"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1823 Esas, 2023/1926 Karar
DAVALILAR : 1.... vekili Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/246 E., 2023/53 K.
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nin tasfiye memuru olarak atandığı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/94 E. sayılı dava dosyasından alacak davası ikame edildiğini, müvekkili şirketin de karşı dava açtığını, ilgili şirketin İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 14.08.2020 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2020/826 E. sayılı dosyasından şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle taraf ehliyeti sona erdiğinden kararın kaldırılmasına karar verildiğini, Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/122 E. sayılı sayılı dava dosyası ile davanın yeniden açıldığını ve bozma kararı uyarınca ilgili şirketin ihyası için ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini ileri sürerek Tasfiye Halinde Fanmedika Tıbbi Ürünler Pazarlama Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürlüğünün mevzuat çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı ticaret sicili müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını savunarak davanın müvekkili bakımından reddine, aksi halde müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı Tasfiye Memuru ... vekili cevap dilekçesinde; ön inceleme duruşması usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirilmediğinden 26.01.2023 tarihli celsede tahkikat aşamasına ilişkin herhangi bir işlemin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, ihya davaları yazılı yargılama usulüne tabi olup, yargılamanın basit yargılama usulü ile yürütülerek neticelendirilmesinin usule aykırılık teşkil ettiğini, şirketin tasfiye sürecine tüm aşamamalar usulüne uygun olarak yerine getirilerek hukuka uygun olarak başlandığını, devam ettiğini ve tamamlandığını, 13.08.2020 tarihli Tasfiye Sonu Kati Bilanço uyarınca şirketin ne aktifinde ne de pasifinde kayıtlı bir unsur bulunmadığını, ihya davasının redde mahkum olduğunu, süresi içerisinde var olduğu iddia edilen alacakların bildirilmemesi nedeniyle davacı şirketin huzurdaki davayı ikame etmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu savunarak davanın açılmamış sayılmasına, aksi halde davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sicilden tasfiye sonucu terkin edilen Tasfiye Halinde Fanmedika Tıbbi Ürünler Pazarlama Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi aleyhine açılmış derdest dava bulunduğu, davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olup, tüzel kişiliğin ihyasının talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun 461892-0 sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde Fanmedika Tıbbi Ürünler Pazarlama Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin sicil kaydının yeniden ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'nin atanmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı tasfiye memuru ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihya davasının yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu, anılan dava bir sorumluluk davası olmadığından basit yargılamaya tabi olmayacağını, dilekçeler teatisi tamamlanmadan ön inceleme aşamasına geçildiğini, anılan şirket aleyhine dava açılmış olmasının tek başına ihya sebebi olamayacağını, tasfiye sürecinin usulüne uygun olarak tamamlandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2924 E. ve 2018/1935 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, ihya davalarının basit yargılama usulüne tabi olduğu, mahkemece, her ne kadar ön inceleme, tasfiye memuruna tebliğ yapılmaksızın tamamlanmış ve bu bir usuli eksiklik ise de, davalı tasfiye memuruna dava dilekçesi ile bir sonraki duruşma gün ve saatinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve 2 haftalık cevap verme süresi tanındığı, tarafların dinlenmesinden sonra tahkikat tamamlanarak karar verildiği, davalı tasfiye memurunun savunma hakkının kısıtlanmadığı, şirket hakkında terkin tarihinden önce davacı tarafından açılmış ve derdest bir dava olduğu ve şirketin tasfiyesi tamamlanmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı tasfiye memuru ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri nedeniyle ihyası talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tasfiye memuru vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.