"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/535 Esas, 2023/1727 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/213 E., 2022/55 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.01.2025 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müflisin banka hesabından iflas masasına gönderilmesi gereken 730.380,00 TL'nin müflis ve yakınlarına ödendiğini, banka ile müflis arasında usulsüz tevdi sözleşmesi bulunduğunu, iflasın açılmasından sonra borçlunun borcunu müflise ifa etmesinin, borçluyu borcundan kurtarmayacağını, icra takibinde istenilen takip sonrası faizin hukuka uygun olarak talep edildiğini ileri sürerek İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2020/28741 E. sayılı dosyasında itirazın iptaline, 730.380,00 TL asıl alacak ve işlemiş avans faizi yönünden takibin devamına, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin geçtiğini, İflas İdaresi tarafından usulüne uygun tebliğ edilmeyen iflas kararından müvekkili bankanın sorumlu tutulamayacağını, taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığından avans faizi talep edilemeyeceğini, icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı banka tarafından davacı müflisin iflasına ilişkin kararın usulüne uygun bildiriminden sonra iflas masasına gönderilmesi gereken miktarın müflise ödendiği, iflas masasının tasarrufunda olan paranın müflise ödenmesi halinde davalı Bankanın iflas kararından sonra müflise yapılan ödeme nedeniyle borçtan kurtulamayacağı, güven kurumu olan bankanın kendisine e-posta ile yapılan iflas bildirimini takip ederek gereğini hemen yerine getirmesi gerektiğinden dolayı davalı Bankanın usulüne uygun tebliğ olmadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği, bu durumun davalı bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, yapılan iflas bildirimine rağmen iflas masasına ödenmesi gereken meblağın müflise ödenmesi ile davalı banka borçtan kurtulamayacağından davacı tarafça talep edilen 730.380,00 TL'nin davalı Banka tarafından davacı İflas İdaresine ödenmesi gerektiği, her iki tarafın tacir olması nedeniyle avans faiz talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2020/28741 E. sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalının itirazının iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına, asıl alacağın (730.380,00 TL'nin) %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki hesap dökümüne göre haksız para çekme, gönderme iddiasına ilişkin işlemlerin 03.01.2020 tarihine kadar devam ettiği, takibin 28.12.2020'de başlatıldığı, fiilin ve zararın öncesinde öğrenildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, zamanaşımı def'ine ilişkin istinaf isteminin yerinde görülmediği, Türkiye Bankalar Birliği'nin ....tr mail adresinden 31.05.2016, saat 13.25'de davalı bankanın tbb@denizbank.com ibareli mail adresine iflas kararını göndererek bildirimde bulunduğu, bir güven kuruluşu olan bankanın basiretli tacir olarak davranması gerektiği, müflis hesabından çekilen paralar nedeni ile kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, iflas masasına ödenmesi gereken miktarın müflise ödendiği iddiasına dayalı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin
Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.