"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/166 Esas, 2022/549 Karar
HÜKÜM :Ret
Taraflar arasındaki hisse devir ve maden devri işlemlerinin iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ... ile davalı ...'in 11.04.1997 tarihinde davalı şirketi kurduklarını, davalı şirketin murisin adına kayıtlı olan Kalsedon madenine ait ruhsatı rödovansçı olarak işlettiğini, muris ile davalı ...'in 13.07.1997 tarihinde evlendiklerini, müvekkillerinin murisin ilk evliliğinden olma çocukları olup, murisin evlendiğinde 68 yaşında olduğunu, murisin tüm mal varlığının ölüm tarihi olan 06.03.2005 tarihine kadar kademeli olarak davalı ...'e aktarıldığını, davalı şirketin kuruluş sermayesinin 500,00 TL olup, bunun 495,00 TL'sinin murise, 5,00 TL'sinin de davalı ...'e ait olarak kurulduğunu ancak kuruluştan kısa süre sonra 18.03.1997 tarihli düzeltme beyannamesi ile muris ve davalı ...'e vekaleten ...'nın şirket hisseleri üzerinde değişiklik yaptığını, sermayenin 475,00 TL'sinin murise, 25,00 TL'sinin davalı ...'e ait olduğunu bildirerek bu hususu tescil ettirdiğini, anılan şahsın vekaletnamede olmayan bir yetkiye dayanarak yaptığı sermaye payını değiştirme işleminin geçersiz olduğunu, sonraki tarihlerde yapılan hisse devir sözleşmelerinin ve buna bağlı olarak alınan ortaklar kurulu kararlarının da geçersiz bulunduğunu, muris adına atılan imzaların sıhhatinin şüpheli olduğunu, murisin eşi olan davalının etkisi ve azmettirmesi ile çocukları olan davacılardan şirket hisselerini kaçırma amacıyla gerçekte hiçbir bedel almadan devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, hisse devirlerinin geçersiz olması nedeniyle alınan sermaye artırımına ilişkin kararın da geçersiz olduğunu, murisin davalı ...'e yaptığı maden ruhsatının devrine ilişkin işlemin de muvazaalı olup, murisin tüm mal varlığının davalı ... tarafından bedelsiz olarak iktisap edildiğini ileri sürerek, yapılan tüm devir işlemlerinin muvazaa ve sahtelik nedeniyle geçersizliklerinin tespiti ile iptaline, davacılardan herhangi biri üzerine maden ruhsatının hükmen tesciline, madene ve şirkete kayyum tayinine, bu talepler neticesi oluşacak duruma göre davalı şirketin 50.000,00 TL'lik sermayesinin 49.500,00 TL'sinin muris Mehmet Halil Sırrı Gerçin'e, 500,00 TL'sinin davalı ...'e aidiyetinin tespiti ile bu kapsamda davacılara intikal eden hisselerin hükmen tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davalı şirketi murisle birlikte davalı ...'in kurduklarını, şirketin maden işletme ruhsatının Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün izniyle devraldığını ve işlettiğini, madenle ilgili tüm ruhsat harçları madencilik fon payları, çalışan işçilerin giderlerinin kendisi tarafından karşılandığını, şirkete para desteği, işyeri tahsisi yaparak şirketi büyüttüğünü, davacıların iddia ettiği hiçbir muvazaalı işlem yapmadığını, pay devirlerinin gerçek ve bedelleri ödenerek yapıldığını, bu hususun resmi noter sözleşmeleri ile sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hisse devir sözleşmelerinde yazılan ve nakten ödenen devir bedellerinin ve maden ruhsatının devrine ilişkin ödenen bedelin piyasa rayiçlerine uygun olduğu bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden murisin gerçek iradesinin hisselerini ve maden ruhsatını devretmek olduğu, mirasçılarından mal kaçırmak maksadıyla devir işlemi yapmadığı, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 18 inci maddesinde tanımlanan muvazaanın gerçekleşmediği, maden ruhsat devir işleminin usulüne uygun şekilde bedeli ödenerek, şirket hisse devirlerinin 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 520 nci maddesine uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 02.11.2023 tarihli ve 2022/7260 E., 2023/6387 K. sayılı kararıyla, usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacılar vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; Mahkemece sonradan icazet verildiği kabul edilen belgelerde sahte imzaların bulunduğunu, bu hususun hisse devri ve maden devri işlemlerinde muvazaa olduğuna kanaat oluşturacağını, mahkemece bozma öncesi ve sonrası tanık beyanlarının farklı değerlendirilerek çelişkili kararlar verildiğini, tanık beyanları ile murisin evlenmeden önce maddi durumunun iyi olduğunun anlaşıldığını, mevcut delillerle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı ...'in şirket adına yapmış olduğu çalışmaların karşılığını şirketten istemesi gerektiğini, belirterek kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılardan mal kaçırmak amacıyla muris tarafından yapılan ve muvazaalı olduğu ileri sürülen davalı şirkete ait hisselerin diğer davalıya devrine ilişkin işlemler ile maden ruhsatının devrine ilişkin işlemlerin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.818 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi.
2.6762 sayılı Kanun'un 520 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.