"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/51 Esas, 2024/94 Karar
DAVALILAR :1.İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili Avukat ...
2.... vekili Avukat ...
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2023/565 E., 2023/810 K.
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı DP Parke İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde iş sözleşmesi ile çalışırken iş kazası geçirdiğini, İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi'nin 2015/847 E. sayılı dosyasında iş kazası sebebiyle maluliyetin belirlenmesi ve tazminat davaları açıldığını, davada hükmolunan alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2022/8982 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, şirketin terkin edildiğinin anlaşıldığını, şirketin taraf olduğu derdest bir dava mevcut iken usul ve yasalara aykırı bir şekilde şirketin sicilden terkin edildiğini, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, eksik kalan işlemler için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesine göre tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek, DP Parke İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasını, tasfiye işlemlerinin tamamlanması ve takibi için tasfiye memuru atanmasını, kararın tescil ve ilanını talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 6102 sayılı Kanun'un 32 nci ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 34 üncü maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından öne sürülen iddiaların tümünün mesnetsiz ve soyut iddialar olduğunu, tasfiye sürecinin tamamen usule ve hukuka uygun bir şekilde yürütüldüğünü ve sonlandırıldığını, ihyası istenilen şirketin yapılan ilanlar ve alacaklılara verilen sürelerin dolması neticesinde usule ve hukuka uygun bir şekilde yürütülen tasfiye sürecinin tamamlandığını ve terkin edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, sicilden terkin edilen şirketin İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2015/847 E., 2022/405 K. sayılı dosyasında verilen kararın infazı için başlatılan İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2022/8982 E. sayılı takip dosyasında yürütülen işlemler ile sınırlı olarak 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi uyarınca geçici olarak ihyası ve ek tasfiyesinin gerektiği, davacının talebinin 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi koşullarını taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğü'nün 2022/8982 E. sayılı takip dosyasında yürütülen işlemlerle sınırlı olmak üzere 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi uyarınca geçici olarak ihyasına, şirketin ticaret siciline tesciline, ek tasfiye işlemlerini yürütmek üzere şirketin önceki tasfiye memuru olan ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında, gerekçesiz olarak davanın kabulüne karar verildiğini, cevap dilekçelerindeki hususlar üzerinde inceleme yapılmadığını, ilk celsede doğrudan davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, DP Parke İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin, yapılan ilanlar ve alacaklılara verilen sürelerin dolması neticesinde usule ve hukuka uygun bir şekilde yürütülen tasfiye sürecinin tamamlandığını, 20.06.2022 tarihinde de şirketin ticaret sicilinden Türk Ticaret Kanunu'na uygun olarak terkin edilmesine karar verildiğini, dava konusu olayda tasfiye süreci usule ve hukuka uygun bir şekilde tamamlandığından, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olmasını gerektirir herhangi hal ve şart bulunmadığını, DP Parke İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 20.06.2023 tarihinde terkin edildiği göz önüne alındığında, şirketin terkin edildiği tarih olan 20.06.2023 tarihinde derdest olan herhangi bir mahkeme dosyasının söz konusu olmadığını, müvekkili hakkında vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin her işlemi usul ve hukuka uygun bir şekilde yaptığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine 24.07.2015 tarihinde açılan ve bu tarihten itibaren devam eden iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasının ve icra takibinin şirketin tasfiye nedeniyle terkin tarihinden önce açıldığı/başlatıldığının anlaşıldığı, davalı tasfiye memuru şirket aleyhine açılan dava ve davacı lehine tazminata hükmedilen karar ve bu kararın infazı için başlatılan takip bulunmasına ve söz konusu dava ve icra takibinden haberdar olmasına rağmen şirketi usul ve yasaya aykırı olarak tasfiyesine karar verdiği ve tasfiye nedeniyle şirketi sicilden terkin ettirdiği, davacının alacağın tahsili için şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince dava konusu şirketin ihyasına ve tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi ve tasfiye işlemlerinin usulsüz yapılması sebebiyle dava açılmasına davalı tasfiye memuru sebep olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... Öay vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.