"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/567 Esas, 2021/1056 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirketten 2.923.802,48 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı şirkete gönderilen ihtarname ile cari hesap alacağının 500.000,00 TL’lik kısmının temlik edildiğinin, temlik alan şirkete ödeme yapıldıysa bilgi verilmesinin talep edildiğini, ancak davalının gönderdiği ihtarname ile borcu kabul etmediğini, ayrıca davalı şirketin gönderilen ihtarnameden sonra tasfiyeye girdiğini, başlatılan takibe de davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili ve davacı şirket ortaklarının ortak işler yaptığını, müvekkilinin davacı şirkete borcu olmadığı gibi aksine alacaklı olmasına rağmen taraflar arasında akdedilen ortaklık protokolleri, hesap mutabakatı ve ibraname gereğince davacıdan olan alacağını sildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlık konusu 2.017.720,93 TL toplam bedelli çekler yönünden davacının davalıya ıslak kaşe ve imzalı bordrolar mukabilinde teslim ettiği çeklerin ödendiğine dair delil ibraz edemediği, davalının da söz konusu çeklerin ödenmediğine dair bir belge ibraz edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile takibin asıl alacak miktarı olan 541.978,47 TL ve 5.534,86 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip talebindeki miktarı aşmamak üzere takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, takip tarihindeki icra inkâr tazminatı oranı dikkate alınarak asıl alacağın %40'ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şartları oluşmaması nedeniyle davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 17.05.2023 tarih, 2021/9147 E. ve 2023/3026 K. sayılı kararı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1.Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya firma çeki tevdi bordroları ile teslim edilen çek bedellerinin, müvekkili tarafından talep edilebileceği gözetilerek davanın kabulüne hükmedilmesi gerekirken aksi yönde kurulan hükmün hukuka, kanuna ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, 2.017.720,09 TL tutarındaki çeklerin ödendiğine dair dosya kapsamında Finansbank A.Ş.'nin 02.09.2008 tarihli ekstresi ve Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.'nin de 10.04.2009 tarihli dekontu bulunduğunu, yine icra takipleri ile de ödenen çekler mevcut olup tüm bu hususların göz ardı edildiğini, ihtilaf konusu olan çeklerin, davalı tarafça davacıdan teslim alındığı ve alınan bu çeklerin kullanıldığı, ödemelerin de davacı tarafça yapıldığının dosya kapsamında mevcut ıslak imzalı-kaşeli belgeler ve banka dekontları ile sabit olduğunu, davalının kaşeli-imzalı bordrolar mukabilinde teslim almış olduğu çeklerin, çekin bir ödeme vasıtası olduğu da gözetildiğinde, alacağın belirlenmesinde nazara alınmamış olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek onama ilamının kaldırılıp Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
2.Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; onama ilamının gerekçesiz olduğunu, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, itirazlarının dikkate alınmadığını, ticari defterlerin eksik tasdik işlemleri nedeniyle tek başına dikkate alınamayacağını, hesaplamalarda fiktif bir miktar bulunduğunu, ödenen çeklerle ilgili hatalı tespit yapıldığını, icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kötü niyet tazminatı talep ettiklerini belirterek onama ilamının kaldırılıp Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraf şirketlerinin birbirlerinden karşılıklı alacaklı olup olmadığı varsa takip tarihi ile davacının alacağının miktarı ve ihtarnameler doğrultusunda işlemiş faiz hak edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hâllerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye 328,85 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.