"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2013/355 Esas, 2014/22 Karar
DAVALILAR : 1.Müflis ... İflas İdaresi Memuru ...
2....
3.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BBDK) vekili Avukat ...
4.ING Bank A.Ş vekili Avukat ...
5.Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) vekiliAvukat ...
İHBAR OLUNANLAR : 1....
2. ... (OYAK) vekili Avukat ...
HÜKÜM : Kısmen kabul
KARAR DÜZELTME
TALEP EDEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı banka ve davalı TMSF vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankaya devir edilen Yurt Ticaret ve Kredi Bankası A.Ş’nin mudisi iken hesabındaki 246.423,40 TL’nin banka çalışanlarının yönlendirmesi ile Yurtbank Security Off-Shore Ltd. hesabına aktarılmış gibi işlem yapıldığını, ancak paranın davalı banka nezdinde kaldığını, daha sonra bankaya davalı BDDK tarafından elkonulduğunu, müvekkilinin bu nedenle parasını alamadığını ileri sürerek 246.423,40 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı BDDK vekili cevap dilekçesinde, dava konusu alacak ile müvekkili kurumun bir ilgisi bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkili kurum aleyhine açılacak davaların İdari Yargı'da görülmesi gerektiğini, müvekkili yönünden Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, paranın yatırıldığı belirtilen Off Shore Bankasının ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu ve paranın oradan talep edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı TMSF ve ING Bank vekili, TMSF 'nin ancak yasal mevzuat gereğince sigorta kapsamındaki mevduat sahiplerine ödeme yapabildiğini, Off Shore Bankasına yatırılan mevduatın sigorta kapsamında olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, olayda bir ve beş yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, TMSF aleyhindeki davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, davacının kendi serbest iradesi ile parasını Off Shore Bankasına yatırdığını, bu nedenle müvekkillerinden paranın iadesini talep edemeyeceğini, davacının ayrı tüzel kişiliği olan ve parasını yatırdığı Off Shore Bankasından talepte bulunması gerektiğini, İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesinde konu ile ilgili devam eden yargılamada müvekkilinin suçtan zarar gören konumunda olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3.Davalı ... vekili de davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.
4.Davalı ...Ş. davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müflis davalı ... İflas Masası, Balkaner Holding A.Ş ve BBDK hakkındaki karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar ING Bank ve TMSF hakkındaki davanın kısmen kabulüne, ancak ING Bank A.Ş yönünden de borcun TMSF tarafından üstlenildiği anlaşılmakla, Balkaner Holding A.Ş ile tahsilde tekerrür etmemek üzere 246.000,42 TL'nin 26.11.1999 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte TMSF 'den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Banka ve davalı TMSF vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 01.06.2023 tarihli ve 2022/771 E., 2023/3444 K. sayılı kararıyla, davacının bankaya 1999 yılında para yatırdığı ve aynı yıl paranın off shore hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 2010 yılında 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, bu itibarla davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; zamanaşımı süresinin dolmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının bankaya yatırdığı ve off shore hesabına aktarılan mevduatının iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Aşağıda yazılı 328,85 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.