Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6921 E. 2024/239 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, temyiz incelemesinden sonra verilen kararda maddi hata olduğunu iddia ederek karar düzeltme talebinde bulunması üzerine, bu talebin kabul edilip edilmeyeceği ve kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin maddi hata iddiasının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304. maddesinde belirtilen maddi hata kapsamında olmadığı ve temyiz incelemesinden sonra karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği, ayrıca bu talebin kötü niyetli olduğu değerlendirilerek karar düzeltme talebinin reddine ve davacı asıla para cezası verilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1121 Esas, 2023/545 Karar

DAVA TARİHİ :

HÜKÜM : Yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/235 E., 2020/378 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.05.2023 tarih, 2023/3248 E. ve 2023/3298 K. sayılı kararıyla temyiz isteminin ayrı ayrı miktardan reddine karar verilmiştir.

Davacı maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde; istenen ve reddedilen maddi tazminat bedeli ile cezai şart tutarı olan 40.000,00 USD'nin karar tarihindeki ... nazara alınarak dosyanın esastan temyiz incelemesinin yapılması gerektiğini belirterek Daire kararının kaldırılmasını ve dilekçeden belirtilen sebeplerden kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili tarafından kararın maddi hataya dayandığı gerekçesi ile düzeltilmesi istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) "Hükmün tashihi" kenar başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir :

" (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. ... "

Dosya içeriğine göre davacı vekilinin maddi hata dilekçesi olarak sunduğu dilekçede dayandığı olguların özellikle dava tarihindeki döviz satış ... nazara alındığında maddi hata olarak değerlendirilemeyeceği, 6100 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesi uyarınca herhangi bir maddi hata bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin maddi hataya dayalı karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir.

6100 sayılı Kanun'da, istinaf ve temyiz olmak üzere iki olağan kanun yolu öngörülmüştür. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenen karar düzeltme müessesine ise yer verilmemiştir. Buna rağmen birçok dosyanın, “olmayan bu kanun yolu” üzerinden yeniden Yargıtay’a gönderildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Hak arama hürriyeti veyahut mahkemeye erişim hakkı kapsamında Dairemize intikal ettirilen bu tür dosyalar, Dairemiz esasına kaydedilmekle, müteakiben gelen birçok dosyanın, temyiz inceleme sırasını ötelemenin yanı sıra, kararın kesinleşme sürecini de akamete uğratarak lehine karar verilen tarafı da mağdur etmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Dürüst Davranma” kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrası “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.” hükmünü amirdir. Dolayısıyla Bölge adliye mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra daha önceden istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötüniyetli kanun yolu başvurusu addedilip, talebin reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir. Müzakereler esnasında; “karar düzeltme ve buna bağlı kötüniyetli başvuruyla ilgili bir yaptırım düzenlenmediğinden ceza tayininin hukuka aykırı olacağı" tezi de dile getirilmiştir. Ne var ki olağan kanun yollarından olan temyiz ve istinaf taleplerinin kötü niyetli yapılması halinde bile ceza öngören kanun koyucunun, kanunda hiç yer almayan “karar düzeltme” yoluna ... yaptırım getirmemiş olmasının yegane sebebi böyle bir müessesenin kanun metninde yer almamasından kaynaklanmaktadır. Doğal olarak kanun metinleri, bünyesinde düzenleyip tarif ettiği hususlara ilişkin hükümler koyar. Bünyesinde barındırdığı denetim yollarının kötüye kullanılmasını düzenler. Aksi hal, kanun yapma tekniğine de aykırı düşecektir. Dolayısıyla kanunda hiç yer almayan ve dolayısıyla kötüniyetin en bariz şekilde tezahür ettiği bu halin yaptırımdan muaf tutmanın kanunun özü ve ruhuyla bağdaşmayacağı şeklinde tezahür eden çoğunluk görüşüyle, dilekçe reddinin yanısıra cezai müeyyideye bağlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kaldı ki, 6100 sayılı Kanun'un "Kötüniyetle istinaf yoluna başvurma" başlıklı 351 ... ve "Kötüniyetle temyiz" başlıklı 368 ... maddelerinin atıfta bulunduğu "Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları" başlıklı 329 uncu madde metninin özünde, mahkemeye erişim hakkının kötüye kullanıldığı tüm halleri kapsadığı anlaşıldığından kötüniyetle maddi hataya dayalı karar düzeltme yoluna başvuran davacı asıla para cezası verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinin REDDİNE,

Bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmayıp karar düzeltme talebinin kötü niyetle yapıldığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un 368 ... maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 329 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca maddi hataya dayalı karar düzeltme talep eden davacı asılın takdiren 5.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Para cezasının Bölge Adliye Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2024.tarihinde oy birliğiyle karar verildi.