"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1099 Esas, 2023/1082 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/277 E., 2019/87 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/352 E., 2012/683 K. sayılı dosyasında davanın reddine yönelik hükme esas alınan müvekkili şirket ile davalı şirket arasında acentelik sözleşmesinin feshine yönelik 28.03.2006 tarihli fesih ve ibraname başlıklı belgedeki imzanın müvekkili şirket ortağı tarafından imzalanmadığını, bu belgenin yine kesinleşen Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2009 tarih 2009/118 E., 2009/570 K. sayılı dosyasında da hükme esas alınarak davaya konu 52 faturadan toplam 109.076,45 TL'lik alacağının tahsili için açılan itirazın iptali davasının reddine karar verildiği, aradan geçen zamanda sonra şirket ortağı olan ... ...'in 28.03.2006 tarihli fesih ve ibraname başlıklı bir yazı imzalamadığı, şirketin alacağının ortadan kaldırılmasına yönelik herhangi bir belge düzenlenmediğinin müvekkili şirketin asıl yetkilisi tarafından haricen öğrenildiğini, mahkeme kararına esas alıp itirazın iptali davasının reddine gerekçe olarak kabul ettiği 28.03.2006 tarihli fesih ve ibraname başlıklı mutabakatın hiçbir zaman imzalanmadığını, böyle bir belge aslı olmadığını, tanzim edilmediğini, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/352 E., 2012/683 K. sayılı kararının kesinleştiğini, yargılamanın iadesi hükümlerinin uygulanabilmesi için hükme esas alınan bu belgenin sahteliğinin tespiti gerektiğini ileri sürerek davalının dosyaya sunduğu belge aslının davalı şirketten talep edilmesini, aslının sunulması halinde belgedeki imzanın şirket ortağı ... ...'e ait olup olmadığının tespitine, aslının sunulamaması halinde belgenin sahte olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/352 E., 2012/683 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/7183 soruşturma, 2011/706 nolu kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği, kriminal inceleme ile imzanın sahte olmadığı tespit edilmiş olduğundan davacının belgesinin orjinalinin bulunmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/783 sayılı soruşturma dosyasında dava konusu belgedeki imzanın ... ... eli ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacı şirket tarafından davalı aleyhine daha önce açılan itirazın iptali davasına ilişkin Niğde 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/352 E., 2012/683 K. sayılı dava dosyasında da davacı şirket tarafından aynı imza itirazının ileri sürüldüğü ve adı geçen mahkemece imza itirazına itibar edilmeyerek 27.11.2012 günlü kararla davanın reddine karar verildiği, işbu kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2013/380 E., 2014/10415 K. sayılı ve 03.06.2014 günlü ilamıyla onanmakla temyiz denetiminden geçerek kesinleştiği, bu itibarla dava konusu belgedeki sahtecilik iddiasının Niğde Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma aşamasında ve Niğde 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yargılama aşamasında incelendiği, bu konuda verilen kararların kesinleştiği, bu itibarla sahtecilik iddiasının yerinde olmadığının yapılan yargılama ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 28.03.2006 tarihli fesih ibraname başlıklı belgedeki imzanın davacı şirket ortağı ... ...'in eli ürünü olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.09.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.