Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1269 E. 2024/2104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Re'sen terkin edilmiş bir şirketin, daha önce açılmış bir iş davası nedeniyle ihyasının talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, alacak davasına devam edebilmesi için şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararı bulunduğu ve ilk derece mahkemesinin ihya kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediği gözetilerek, istinaf mahkemesinin ihya kararını onayan direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2249 Esas, 2023/2060 Karar

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA

ASIL DAVADA DAVALI : ... vekili Avukat ...

BİRLEŞEN DAVADA

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/46 E., 2023/743 K.

BİRLEŞEN DAVA : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/179 E. sayılı dosya

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, Erbe Ayakkabı San. ve Reklamcılık Grafikerlik Dış. Tic. Ltd. Şti. aleyhine Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2018/47 E. sayılı dosyası ile işçilik alacağının tahsili davası açtığını, ancak davalı şirketin re'sen terkin edilmesi nedeniyle ihya davası açılması için süre verildiğini ileri sürerek taraf teşkilinin sağlanması için Erbe Ayakkabı San. ve Reklamcılık Grafikerlik Dış. Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, müvekkilince yapılan terkin işlemin Kanun, Yönetmelik ve hukuka uygun olduğunu, yasal hasım olan müvekkilinin davanın açılmasına neden olmaması nedeniyle aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Birleşen davada davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 2018 yılından beri devam eden iş davaları nedeniyle mahkemece şirketin ihyası için yol gösterildiğini, ancak davacının ihya davası açma sürecini ertelediğini, eksik hasımla dava açıldığını ve istinaf kararı sonrası tasfiye memuruna yönelik dava açıldığını, tasfiye memurunun görevini yasaya uygun şekilde yerine getirmesi nedeniyle sorumluluğunun bittiğini, ihya davasının süresinde açılmadığını, şirketin tasfiyesinin 07.12.2015 tarihinde tamamlanması ile şiketin sicil kaydının terkin edildiğini, 5 yıllık hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren başlayacağını ve süresinde ihya davası açılmadığını, Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2018/47 E. sayılı davasının uzun süredir devam etmesine rağmen 10.03.2022 tarihinde ihya davası açılmasının, uzun süre sonra tasfiye memuruna dava yöneltilmesinin Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, davacının ihya talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gibi, ihya kararı verilmesi için hukuki yararın tek başına yeterli olmadığını, şirketin aktifinde mal varlığı bulunmaması nedeniyle ihyanın bir amacının kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu şirketin şirketin tasfiyesinin sona erdiği 07.12.2015 tarihinde tescil edildiğinden müdürlükteki kaydının terkin edildiği, birleşen dava dosya davalısı eski tasfiye memuru ...'in ihyası talep edilen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, şirket aleyhine Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2018/47 E. sayılı dosyası ile alacak davası açıldığı, yargılama aşamasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine yargılamaya devam olunabilmesi için şirketin ihyası için davacıya süre verildiği, bu bağlamda davacı tarafından dava konusu şirketin ihyasını istemek de hukuki menfaati bulunduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen ERBE Ayakkabı San. ve Reklamcılık Grafikerlik Dış. Tic. Ltd. Şti.'nin 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi gereğince Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2018/47 E. sayılı dosyasına özgü olarak ihyasına, önceki tasfiye memuru ...'in tasfiye memurluğu görevinin devamına, ücret takdirine yer olmadığına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece şirketin ihyası ile müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, ancak kararda yapılan itirazların dikkate alınmadığını, daha önceki karara yönelik istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığını, ihya davasının 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinde düzenlenen 5 yıllık süre içinde açılmaması nedeniyle reddi gerektiğini, mahkemece yapılan itirazlara rağmen davanın süresinde açılıp açılmadığının incelenmediğini, asıl ve birleşen davanın hak düşürücü süreden sonra açılmasının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, mahkemece ihya talebinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilmesine rağmen, şirketin tasfiyesinin hukuka uygun ve eksiksiz şekilde yapıldığını, ihya davasının tek şartının hukuki yarar olmadığını, tasfiyenin usulüne uygun yapılması nedeniyle ek tasfiyeye gerek bulunmadığını, şirketin mal varlığı bulunmadığını ve şirketin yeniden sicile kaydında davacının korunmaya değer bir menfaatinin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şirketin sicil kaydının incelenmesinde; 30.11.2013 tarihinde şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiyeye ilişkin ilamların yapılarak, alacak borç ilişkilerinin sonlandırılması nedeniyle 07.12.2015 tarihinde tasfiyenin kapatıldığına ilişkin ilan yapıldığı, bu durumda, dava dışı şirketin 6102 sayılı Kanun'un tasfiyeye ilişkin 529 vd. maddelerine göre şirket yetkili organlarınca tasfiye edildiği anlaşıldığından ihya talebinin aynı kanunun 547 nci maddesine göre ileri sürülmesi gerektiği, mahkemece hüküm fıkrasında şirketin re'sen terkin edildiği belirtildikten sonra 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesine göre ihya kararı verilerek, ihyanın sınırlandırılması ve birleşen davada davalının tasfiye memuru olarak atanması nedeniyle maddi hata olarak değerlendirilen bu hususun kararın kaldırılması nedeni yapılmadığı, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Birleşen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup birleşen davada davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.