Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6905 E. 2025/646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, kredi sözleşmelerine kefil olduğu iddiasına karşılık, kefaletinin bulunmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket adına atılan imzaların şirketin eski yetkililerine ait olduğu, şirketin tüzel kişiliğinin hisse devrinden etkilenmeyeceği ve borçlarının şirket uhdesinde kalacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/569 E., 2023/1458 K.

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/870 E., 2019/307 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl davada davacı birleşen davada davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.02.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı karşı davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı bankanın dava dışı asıl borçlu ... Faktoring Finansal Hizmetler A.Ş. tarafından kredi kullanıldığı, müvekkilinin de bu krediye kefil olduğu iddiasında bulunduğunu, oysa müvekkilinin kredi sözleşmelerinde hiçbir şekilde kefaleti bulunmadığı ileri sürerek davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

2.Birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/806 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı borçlu ... Faktroring Finansal Hizm. A.Ş. ile müvekkili banka arasında genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını, Hüseyin Arslan, Mahmut Arslan ve davalı şirketin söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçluların sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri üzerine icra takibine geçildiğini, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/234 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davalı bankanın dava dışı asıl borçlu ... Faktoring Finansal Hizmetler AŞ tarafından kredi kullanıldığı, müvekkilinin de bu krediye kefil olduğu iddiasında bulunduğunu, oysa müvekkilinin kredi sözleşmelerinde hiçbir şekilde kefaleti bulunmadığı ileri sürerek davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; kredi sözleşmelerinde davacı şirketin kefaleti bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/806 E. sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin söz konusu kredi sözleşmelerinde kefaletinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/234 E. sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin söz konusu kredi sözleşmelerinde kefaletinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kredi sözleşmelerinde davacı şirket adına atılan imzaların davacı şirketin eski yetkililerine ait olduğu, söz konusu kredi ilişkisinden sonra davacı şirkette hisse devirleri yapılmış ise de şirketin bir tüzel kişilik olduğu, hisse devrinden bağımsız olarak üçüncü şahıslara karşı olan borç ve alacaklarının da şirket uhdesinde kalmaya devam ettiği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/234 E. sayılı davanın açılmamış sayılmasına, birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/806 E. sayılı dava dosyasında ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava ve birleşen İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/234 E. sayılı dosyası menfi tespit, birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/806 E. sayılı dosyası ise itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.