"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/804 Esas, 2023/492 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalı şirketin bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin davalıya sattığı mal karşılığı düzenlenen 2 adet fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki 17.02.2003 tarihli protokolün 7. maddesi uyarınca müvekkili şirketin davacıya 100.000,00 ABD Doları ödeme yaptığını, aynı protokol ile taraflar arasındaki sözleşmenin sonlanması halinde kredinin muaccel olacağı ve fesih tarihinden itibaren 2 (iki) iş günü içinde PO'ya iadeten ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bayilik ilişkisi 2010 yılında sonlandırılmasına rağmen davacının geri ödemesi gereken kredi borcunu ödemediğini, davacının icra takibi yapması üzerine ödenen meblağ takip tutarından mahsup edilerek bakiye borcun fer'ileri ile ödenip, kalan kısma itiraz edildiğini, TBK. md. 139/2 gereği takas yapılmasında yasal bir engel olmayıp, müvekkili şirketin itirazında haklı olduğunu savunarak davanın reddi ile kötüniyetli davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak, taraflar arasında bayilik sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, davacının bu ilişkiden doğan alacağını 2 adet faturaya bağlayıp icra takibi başlattığı, her ne kadar davalı 01.02.2011 tarihinde takas işlemi gerçekleştirdiğini savunmuş ise de takasın beyan ile icrasının gerektiği, bu beyanın da 25.09.2014 tarihli takibe itiraz dilekçesi ile vücut bulduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen bononun dosyaya sunulduğu, alınan 24.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, esasen bu hususun bozma dışında kalması nedeniyle maddi anlamda kesinleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, keşidecisi ... Petrol Ürünleri Nakliyat Pazarlama ve Ticaret A.Ş, lehtarı Petrol Ofisi A.Ş. olan, 17.02.2018 vade tarihli, 175.491,30 TL ( 175.491.300.000 ETL ) bedelli bononun davacıya iadesi koşuluyla, İstanbul 18. İcra Müdürlüğü’nün 2014/25804 E. sayılı dosyasında davalı şirketin 96.979,76 TL işlemiş faize yönelik itirazının iptaline, takibin kabul edilen 96.979,76 TL işlemiş faiz yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak önceden belirlenebilir olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, yasal şartları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.