"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1452 Esas, 2023/1388 Karar
DAVALILAR : 1....
2.Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü
DAVA TARİHİ :
HÜKÜM : Davanın reddi (Esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle)
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/287 E., 2022/477 K.
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Kurum'un SSB Enerji Peyzaj...Ltd. Şti. aleyhine dava açtığını, yargılama sırasında anılan şirketin ortaklar kurulu kararıyla ticaret sicilden terkin edildiğinin tespit edildiğini, davanın görüldüğü Mahkeme tarafından müvekkiline ihya davası açılması için yetki ve süre verildiğini ileri sürerek SSB Enerji Peyzaj...Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum temsilcisi cevap dilekçesinde; ihyası talep edilen şirketin ortaklar kurulu kararıyla ticaret sicilden terkin edildiğini, tasfiyenin gereği yapılmasından tasfiye memurunun sorumlu olduğunu savunarak yasal hasım konumunda olan müvekkili Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini istemiştir.
2. Davalı şahıs, cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, ihyası talep eden şirket hakkında açtığı derdest dava sebebiyle ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu ve ihya koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, SSB Enerji Peyzaj...Ltd. Şti.'nin derdest davayla sınırlı olmak üzere ihyasına, davalı şahsın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilanına ve davanın mahiyeti gereği davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiği halde müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretine talep bulunmasa bile re'sen hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusu kamu düzenine aykırılık yönünden incelendiğinde, Dairelerine intikal ... istinaf incelemesine tabi tutulan bir Mahkeme kararı içerisinde bulunan ve huzurdaki dosyaya da eklenen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2022 tarih, 2021/308 E. ve 2022/20 K. sayılı kararında, davacı Kurum tarafından, hakkında görülmekte olan başka bir dava sebebiyle SSB Enerji Peyzaj...Ltd. Şti.'nin ihyasının talep edildiği, anılan Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, şirketin ek tasfiye amacıyla ihyasına ve son tasfiye memuru ...'nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, ihya kararının, ihya istemine dayanak yapılan dava dosyası ile sınırlı olmak üzere verilmediği, kararın 09.03.2022 tarihinde kesinleştiği, bu durumda, ihyası talep olunan şirket, dava tarihi itibarıyla faal, eş deyişle ticaret sicilinden terkin edilmemiş duruma geldiğine göre davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 04.11.2019 tarih ve 2018/5801 E. 2019/6748 K. sayılı kararının da aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle başvurunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ihya talebine dayanak yaptıkları derdest davanın görüldüğü Mahkeme tarafından müvekkile Kurum'a ihya davası açılmak üzere kesin süre verildiğini, verilen ara karara ve kesin süreye riayet etmemek gibi bir seçeneklerinin bulunmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesine isabet bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ihya istemekte hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 ... maddesi.
2.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri ile aynı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ve 30 uncu maddesi.
3.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamından ve aynı taraflar arasında görülüp Dairemize intikal eden dava dosyalarından, davacı Kurumla ihyası talep edilen şirket arasında alt işveren üst işveren ilişkisi bulunduğu, ihyası talep edilen şirkette çalışan işçilerin işçilik alacaklarını üst işveren sıfatıyla davacı Kurum'dan tahsil ettikleri, davacı Kurum'un, ihyası talep edilen şirkete karşı işçilik alacaklarını ödediği her bir işçi için ayrı ayrı olmak üzere birden fazla rücuen tazminat davası açtığı, yargılama sürecinde, davalı şirketin ticaret sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine davaların görüldüğü Mahkemelerce, davacı Kurum'a şirketin ihyasını sağlamak için dava açmak üzere önel verildiği ve davacı Kurum'un bunun üzerine Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve tasfiye memuru ...'ya karşı şirketin ihyası için birden fazla ihya davası açtığı anlaşılmaktadır.
Zikredilen ihya davalarından birisi olup tarafları da huzurdaki davanın taraflarıyla aynı olan ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2022 tarih, 2021/308 E. ve 2022720 K. sayılı kararıyla hükme bağlanıp sonuçlandırılan davada, SSB Enerji Peyzaj...Ltd. Şti.'nin, herhangi bir derdest davayla sınırlı olmaksızın ihyasına karar verildiği ve kararın taraflarca istinaf edilmeksizin 09.03.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakta olup zikredilen kararın kesinleşmesiyle birlikte şirketin ticaret sicil kaydı tekrardan faal hale gelmiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da isabetli bir şekilde belirtildiği üzere davacı Kurum'un, bu kararın kesinleşmesinden sonra açtığı işbu dava ile halihazırda faal olan şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Bunun yanında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 ... maddesinin dördüncü fıkrasında, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğu belirtilmiş, keza 6100 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde de, hâkimin yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu düzenleme altına alınmıştır. Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda zikredilen kararıyla ihyası talep edilen şirketin herhangi bir derdest davayla sınırlı olmayacak şekilde tamamıyla ihyasına karar verildiği gözetildiğinde davacı Kurum'un ihyası talep edilen şirkete karşı açtığı ve açacağı rücuen tazminat davalarında taraf teşkilinin sağlanması için artık ihya davası açmasına gerek bulunmadığı gibi sözü edilen davalara bakmakla görevli olan Mahkemelerin bu hususu gözetmesi de zikredilen Anayasa ve Yasa hükmüyle düzenleme altına alınan usul ekonomisi ilkesinin ve davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması görevinin bir gereğidir.
Bu itibarla, davacı vekilinin belirtilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.