Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1502 E. 2025/1906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, takip talebinde belirtilen faiz oranlarına göre hesaplama yapması, davalıların müteselsil kefaletleri gereği borçtan sorumlu olmaları, eş rızasının alınmış olması ve kat ihtarının tebliğ edilmiş olması gibi hususları değerlendirerek davacı banka lehine kısmi kabul kararı vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1841 Esas, 2023/1917 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/1120 E., 2023/177 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı ... vekili, duruşma istemi olmaksızın davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.03.2025 günü hazır bulunan başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp davalı ... vekili Avukat...., davalı ... vekili Avukat..., davalı ... vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka tarafından ... Petrol Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti.'ne 02.10.2012 tarihli 2.500.000,00 TL miktarlı genel kredi sözleşmesine istinaden ticari krediler kullandırıldığını, söz konusu sözleşmeyi dava dışı..., davalı borçlular ..., ... ve ...'ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, kefalet limitleri gereğince borcun tamamından sorumlu olduklarını, borçluların kredi ödemelerini aksatarak temerrüde düşmesi nedeniyle, banka tarafından hesapların kat edildiğini, muaccel hale gelen kredi borcunun ödenmemesi üzerine alınan ihtiyati haciz kararı gereği borçlularla ilgili olarak takip başlatıldığını, ..., ..., ... tarafından borcun tamamına ana para faiz ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla 1.096.946,52 TL üzerinden devamına, davalıların alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin krediye şahsi kefalet vermek amacıyla 2014 yılında davacı banka ile sözleşme imzaladığını, müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasından sonra 13.01.2015 tarihinde hissesini devrederek şirketten ayrıldığını, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasının ardından davacı bankanın, müvekkilinin imzalamış olduğu kredi sözleşmesini kullanarak şirkete kredi verdiğini, bu verilen krediye de ayrıca yeni bir genel kredi sözleşmesi yapıldığını, şirketin o anki mevcut tek ortağı ...'tan bu krediye ilişkin şahsi kefalet alındığını, müvekkilinin şahsi kefil olarak imzalamış olduğu kredi sözleşmesinde yer alan ve müvekkilinin müteselsil kefil olduğunu belirten hüküm, müvekkilinin el yazısı ile değil bilgisayar yazısı ile yazıldığını, eş rızasının alınmamış olması sebebiyle de kefaletin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığını, müvekkilinin şirketten 2014 yılında ayrıldığını, faiz oranlarının hatalı olduğunu, eş rızasının alınmamış olması sebebiyle de kefaletin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3.Davalı ... yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 02.10.2012 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmenin davalılar ..., ... ve ... ile dava dışı ... tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, davalı borçlular aleyhine 10.11.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibi talebi detaylı olarak incelendiğinde görüleceği üzere, davacı banka vekili tarafından talep edilen faiz tutarlarının yanına hangi tarihler için hesaplandığı ve hangi faiz oranlarından hesaplandığı açıkca belirtildiğinden, taleple bağlı kalınmak suretiyle davacı banka vekili tarafından takip talebinde belirtilen faiz oranlarına göre hesaplama yapıldığı, takip talebinde açıkça takip konusu yapılmayan işlemiş temerrüt faizi alacağının itirazın iptali davasında talep edilmesinin mümkün olmadığı, davalıların müteselsil kefaletleri nedeniyle borçtan sorumlu oldukları, şirket ortaklığından ayrılmış olmanın müteselsil kefaleti sona erdirmeyeceği, davalıların eşlerinin kefalet sözleşmeleri kurulmadan önce yazılı rızalarının alındığı, hesabın kat edilerek kat ihtarının asıl borçlu ile kefillere tebliğe çıkartıldığının ve asıl borçlunun ve davalı kefillerin sözleşmedeki adresine çıkartılan ihtarın tebliğ de edildiğinin noter evraklarından anlaşıldığı, bir an için kat ihtarının davalı kefillere tebliğ edilmediğinin düşünülmesi halinde bile kat ihtarının asıl borçluya tebliğ edilmesinin yeterli olduğu, ayrıca kefillere tebliği şartı aranmayacağından, asıl borçluya tebliğe rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalı kefiller yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 586. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile takip dosyasına davalıların vaki itirazlarının kısmen iptali ile 947.175,92 TL asıl alacak, 41.179,21 TL işlemiş akdi faiz ve 2.058,97 TL BSMV olmak üzere toplam 990.414,09 TL üzerinden icra takibinin devamına, takip tarihinden tahsil tarihine kadar itirazın iptaline karar verilen 45-1 sayılı taksitli krediden kaynaklanan 774.527,59 TL asıl alacağa yıllık %35,52 oranında, 44-1 sayılı taksitli krediden kaynaklanan 172.557,82 TL asıl alacağa yıllık %33,60 oranında, 24-25 sayılı ticari krediden kaynaklanan 37,60 TL asıl alacağa yıllık %61,00 oranında ve 24-24 sayılı ticari krediden kaynaklanan 52,91 TL asıl alacağa yıllık %39,00 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 oranında BSMV yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, itirazın iptaline karar verilen 990.414,09 TL'nin takdiren %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, koşulları bulunmadığından davalılar ... ve ...'ın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece verilen kararın usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalılar ve davacının istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı ..., davalı ... ve katılma yoluyla davacı tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava genel kredi sözleşmesine dayanılarak davalı asıl borçlu ve müteselsil kefiller hakkında başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ..., davalı ... ve katılma yoluyla itirazlarını sunan davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, 18.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.