Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1079 E. 2024/3009 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, bankanın kendi imzasını taşımayan dekont ve talimatlarla hesabından para çekilmesine izin verdiğini iddia ederek bankaya karşı alacak davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının muhasebecisinin ceza davasında zımni mümessil olarak kabul edilmesi ve davacının uzun süre hesap hareketlerini kontrol etmemesinin icazet olarak değerlendirilmesi, bankanın kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/37 Esas, 2022/235Karar

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı banka nezdinde 3 ayrı mevduat hesabı bulunduğunu, davalı bankadan para çekme yetkisi sadece müvekkiline ait olup bu konuda kimseye yetki vermediğini, davalı banka kanalı ile yaptığı bir kısım ödemelerin yapılmadığını öğrenmesi üzerine bankaya müracat ettiğinde bilgisi dışında para çekildiğini farkettiğini, ödeme dekont ve talimatlardaki imzaların müvekkiline ait olmadığının anlaşıldığını, ödemelerin müvekkilinin çalışanı ... veya başkasına yapılmış olduğunu farkettiğini, 2007, 2008 ve 2009 yılı içinde müvekkilinin hesaplarından müvekkilinin rızası dışında ödeme ve çıkışlar yapıldığını, davanın konusu 01.01.2007 tarihinden hesapların son hareket tarihine kadarki dönem olup bu dönemdeki dekont, talimat eklerinin incelenmesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 250.000,00 TL’nin, ıslahla 332.663,60 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; hesabından davacının talimatı ile muhasebecisinin işlemler yaptığını, davacının muhasebecisi ...’ya yapılan ödeme ve işlemlerden davacının haberdar olduğunu, davacının imzası ile yapılmayan işlemlerden sonra davacının bizzat bankaya gelerek işlemler yaptığını, bu sırada hesabında yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, daha önce yapılan işlemlere icazet niteliğinde bulunduğunu, davacının 2-3 yıl boyunca dava konusu işlemlerden haberdar olmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı düştüğünü, 2-3 yıl boyunca hiçbir denetim ve kontrol mekanizması işletmemesinin yapılan işlemlere icazet niteliği taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile davacının banka hesaplarında muhasebecisi ... tarafından usulsüz işlemler yapılarak para çekildiğini iddia ettiği, ancak Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/213 E., 2012/93 K. sayılı ilamında müşteki ...'nun sanık ...'yu fiilen zımni mümessil olarak kullandığı kabul edilerek sanık hakkında beraat kararı verildiği ve söz konusu kararın Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 20.06.2016 tarihli, 2015/7209 E. ve 2016/7955 K. sayılı ilamıyla onandığı, bu durumda ceza dosyasının sonucu da gözetildiğinde, yapılan işlemlerde davacının muhasebecisini mümessil olarak kullandığı, yapılan işlemlerde davalı bankanın ihmal ya da kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Yargıtay Kararı

Dairenin 27.09.2023 tarihli, 2022/5184 E. ve 2023/5386 K. sayılı kararı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; ceza mahkemesince verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, banka ve sair resmi işlemlerde temsile yetkili olduğuna dair resmi evrak ile başka bir kişiyi yetkilendirmesi hukuken mümkün iken davacı çalışanının zımni mümessil olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, imzasız dekontların davacı çalışanına aidiyetinin araştırılmadığını, imzasız işlemlere ilişkin bankanın sorumluluğuna gidilmemesinin hatalı olduğunu, imzaların aidiyetinin araştırılmadığını, usulsüz işlemlerle zarara uğradığını, usulsüz işlemlerin yapıldığı tarihlerde bankaca telefonla arama yapılmadan ödeme yapıldığının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına yazılan müzekkere cevabı ile tespit edildiğini, bankacılık işlemlerinde bankaya güven esasının kriter olduğunu, davacının usulsüz işlemleri banka ekranını görse dahi anlayabilmesinin imkanı olmadığını, olay tarihlerinde bankacılık işlemlerinin denetlenmesinin kısıtlı teknoloji ile takibinin şimdiki gibi kolay olmadığını, hesap dökümünün davacı tarafından istenmesi durumunda bankaca bu istemin karşılanmadığını, davacıya kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu, davacı çalışanının işin içinde olmasının usulsüz işlemler bakımından durumu kolaylaştırmasından davacının sorumlu tutulamayacağını, banka kusurunun dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ile müvekkilinin cezalandırıldığını belirterek Daire onama ilamının kaldırılarak Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesaplarından kendi imzasını içermeyen talimat ve ödeme dekontlarına dayalı olarak para çekildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hâllerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye 328,85 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.