Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1013 E. 2024/9101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacının tescilli endüstriyel tasarımlarının taklit edilerek haksız rekabet oluşturulup oluşturulmadığına ve davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından üretilen ürünlerin davacının tescilli endüstriyel tasarımlarıyla benzerlik gösterdiği, bu nedenle haksız rekabet oluşturduğu ve davacının maddi-manevi zararının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2187 Esas, 2023/1679 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/262 E., 2019/498 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ciddi yatırımlar yaparak yeni ve özgün tasarımlar oluşturduğu ve tasarımları adına tescil ettirdiğini, pardesu, bluz, etek, pantolon, manto, ceket gibi tekstil ürünlerinin üretimini yaptığını, davalı tarafın müvekkiline ait 2015/02360 çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen 6 ve 3 nolu endüstriyel tasarımları yoğun olarak taklit ettiğini, müvekkilinin tescilli endüstriyel tasarımlarının taklitlerini üreterek satışa sunduğunun bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, davalının kullandığı ürün kalitesinin düşük olması nedeniyle de müvekkilinin itibarının zedelendiğini belirterek tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin (554 sayılı KHK) 52 nci maddesinin (b) bendi kapsamında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmedilecek tazminatın tespit tarihinden itibaren yılın en yüksek mevduat faizi dikkate alınarak hükmedilmesini, tasarıma tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını, taklit edilen ürünlerin imhasını, hükmedilecek mahkeme kararının kamuya ilanını talep etmiştir.

2. Davacı vekili 04.07.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 24.885,00 TL olarak belirlemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilce üretilen yada piyasaya sunulan ürünler ile davacı adına tescilli tasarımlar arasında aynılık derecesinde bir benzerliğin söz konusu olmadığını, tekstil sektöründe üretilen yada satılan ürünlerin zorunlu benzer unsurlar taşıdığını, zorunlu benzerlikler dışında davacının tasarımları ile müvekkiline ait ürünler arasında bir benzerlik söz konusu olmadığını, bahse konu ürünlerden toplamda yirmi adet ürettiğini, bunun üretim satış amaçlı olmayıp müşterilerden bu ürünlere ilgi olup olamayacağının belirlenmesi amacı ile yapıldığını, müvekkilce dava konusu ürünlerin numuneleri hariç olmak üzere hiçbir üretim yada satış söz konusu olmadığından davacının maddi haklarının zarar görmediğini, yine bu nedenle davacının manevi haklarının da zarara uğramasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı iş yerinde tespit olunan ürünler ile davacı adına tescilli tasarımın, mukayeseli incelemelerinde ayırt edici nitelik taşımayan ve öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, maddi tazminat bakımdan net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı dikkate alındığında tazminat hesaplamasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi gözetilerek değerlendirmesi gerektiği, takdiren 15.000,00 TL üzerinden talebin kısmen kabulünün yerinde olacağı, yine manevi tazminat yönünden yasal şartların oluştuğu, 3.000,00 TL manevi tazminatın takdir edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalı tarafça piyasaya sunulan ürünlerin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde davacı adına 2015/02360 no ile tescilli çoklu tasarım belgesinde yer alan 6 ve 3 nolu tasarımlara tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, bu kapsamda davacıya ait tasarımlara benzer oldukları tespit olunan ürünlere davalı uhdesinde bulunmak kaydıyla el konularak masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına, infazda 2015/25 değişik iş sayılı dosyasına sunulan 20.04.2015 tarihli bilirkişi raporu ile 25.01.2017 tarihli heyet raporlarının dikkate alınmasına, bu raporların hüküm eki sayılmasına, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; takdiren 15.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 15.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 15.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ilanına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı adına tescilli tasarımlara davalı tarafından tecavüz edildiği, mahkemece hükmedilen maddi tazminat ve ayrıca hükmedilen manevi tazminatın olayın oluş şekli, kusur durumuna göre dosya kapsamına uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebidir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6098 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi.

3.554 sayılı KHK'nın 52 nci maddesinin (b) bendi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.