"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/772 Esas, 2023/2395 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sinanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2018/411 E., 2022/47 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı şirkete süt sattığı, süt faturalarından ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının müvekkiline süt sattığını, süt faturaları düzenlendiğini, buna mukabil müvekkilinin davacıya yem sattığını, yem faturaları düzenlendiğini, davacıdan alınan sütlerin mevzuat ve taraflar arasında kararlaştırılan standartları sağlamaması nedeniyle fiyat farkı faturası altında yağ/su cezası kestiğini, taraflar arasındaki anlaşma gereği davacıya yem fiyat farkı faturaları kesildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, banka kanalıyla tahsil ettiği ödemeleri dahi defterlerine işlemediğini, davacının takip ve dava tarihi itibariyle talep edebileceği muaccel bir alacağı olmadığını, taraflar arasındaki anlaşma gereği davacının kestiği faturaların bedelinin otuz gün sonra muaccel olacağını, bu hususta bölgede uygulanan ticari teamül de bulunduğunu savunarak davanın reddine, davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuna göre icra takibine konu edilen ve alacaklı olunduğu iddia edilen tutarın parçalar halinde nakden veya çek vermek suretiyle takip ve davadan sonra tamamen ödendiği, dava konusu edilen 518.640,57 TL için yapılan borca itirazın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihi itibarı ile takibe itirazında haksız olduğu anlaşılan davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibe konu edilen alacağın parçalar halinde nakden veya çek vermek suretiyle takip ve davadan sonra tamamen ödendiği kabul edilerek davanın konusuz kaldığı değerlendirilmiş ise de 67.350,00 TL'lik ödeme davacıya yapılan bir ödeme olmadığı gibi davadan sonra yapılan bir ödeme de olmadığı için takipte talep edilen alacağın tamamen ödendiğinden bahsedilemeyeceği, bu sebeple davanın konusuz kalmadığı, davadan sonra toplam 451.290,57 TL kısmi ödemede bulunulduğundan davadan sonra yapılan bu ödemelerin icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, davalı tarafça ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.