Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1867 E. 2024/2419 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şirket aleyhine açılmış davaların derdestliğine rağmen tasfiye sürecinin sonlandırılarak şirketin sicilden terkin edilmesi nedeniyle, taraf teşkilinin sağlanması ve kararların infazı için şirketin ihyasının talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Şirketin ihyası için kesinleşmiş bir alacak bulunması şart olmayıp, şirkete karşı açılmış bir davada taraf teşkilinin sağlanması ve bu davada şirketin temsil edilmesi zorunluluğu ile davacının hukuki yararının bulunduğu, şirketin tasfiyesinin ilan aşamasında iken aleyhine derdest dava bulunan şirketin terkin edilmesi nedeniyle tasfiyenin usulüne uygun tamamlanmadığı ve davalı tasfiye memurunun bu davayı dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2368 Esas, 2024/8 Karar

vekili Avukat ...

DAVALILAR :1.İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü

vekili Avukat ...

2.... vekili Avukat ...

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/1100 E., 2023/786 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Sicil Müdürlüğünün 464510 sayılı ticaret siciline kayıtlı dava dışı Başak Makine ve Mutfak Eşyaları San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından 13.06.2014 tarihinde tasfiye kararı alındığını, tasfiyenin 10.02.2017 tarihinde sona erdiği, 20.02.2017 tarihli ve 9267 sayılı Sicil Gazetesi'nde yayımlandığını, şirket çalışanlarından Volkan Taşdemir'in 09.03.2010 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu işçi tarafından 22.01.2013 tarihinde SGK'ya şikayet başvurusu yapıldığını, bu tarihten itibaren SGK müfettişlerince yapılan inceleme ve soruşturmaların 30.01.2015 tarihinde sonuçlandırıldığını, kaza geçiren işçi tarafından Bakırköy 6. İş Mahkemesinin 2014/273 E. ve Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2016/255 esasına kayden açılmış olan davalar derdest iken şirketin 02.07.2014 tarihinde tasfiyeye girdiğini, tasfiyenin sonuçlandırıldığını, Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 2016/255 E. sayılı dava dosyasının 04.11.2021 tarihinde onandığını, alacaklarının tahsili için İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2021/33543 sayılı icra takibinin başlatıldığını, şirket yetkililerinin ve müdür olarak görev yapan davalı tasfiye memurunun iş kazasından bilgisinin olduğunu, SGK müfettişleri tarafından iş kazası ile ilgili olarak şirket bilgisi dahilinde rapor tutulduğunu, kaza geçiren işçi tarafından açılan alacak davalarında ve şirket tarafından SGK aleyhine açılan davada tasfiye memurunun yetkili sıfatıyla dava süresince katılım sağladığını, iş kazasından kaynaklanan muhtemel borç miktarı kadar meblağ ayrılmadan, şirketin SGK kurumuna olan borcundan haberdar olmasına rağmen borç ödenmeden, derdest olan davalar varken tasfiye sonlandırıldığından, tasfiyenin eksik yapıldığını, usulsüz olduğunu ileri sürerek Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 2016/255 E. dosyasında tebligatların tamamlanarak kesinleştirilmesi, bu dosyaya bağlı İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2021/33543 sayılı icra takip dosyasının infazı ve ilgili takiplerin yapılabilmesi için Başak Makine ve Mutfak Eşyaları San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicili Müdürlüğünün, ilgili mevzuatı çerçevesinde işlem yaptığını, herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, yasal hasım olarak davada yer aldığından yargılama giderlerinden ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunmuştur.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, tasfiyeye girdiğinde şirketin kesinleşmiş hiçbir davası bulunmadığını, tasfiyenin 14.02.2017 tarihinde gerçekleştiğini ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin ve zamanaşımının geçtiğini, şirketin zarar etmesinden kaynaklı olarak tasfiyeye sokulduğunu, şirketin herhangi bir aktifi ve pasifi olmadığını, o dönem yargılamalar halen daha devam etmekte olduğundan ve iş kazası dosyası Bakırköy 6. İş Mahkemesinin 2014/273 E. sayılı dosyası derdest olduğundan müvekkilinin muaccel olan ve kesin olarak tespit edilebilecek bir borcu olmadığından herhangi bir bedelin depo edilmediğini, dolayısıyla müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, şirketin herhangi bir mal varlığı olmadığı için ihyasının istenmesinde hukuki yararın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen şirket hakkında tasfiye tarihinden önce açılmış Bakırköy 6.İş Mahkemesinin 2014/273 E. sayılı dosyasının olduğu, İş Mahkemeleri tarafından verilen karar kapsamında alacağın tahsili amacıyla İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2021/33543 takip sayılı dosyasının olduğu, taraf teşkilinin sağlanabilmesi için davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, tasfiye memurunun şirket hakkında açılmış dava bulunduğu halde kusurlu davranışıyla şirketin tasfiyesini tamamlamış olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 464510 sicil numarası ile kayıtlı Tasfiye Halinde Başak Makine ve Mutfak Eşyaları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2021/33543 E. sayılı dosyasına münhasır olmak üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesi gereği ihyasına, tasfiye memuru olarak aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca şirketi tasfiye eden ...'ın görevlendirilmesine, ihya kararının ilanına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, 14.02.2017 tarihinde tasfiye edilen şirketin ihyasının istenmesi için 5 yıllık hak düşürücü sürenin ve zamanaşımının geçtiğini, şirketin zarar etmesinden kaynaklı olarak tasfiyeye sokulduğunu, şirketin herhangi bir aktifi ve pasifi olmadığını, o dönem yargılamalar devam etmekte olduğundan ve halen iş kazası dosyası Bakırköy 6. İş Mahkemesi'nin 2014/273 E. sayılı dosyası ile derdest olduğundan müvekkilinin muaccel olan ve kesin olarak tespit edilebilecek bir borcu olmadığından herhangi bir bedel depo edilmediğini, dolayısıyla müvekkilin herhangi bir kusuru da bulunmadığını, ayrıca Bakırköy 6.İş Mahkemesinin 2014/273 E. sayılı dosyasının halen derdest olup kesinleşmediğini, 5 yıl geçtikten sonra şirketin ihyası istenmişse de zaten şirketin herhangi bir mal varlığı olmadığı için ihyasının istenmesinde hukuki yararın bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihyası istenen dava dışı Başak Makine ve Mutfak Eşyaları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından davacı aleyhine Bakırköy 2. İş Mahkemesinin 2016/255 E. sayılı dava dosyası ile sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti talepli dava açıldığı, mahkemenin 2019/55 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli ve 2021/3241 E. 2021/13546 K. sayılı kararı ile onandığı, kararın davacı tarafından İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2021/33543 sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine konu edildiği, davacı tarafından mahkeme dava dosyasının kesinleştirilmesi ve icra dosyasında takip işlemlerinin yapılabilmesi için dava dışı şirketin ihyasının talep edildiği, terkin olan şirketle ilgili yapılacak işlemlerde şirketin temsili ve verilecek kararların infazı yönünden terkin edilmiş şirketin yeniden tescilini talep etmekte davacının hukuki yararı bulunduğu, şirketin ihyası için kesinleşmiş bir alacak bulunması şart olmayıp, şirkete karşı açılmış bir davada taraf teşkilinin sağlanması ile bu davada şirketin temsil edilesi zorunlu olduğundan hukuki yararın bulunduğu kabulü gerektiği, şirketin ihyasına karar verilmiş olmakla, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi uyarınca son tasfiye memuru olduğu anlaşılan davalı ...'ın ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru olarak atanmasında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı, davalı vekili, zamanaşımı süresinin ve hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürmüş ise de davanın 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesine göre açılması nedeniyle bu madde açısından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, dava tarihinde henüz şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığı, ilan aşamasında olduğu, buna rağmen aleyhine derdest bir dava bulunan şirketin terkin edilmesi nedeniyle tasfiyenin usulüne uygun şekilde sonuçlandırıldığından söz edilemeyeceği, davalı tasfiye memurunun derdest davayı dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı, Mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf aşamasındaki itirazlarını yineleyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirket aleyhine açılmış davaların derdestliğine rağmen tasfiye sürecinin sonlandırılarak şirketin sicilden terkinine karar verilmiş olması sebebiyle, bahse konu dava ve takipler nedeniyle taraf teşkilinin sağlanması, kararların infazı için şirketin ihyası talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 320, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tasfiye memuru vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.