"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1754 Esas, 2023/1534 Karar
DAVA TARİHİ :
HÜKÜM : Esastan ret; davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/218 E., 2023/367 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; İzmir 9. İş Mahkemesinde açılan 2022/320 E. sayılı hizmet tespiti davasının yargılaması sırasında dava dışı ... Gömlekleri Giyim ve Kuşam San. Tic. A.Ş.'nin sicilden terkin edildiğinin öğrenildiğini, mahkemece bu şirketin ihyası için dava açmak üzere tarafına mehil verildiğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle yasal süresi içinde açılmayan davanın süre yönünden reddine ve müvekkilinin yasal hasım olup davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirketin 04.11.2015 tarihinde sicilden resen silindiği, terkin edilen şirket hakkında derdest bir dava bulunduğuna dair bir bilgiye ve belgeye rastlanmadığı, terkin edilen şirketin, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, yasal düzenlemeler gereği aralıksız olarak son 5 yılına ait olağan genel kurul toplantılarını yapmamasından kaynaklanan yasal sebebe dayanarak terkin işlemi gerçekleştirildiği, aynı Kanun maddesinin 4/a hükmü gereği şirket yetkilisi adına şirketin sicildeki kayıtlı adresine ihtarlı tebligat çıkarıldığı ve ihtarın Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmasına rağmen, terkin edilen şirket ve yetkilileri tarafından terkine yönelik olarak bir bildirimde bulunulmadığı, terkin işleminin usulüne uygun olarak yerine getirildiği, beş yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği, ihyası talep edilen şirketin 04.11.2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, mahkemedeki ihya davasının düzenlenen beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 21.03.2023 tarihinde açıldığı, bu davanın dayanağı olan İzmir 9. İş Mahkemesinin 2022/320 E. sayılı dosyasına ait davanın dahi beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 11.08.2022 tarihinde açıldığı, bu davanın terkin tarihindeki derdest dava olmadığı, bunun yanında davacı tarafça, terkin tarihinde terkin edilen şirket hakkında derdest bir davanın bulunduğu iddiasında bulunulmadığı gibi toplanan deliller ve belge örnekleri ile bu yönde bir belgeye ulaşılamadığı gerekçesiyle davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici yedinci maddesinin 15 ... fıkrası uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın doğru olmadığını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen dava dışı şirketin 6102 sayılı Kanun'un geçici yedinci maddesi uyarınca 04.11.2015 tarihinde terkin edildiği, davacının İzmir 9. İş Mahkemesinde açtığı davanın ise 11.08.2022 tarihinde açıldığı, bu durumda davacı tarafça açılan İzmir 9. İş Mahkemesindeki hizmet tespiti davasının dava dışı şirketin son terkin işlemlerinin yapılıp ticaret sicilinden ilan edildiği, 04.11.2015 tarihinde 5 yıl geçtikten sonra açıldığının ... olduğu, eldeki davanın ise 21.03.2023 tarihinde açıldığı, bu durumda ihyası istenen şirketin sicilden terkininin ilanından sonra ilk 5 yılda açılmış bir hizmet tespiti davası ya da ihya davasının bulunmadığı, aynı Kanun'un geçici yedinci maddesinin 15 ... fıkrası uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 21.03.2023 tarihinde ihya davasının açılmış olduğu, yasanın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içinde ihya davası açmadığından davanın reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi.
6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinde istinaden münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, böylece bu şirketler ile kooperatiflerin varlıklarını şeklen sürdürmelerinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede münfesih olan veya sayılan şirketler ile kooperatiflerin anılan genel hükümlere nazaran kolaylaştırılmış bir usulde tasfiye edilerek unvanlarının sicilden silinmesine ve bunun mümkün olmaması hâlinde ise unvanlarının sicilden re'sen silinmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştır.
6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on beşinci bendi kapsamında ilgili ticaret sicilinden resen silinen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin ek tasfiyesi yani uygulamadaki deyimi ile “ihyası” meselesi de düzenlenmiş olup, anonim ve limited ortaklıklar ile kooperatiflerin resen sicilden silinmesinden sonra alacaklılar veya hukuki menfaatleri bulunan kişiler, haklı sebeplerin (dava açma, icra takibinde bulunma vs.) bulunması halinde ilgili anonim veya limited ortaklıklar ile kooperatiflerin ek tasfiyesini asliye ticaret mahkemesinden talepte bulunabilirler. Aynı maddenin on beşinci fıkrasının beşinci cümlesinde ise “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi somut norm denetimi sonucunda 22.06.2023 tarih, 2023/33 E. ve 2023/117 K. sayılı iptal kararı ile ortaklığın veya kooperatiflerin ek tasfiyesinin, tasfiyesi istenilen ortaklıklar ya da kooperatiflerin sicilden terkin edildiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde talep edilebileceğini içeren 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Kanun’a 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38 ... maddesiyle eklenen geçici 7 nci maddenin (15) numaralı fıkrasının beşinci cümlesinde yer ... “...silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde...” ibaresinin Anayasamızın 35 ve 40 ıncı maddelerine aykırılığı dolasıyla iptaline karar vermiştir. Söz konusu iptal kararı Resmi Gazetenin 15.09.2023 tarihli, 32310 sayı ile yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.
Bu itibarla Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrasında; “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak (…) mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü gereğince Anayasa Mahkemesi kararlarının derdest davalara derhal uygulanacağı nazara alınarak bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.