"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/851 Esas, 2023/2266 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2018/113 E., 2022/24 K.
BİRLEŞEN DAVA : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/596 E., 2018/569 K.
Taraflar arasındaki asıl davada faydalı model ve endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, maddi ve manevi tazminat ile birleşen davada faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-birleşen dava davalısı vekili ve davalı-birleşen dava davacısı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı-birleşen dava davalısı vekili ve davalı-birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Asıl dava davacı-birleşen dava davalı vekili dava dilekçesinde; davacı ...'un 2013/02610 tescil nolu “hidrolik rotor” başlıklı ve 2013/02611 tescil nolu “... elektrik ünitesi” başlıklı faydalı model ile 2013/07487 tescil nolu "hidrolik rötor" ve 2013/07492 tescil nolu “hidrolik rotor elektrik ünitesi” başlıklı endüstriyel tasarımın sahibi olduğunu, davalının davacıya ait faydalı model ve endüstriyel tasarımlarının aynısını ürettiğinin tespit edildiğini, kendisine noter kanalı ile gerekli ihtarların yapıldığını, davalı tarafın aynı faydalı model ve endüstriyel tasarımları üretmeye ve de satışa arz etmeye devam ettiğini, davalının davacıya ait faydalı model ve endüstriyel tasarıma tecavüzünün Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/50 D.İş sayılı dosyası ile ispatlandığını, davacının söz konusu ürünlerinin sektörde bilinir hale geldiğini, davalının davacı ile aynı sektörde yer aldığını, davalının davacıya ait faydalı model ve endüstriyel tasarıma konu ürünleri bilmemesinin söz konusu olmadığını ileri sürerek, davalının, davacı adına tescilli 2013/02610 tescil nolu “hidrolik rotor"başlıklı ve 2013/02611 tescil nolu “hidrolik rotor elektrik ünitesi” başlıklı faydalı model ile 2013/07487 tescil nolu “hidrolik rotor” başlıklı ve 2013/07492 tescil nolu “hidrolik rotor elektrik ünitesi” başlıklı endüstriyel tasarımı kullanımının dava sonuna kadar önlenmesi, durdurulması, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen tecavüze konu ürünlere ve ambalajlarına Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanmasına karar verilmesi, davalının, davacı adına tescilli 2013/02610 nolu “hidrolik rotor” başlıklı ve 2013/02611 nolu “hidrolik rotor elektrik ünitesi” başlıklı faydalı model ile 2013/07487 nolu “hidrolik rotor” başlıklı ve 2013/07492 nolu “hidrolik rotor elektrik ünitesi" başlıklı endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin kabulü ile haksız fiilin tespit edildiği tarih olan 27.07.2017 tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesine, tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan makine gibi araçlara el konulmasına, imhasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davacı-birleşen dava davalı vekili cevap dilekçesinde; benzerliği iddia edilen faydalı model ile davacı-birleşen dava davalısına ait faydalı modeller arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, bu hususun bilirkişi raporu ile de görüleceğini 2013/02610 ve 2013/02611 nolu faydalı modeller ile 2013/07487 ve 2013/07492 nolu endüstriyel tasarımların mevzuatın aradığı yenilik kriterine sahip olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
II. CEVAP ve BİRLEŞEN DAVA
Asıl dava davalı-birleşen dava davacı vekili cevap dilekçesinde; davaya dayanak olarak gösterilen Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/50 D.İş sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporunun hatalı ve tek taraflı değerlendirme sonucu düzenlendiğini, bu raporu kabul etmediklerini, davalı tarafından deneme amaçlı üretilen ürünün davacı tarafın faydalı model ve tasarım haklarına tecavüz etmediğini, ürünler arasında bariz farklılıklar bulunduğunu, davacı tarafça işbu davaya konu edilen ürünlerin yenilik özelliği bulunmadığını, bu ürünlerin anonim olduğunu, davacının tecavüz olduğu iddiası ile davaya konu ettiği 2013/02640 nolu faydalı model başvurusunun, bir başka başvuru sahibi olan Yaşar Harmankaya tarafından 2013/02565 numarası ve ''vinç beyninde yenilik'' başlığı ile tescil edildiğini, Yaşar Harmankaya isimli buluşçu tarafından tescil ettirilen bu ürün ile davacıya ait fayladı modelin birebir aynı olduğunu, davacının faydalı modelinin yeniliğini öldürücü nitelikte olduğunu, davacının faydalı model ve tasarımlarının yenilik ve ayrıt edicilik özelliklerinin bulunmadığının ortaya çıkacağını beyanla davanın reddini istemiştir.
Asıl dava davalı-birleşen dava davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı tarafından tescile konu edilen 2013/02610 ve 2013/02611 nolu faydalı modeller ile 2013/07487 ve 2013/07492 nolu endüstriyel tasarımların yenilik özelliğinin bulunmadığını, bu ürünlerin anonim olduğunu, davalı tarafın tescil dönemi itibariyle Türk Patentin yeterli incelemesinden geçmeyen faydalı model ve tasarımının aslında 30 yıldan daha uzun süredir vinçlerde, kepçelerde, tanklarda, döner kulelerde kullanıldığını, davalı tarafından tescili yaptırılan hidrolik rotorun Çin firması ... Co Lt tarafından 30.07.2008 tarihinde CN101229902(A) tescil numarası ve “Vinç hidrolik sistemi için hidrolik yağ dağıtım kontrol cihazı” buluş başlığı ile patent tesciline konu edildiğini, davalının tescil ettirdiği 2013/02611 ve 2013/02610 nolu faydalı model başvurularının bir başka başvuru sahibi olan Yaşar Harmankaya tarafından 2013/02565 numarası ve “vinç beyninde yenilik” başlığı ile tescil edildiğini, Yaşar Harmankaya isimli buluşçu tarafından tescil ettirilen bu ürün ile davalıya ait faydalı model ile birebir aynı olup davalının faydalı modelinin yeniliğini öldürücü nitelikte olduğunu, işbu davaya konu ettikleri davalıya ait ürünlerin esasında ... tarafından, 20.03.2013 tarih, 2013/03318 numarası ve “hidrolik yağ dağıtım merkezinde yenilik” başlığı ile faydalı model tescilinin yaptırıldığını, davalının bu projeden çok sonra tescil başvurusunda bulunduğunu, burada gerçek hak sahibinin ... olduğunu, davalının tescil başvurusundan önce gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında kamuya sunulduğundan bahisle davalıya ait yenilik ve ayırt edicilik özellikleri bulunmayan 2013/02610 ve 2013/02611 nolu faydalı modeller ile 2013/07487 ve 2013/07492 nolu endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğe karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; Birleşen dosya yönünden yapılan değerlendirmede; 2013/02610 sayılı faydalı model tüm istemleri itibariyle yeni olmadığı, 2013/02611 sayılı faydalı modelin tüm istemleri itibariyle yeni olmadığı kanaatine varıldığı, 2013/07487 numaralı tasarımın yenilik değerlendirmesinde kullanılabileceği kanaatine varıldığı, 2013/07492 numaralı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğünü ispatlar nitelikte delil bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, dolayısıyla 2013 07492 sayılı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğünü ispatlar nitelikte delilin dava dosyası ve ekleri kapsamında bulunmadığı, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davalı tarafa ait 2013/2610 ve 2012/2611 sayılı faydalı modeller ile 2013/7487 tasarımın hükümsüzlüğüne, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) sicilinden terkinine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, dair karar vermek gerekmiştir. Asıl dosya yönünden yapılan değerlendirmede; birleşen dosyada dava konusu davalı tarafa ait 2013/2610 ve 2012/2611 sayılı faydalı modeller ile 2013/7487 tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, hükümsüzlüğünden baştan itibaren geçerli olduğu, bu durumda bu faydalı model ve tasarımlar yönünde herhangi bir tecavüz söz konusu olamayacağından bu talepler yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, hükümsüzlüğü talep edilen ancak reddedilen 2013/07492 sayılı tasarım yönünden ise; 2013/07492 numaralı tasarım tescili bakımından ise dosya kapsamında, davalıya ait olup da dava konusu tasarımla görsel benzerlik taşıyan bir ürüne rastlanılmamış olduğundan 2013/07492 sayılı tasarım bakımından bu tasarımla ilişkilendirilmiş herhangi bir delil tespit edilemediği, diğer bir değiş ile bu tasarıma yönelik tecavüzün ispat edilemediği ve bundan dolayı işbu tasarım yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davalı tarafa ait 2013/2610 ve 2012/2611 sayılı faydalı modeller ile 2013/7487 tasarımın hükümsüzlüğüne, TÜRKPATENT sicilinden terkinine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dava davalı vekili ile davalı-birleşen dava davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince; asıl davada davacı-birleşen davada davalı tarafından dava açılmadan önce delil tespiti yaptırıldığı, tespit isteyene ait tescilli faydalı modeller ile tescilli tasarımın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri kapsamında korunduğu için tespit konusu olayda haksız rekabetten söz edilemeyeceği, aleyhine tespit istenenin, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca tespit isteyenin 2013/02610 faydalı model numaralı, “Hidrolik Rotor” buluş başlıklı ve 2013/02611 faydalı model numaralı, “Hidrolik Rotor Elektrik Ünitesi” buluş başlıklı faydalı modellerini ve 2013/07492 endüstriyel tasarım numaralı ''Hidrolik Rotor Elektrik Ünitesi'' endüstriyel tasarımını aynı şekilde birebir taklit etmek veya satmak suretiyle faydalı model ve endüstriyel tasarım haklarına tecavüz ettiği kanaatinin bildirildiği, 13.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda; asıl davada değişik iş sayılı dosya için hazırlanan tespit raporunda belirtilen hususların esas alınması halinde davalı ürünlerinin 2013/0260 sayılı faydalı model ve 2013/02611 sayılı faydalı model belgelerinin koruma kapsamında ürünler olarak değerlendirileceği, birleşen dava bakımından 2013/02610 sayılı faydalı modelin tüm istemleri itibariyle yenilik vasfı bulunmadığı, birleşen dava bakımından 2013/02611 sayılı faydalı modelin tüm istemleri itibariyle yenilik vasfı bulunmadığı, asıl davada davalı ürünlerinin 2013/07487 numaralı tasarım tescilinin koruma kapsamında olduğu, asıl davada 2013/07492 numaralı tasarım tescili bakımından ihlal değerlendirmesinde esas alınacak bir ürüne/görsele dosya ve ekinde rastlanmadığı, birleşen dava bakımından 2013/07487 numaralı tescilin (1), (2), (3) ve (4) sıra sayılı tasarımlarının ayırt edicilik kriterini taşımadığı, birleşen dava bakımından 2013/07492 numaralı tasarım tescilinin hükümsüzlüğünü ispatlar nitelikte delile dosya kapsamında rastlanmadığının belirtildiği, 21.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda; asıl dava bakımından değişik iş dosyası için hazırlanan tespit raporunda belirtilen hususların esas alınması halinde davalı ürünlerinin, 2013/02610 sayılı faydalı model ve 2013/02611 sayılı faydalı model belgelerinin koruma kapsamında kalan ürünler olarak değerlendirileceği, davalı ürünlerinin 2013/07487 sayılı tasarım tescilinin koruma kapsamında olduğu, davacı adına tescilli 2013/07492 sayılı tasarım tescili bakımından ihlal değerlendirmesinde esas alınacak bir ürüne/görsele dosya kapsamında rastlanmadığı, birleşen dava bakımından davacı adına tescilli 2013/02610 ve 2013/02611 sayılı faydalı modellerin tüm istemleri itibariyle yenilik vasıflarının bulunmadığı, davacı adına tescilli 2013/07487 sayılı tasarımın, koruma şartlarından ayırt edicilik kriterini taşımadığı, davacı adına tescilli 2013/07492 sayılı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğünü ispatlar nitelikte delilin dava dosyası ve ekleri kapsamında bulunmadığı kanaatinin bildirildiği, SMK'nın 78/3 maddesinde de ''Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak koruma süresince veya tasarım hakkının sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava açılabilir." hükmünün düzenlendiği anlaşıldığı, Mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunun da alanında uzman bilirkişiler tarafından hazırlandığı, uyuşmazlığı çözmeye ve denetime elverişli olup, hükme esas teşkil edebilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, karar davacı-birleşen dava davalı vekili ile davalı-birleşen dava davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, asıl davada faydalı model ve endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, maddi ve manevi tazminat ile birleşen davada faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 154 üncü ve devamı maddeleri.
3.6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu'nun 141, 142, 143 ve 155 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dava davacı-birleşen dava davalı vekili ile asıl dava davalı-birleşen dava davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.