Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1098 E. 2024/9254 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, taraflar arasında akdedilen yayın satışı sözleşmesinin tek satıcılık sözleşmesi olduğunu iddia eden davacının bölgesinde başka bayiler aracılığıyla satış yapmasının haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme metninde davalıya, davacının bayilik yaptığı bölgede başka bayiler aracılığıyla satış yapma yetkisi veren hükümler bulunduğu ve bu durumun haksız rekabet teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1875 Esas, 2023/1247 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/1089 E., 2020/298 K.

Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, istinaf talebinin değerlendirilmesi kararıyla da istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın ve ek kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ek karara yönelik başvurunun kabulüne, asıl karara yönelik başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 2017-2018 Spor Toto Süper Lig maçlarının yayınlandığı paketin iş yerlerine/ticari satışına ilişkin Rize ve Artvin illerini kapsayan tek satıcılık sözleşmesinin imzalandığını, sezon sonunda sözleşmenin uzatılmadığını, müvekkilinin 36 farklı iş yerine abonelik satışı yapıldığını öğrendiğini, davalının tek satıcılık sözleşmesini ihlali ve haksız rekabeti sebebiyle müvekkilinin satamadığı ticari aboneliklerden elde edeceği menfaatten yoksun kaldığını ileri sürerek müvekkilinin tek satıcılığının ve davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin tek satıcılık değil bayilik sözleşmesi niteliğinde olduğunu, sözleşmede davacıya tekel hakkı verilmediğini, müvekkilinin kendisinin satış yapma hakkını saklı tuttuğunu, davalının Rize-Artvin bölgesine doğrudan satış yapmadığını, bölgede başka bir bayisinin de bulunmadığını, sözde korsan satışları önlemekle yükümlü tutulmadığını, dava konusu olayda müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, aslı celbedilerek incelenen sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi olmadığı, sözleşmenin 4.2.6 maddesinin; “... iş bu sözleşme hükümleri uyarınca bayi satış yapacağı idari bölge/bölgeler belirleme hakkına sahiptir. Şu kadar ki belirlenen bu idari bölgelerde ..., bayi'ye tek satıcılık gibi bir hak tanımadığı gibi aynı idari bölge içerisinde ... paket ve/veya yayın içerik paketi satışı için birden fazla gerçek veya hükmi şahıs ile sözleşme akdedebilecek ve ... paket ve/veya yayın içerik paketi satışı için yetkilendirebilecektir” düzenlemesini içerdiği, sözleşmeye göre davalının, davacının bayilik yaptığı bölge içerisinde başka bayiler aracılığı ile satış yapma yetkisinin bulunduğu, bu durumun sözleşmeye uygunluk taşıdığı, haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiş, İlk Derece Mahkemesince kararın kesin olarak verildiğinden bahisle istinaf talebi reddedilmiş, bu karara karşı da davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava değerinin 2.000,00 TL olarak gösterildiği, fazla haklar saklı tutulduğundan dava değerinin kesinlik sınırının tespitinde nazara alınamayacağı, belirsiz alacak davasında kararın kesin olduğunun kabul edilemeyeceği, istinaf dilekçesinin reddine dair istinaf başvurusunun değerlendirilmesine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği, davalının düzenleme tarihi ve davalının imzası bulunmayan ticari yetkili satıcılık sözleşmesini dosyaya ibraz ettiği, tarafların dosyaya sunulan sözleşme maddelerine karşı çıkmadığı, ispat yükü üzerinde olan davacının, davalı ile arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunduğunu, davalının tek satıcılık ilişkisine aykırı davranışı nedeniyle maddi olarak zarara uğradığını ve ticari itibarının zedelendiğini ispatlayamadığı, taraflar arasındaki ticari yetkili satıcılık sözleşmesinin tek satıcılık sözleşmesi niteliği taşımadığı, davacıya tekel hakkı veren bir sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesine dair ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ek kararın kaldırılmasına, asıl karara karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemleine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.