafça ödendiği ve ödenen çek ve senetler yönünden davanın istirdata dönüştüğü anlaşıldığından asıl davanın kabulü gerektiği, birleşen davada, yargılama devam ederken söz konusu senetler ile ilgili taraflar arasında önce borcun yenilendiği ve sonra da ödeme yapılmak suretiyle davanın istirdata dönüştüğü, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/22889 soruşturma dosyasına davalı ... tarafından verilen 18.07.2019 tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesiyle diğer iki davalı yönünden tefecilik suçlamalarından vazgeçerek söz konusu senetlerin kendisi tarafından önceden yapılmış alışverişlere istinaden davalı ...'nun araç alımında kefil olması ve borcunun karşılığı olarak davalılar ... ve ...'e cirolandığı, avukatın yönlendirmesiyle şüpheliler hakkında tefecilik suçlamasında bulunulduğu açıkça belirtildiğinden ve Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasına giren bu beyanlar mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğundan, toplanan diğer deliller ve davalı ...'in defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve düzenlenen ek rapora göre, davalı şirket ile davalı ... arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın davalılar ... ve ...'nun senetleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı TTK) 792. maddesi gereğince kötü niyetli iktisap ettiği yönündeki iddialarını ispatlayamadığı, daha önce verilen ve yargılama sırasında kaldırılan ihtiyati tedbir kararı sebebiyle bu davalıların alacaklarına ulaşması geciktirildiği ve Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayetten vazgeçme dilekçesi içeriğinden, Konya 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/203 E., 2020/44 K. sayılı kesinleşmiş kararından da bu davalılar yönünden haksız ve kötü niyetli dava açılmış olduğu kanaatine varıldığından, davalıların tazminat talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın davalı ... yönünden kabulü ile 30.05.2019 30.06.2019 ve 30.07.2019 vadeli 100.000,00'er TL bedelli senetlerden dolayı adı geçen davalıya borçlu olmadığının tespitine bu senetler ödenmekle dava istirdata dönüştüğünden toplam 300.000,00 TL senet bedelinin ana dosyada tahsilde tekerrür olmamak üzere anılan davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı Şirket yönünden davanın dava şartı yokluğu (derdestlik sebebiyle) usulden reddine, davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın reddine, anılan davalıların tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen alacak 300.000,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 60.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile anılan davalılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, birleşen davada davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının birleşen dosyada davalılar ... ve ...'in kötü niyetli olduklarını ispat edemediği, İlk Derece Mahkemesince 31.05.2019 tarihli ara karar ile birleşen dava konusu senetlere dayalı olarak takibe geçildiğinde (3. kişiler hariç olmak kaydıyla) icra takibinin durdurulmasına, davacı vekilinin fazlaya ilişkin 3. kişiler yönünden tedbir talebinin reddine karar verildiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/4 hükmü uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında borçlunun tazminata mahkum edilebilmesi için icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması ve bu yüzden alacaklının alacağını geç almasına sebebiyet verilmesi gerekeceği, birleşen dosya davalıları ... ve ... tarafından başlatılan ve durdurulmasına karar verilen bir takip bulunmadığından anılan davalılar lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin birleşen dosyaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının birleşen dosya yönünden kaldırılmasına, birleşen davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı Şirket yönünden dava şartı yokluğu (derdestlik sebebiyle) usulden reddine, davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın reddine, davalılar ... ve ...'in icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı vekilince birleşen davaya ilişkin karar temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... ve ...'ya verilmesine,

aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.