"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2205 Esas, 2023/2153 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/288 E., 2022/533 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ...'in ortağı olduğu ... Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin yasaya aykırı bir şekilde şirketin tek gayrimenkulü olan fabrika binasını 2 no'lu davalı ... Katılım Bankası A.Ş.'ye tapuda 15.08.2016 tarihinde bila bedel devir ve tescil ettiğini, şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulu başkanı olan ve şirketi münferit imzası ile tek başına temsil yetkisi bulunan Özcan Tüfekçi'nin, pay sahibi olan davacıya bilgi ve belge vermediği gibi, şirketi kötü yönettiğini, diğer yönetim kurulu üyelerinin de bu konuda ki usulsüz işlemlere imza atarak ortak olduklarını, bu konuda daha önce ikame edilen davanın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmekte olup, bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu ancak bu dava devam ederken, şirketin zarara uğratılması yanında genel kurul kararı alınmadan şirketin tek aktif malı olan fabrika binası bila bedel ... Katılım Bankası A.Ş.'ye devir ve tescil edildiğini, bu satıştan ortak olduğu halde haberi olmayan davacının kendisine ... katılım Bankası A.Ş. tarafından keşide edilen Beyoğlu 31. Noterliğinin 30.10.2017 tarih ve 36850 yevmiye nolu ihtarından sonra şirketin durumu hakkında araştırma yapma gereğini hissettiğini, bu aşamada tapuda da inceleme yaparak 12. ayın başında fabrika binasının bila bedel satıldığını öğrendiğini, iş bu ihtarnamelerden önce de diğer ortak ve yönetim kurulu üyeleri tarafından şirkete alınmayan ve bilgi verilmeyen müvekkilinin bir çok dava ikame ettiğini, özellikle Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/265 E. sayılı dosyasında tüm bu usulsüzlükleri belirterek şirket ortaklığından çıkma talebinde bulunduğunu ancak alınan usulsüz bilirkişi raporu ile davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin kararının yerinde olmadığını, kendisine tebliğinden sonra şirketin durumunu araştırmaya başladığında şirketin tüm varlığının elden çıkarıldığını, tek aktifi olan gayrimenkulün satıldığını öğrendiğini, bu araştırmaları sırasında tapu kayıtlarında da inceleme yapan müvekkilinin, ortağı olduğu şirketin tek malvarlığı olan ve Dilovası'nda bulunan gayrimenkulün 15.08.2017 tarihinde yasaya aykırı olarak yönetim kurulu tarafından yönetim kurulu kararı ile bila bedel ... Katılım Bankası A.Ş.'ye tapuda devir ve tescil edildiğini, bunun karşılığında ise şirkete herhangi bir bedel ödenmediğini ancak şirketin milyonlarca lira borçlandırıldığını tespit ettiğini, üstelik yasal olmayan bu devir işleminden hiç haberdar olmayan davacının bir de bilmediği bir şekilde tüm bu borçlardan sorumlu tutulduğuna ilişkin bir ihtarname aldığını, davalı şirketin yaptığı bu satış işleminin genel kurul kararı alınarak yapılması gerektiği halde yönetim kurulu kararı ile satış yapılmasının yasalara aykırı olup, iptali gerektiğini beyanla öncelikle şirketin aktifini azaltıcı veya pasifini artıcı işlemlerin önlenebilmesi için şirket yönetiminin dava sonuna kadar kayyıma devredilmesine, batıl olan yönetim kurulu kararının geçersizliğinin tespitine, batıl yönetim kurulu kararı ile yapılan devir ve temlik işleminin iptali ile gayrimenkulün davalı şirket ... Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Tic. A.Ş. adına tesciline karar verilmesinitalep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız, hukuki mesnetten yoksun, usule ve yasaya aykırı iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının, davalı ... Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ortağı olduğu, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu, Kocaeli İli, Dilovası İlçesi, ... Mah. 393 ada 25 nolu parselde kayıtlı 4153,67 m2 miktarlı taşınmazın davacının da katıldığı ve olumlu oy kullandığı 04.03.2014 tarih 2014/2 sayılı yönetim kurulu kararı gereğince İMES OSB'den satın alındığı, 2.480.000,00 TL satış bedelinin 2.400.000,00 TL kısmı için ... A.Ş.'den rotatif kredi kullanıldığı, daha sonra bu kredinin finansal kiralamaya çevrildiği, bu işlem yapılırken sat ve geri kirala yöntemi ile gayrimenkulün ... Finansal Kiralama A.Ş.'ye devredildiği, ödeme güçlüğünden dolayı ... Finansal Kiralama A.Ş.'nin borcu ... Katılım Bankası A.Ş. tarafından kapatılarak gayrimenkulün tekrar şirkete döndüğü, ... Katılım Bankası A.Ş. tarafından borcun kapatılmasından sonra bu defa ... Katılım Bankası A.Ş.'ye sat ve kirala yöntemi ile devredildiği, bu işlemin gerçek anlamda satış işlemi olmadığı ve bir kredi temin yöntemi olduğu, alınan rapora göre gayrimenkulün sat ve kirala yöntemi ile devredildiği bu işlemin yapılmasının zorunlu bulunduğu, gayrimenkul ilk defa satın alındığında 2.480.000,00 TL bedelin, 80.000,00 TL'sinin davalı şirket tarafından ödendiği, kalan ödemelerin sürekli olarak banka kredisi ve finansal kiralama ile döndürüldüğü, fabrika binasında kullanılan menkullerin de finansal kiralama yöntemi ile alındığı, finansal kiralama ile alınan menkullerin yapılandırma kapsamında hacizli olarak devredilmesinde ve gayrimenkulün sat-geri kirala yöntemi ile borç yapılandırmasında genel kurul kararı alınmasının zorunlu bulunmadığı, genel kurul kararı alınmadan şirketin tüm aktiflerinin satıldığı ve genel kurul kararı alınmadan yapılan satışların batıl (geçersiz) olduğu iddialarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tasarruf konusu şirketin malvarlığının devri için Genel Kurul karar gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre dava konusu tasarruf işlemlerinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava, şirketin bir kısım malvarlığı devrine ilişkin tasarrufların geçersiz olduğunun tespiti ve iptali ile şirketin devrine ilişkin olup dava bizzat davalı şirkete karşı açılmıştır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun m. 553 vd.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince iddialarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde dava konusu gayrimenkulün satışına ilişkin yönetim kurulu kararı ile birlikte taşınmazın tapu kaydının da iptali ile davalı şirkete devri talep edilmiştir. 08.07.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile sadece bir kısım şirket varlıklarının tasarruf işlemine ilişkin geçersiz olduğunun tespiti ve iptali talep edilmiştir. Dava dilekçesinde belirtilen taleplerden yönetim kurulu karar iptalinde davalı şirket husumet gösterilerek açılması doğru olmakla birlikte, tapu kaydının iptali ve tescili talebi ve ıslah dilekçesi ile davanın dönüştürüldüğü şekil davanın niteliği itibariyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 553 üncü ve devamı maddelerinde düzenlenen sorumluluk davası niteliğinde olduğu, o nedenle bu davanın şirket yönetim kurulu üyeleri ile taşınmazı devreden kişiye husumet gösterilerek açılması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanlış nitelendirmeyle sonuca gidilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
11.12.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
K A R Ş I O Y
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının ve sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına ve yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiğinden aksi yöndeki çoğunluk bozma gerekçesine katılmıyorum.