Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1901 E. 2025/45 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, davalı şirketin gizli ortakları olduklarını iddia ederek, davalı şirketteki ortaklıklarının tespiti ve tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların hisse devrinin noter aracılığıyla yapıldığı, davalı şirketin protokolde taraf olmadığı, hisse devrinin inançlı işlem olduğunun ispatlanamadığı ve gizli ortaklık iddiasının ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davacıların istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2638 Esas, 2024/268 Karar.

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/905 E., 2022/650 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacılar ... Yapı ve yetkilisi ... ile dava dışı ...'ın sahibi ve yetkilisi olduğu ... İnşaat Yapı Şti. (... İnşaat) ve dava dışı ... Yapı İnşaat Turz. Tekstil Mimarlık San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin (... Yapı) İstanbul'da bulunan bir taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak için davalı ... Grup'u kurdukları, ilerleyen süreçte ortaklar arasında gizli bir protokol yapıldığını, bu protokole göre öncelikle ... Yapı'nın, beş (5) adet daire karşılığı tüm haklarını diğer ortak ... İnşaat'a devredeceğini, protokolün 3. maddesi gereği davacı ... Yapı'nın hissesini ... İnşaat'a devredeceğini, böylelikle davalı ... Grup'un tek yetkilisinin ... İnşaat yetkilisi ... olacağını, protokolün 4. maddesinde "her ne kadar ... (... İnşaat) ... Grup Ortaklığı'ndan ayrılmış olsa dahi şirket üzerindeki ortaklık şeklinin açıktan resmi olmadan (GAYRİ RESMİ) ortak olarak kalacağı.." hususunun kararlaştırıldığını, anılan protokol'ün 5. maddesinde, "... ve bir diğer gizli ortak ...'nün sermaye payları toplamının 2.500.000,00 TL, ...'ın ise 3.150.000,00 TL olduğu" hususlarında anlaşmaya varıldığını, protokol'ün 11. maddesinde ise ... Yapı'nın bu protokolün imzasıyla birlikte 27.04.2021 tarihinde ... Grup'ta yer alan hisselerini dava dışı tek ortak ... İnşaat'a devredeceğinin kararlaştırıldığını, bu anlaşma doğrultusunda davacılar tarafından davalı şirkette yer alan hisselerin ...'ın sahibi olduğu ... İnşaat'a 29.04.20211 tarihinde noter yoluyla devredildiğini, daha sonra davalı şirket ve yetkilisi ... tarafından protokol hükümleri gereği davacı ile hiçbir bilgi paylaşılmadığını, ortaklaşa karar alınarak ilerlenmediğini, şirket bilançolarının davacılardan gizlendiğini, bunun üzerine davacı tarafından 01.07.2021 tarihinde .... Noterliği aracılığı ile protokole aykırı davranışlarda bulunmamasının ihtar edildiğini, davalı tarafından işbu ihtara cevap verilmediğini, davacının gizli ortak olarak bulunduğu projenin bitme aşamasına geldiğini, kat irtifakı kurularak üçüncü şahıslara devir yapılmaya başlanıldığını, davacı tarafından davalı şirkette bulunan hisseleri, ... İnşaat'a devredilmiş ise de, ortaklığının gizli olarak devam ettiğini, ... Grup'un yönetim ve karar alma süreçlerinin dışarısında tutulan davacıya bilgi verilmediğini, hisse devir işleminin şeklen yapıldığının protokol ile sabit olduğunu ileri sürerek davacıların davalı şirkette yer alan ortaklığının tespitini, davacıların ... Grup'ta bulunan hisselerinin tespit ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan protokolde imzası bulunmayan davalı şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davanın İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinde açılabileceğini, mahkeme kararıyla ortaklığın kazanılamayacağını, pay devrinin şekil şartlarına uygun yapıldığını, bu anlamda davacıların şirket ortaklığından söz edilemeyeceğini, ilgili protokolde taraflar arasındaki ortaklığa ilişkin kesin bir sözleşmenin varlığından da söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddine istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bila tarihli protokol ile davacı şirketin 27.04.2021 tarihinde paylarını diğer ortak ... İnşaat'a devretmesinin kararlaştırıldığı, 28.04.2021 tarihinde 102 adet payın 102.000,00 TL karşılığında noterde devredildiği, pay devrinin şirket genel kurulunda onaylandığı, devir sonrası davacı şirketin davalı şirkette hissesinin kalmadığı, dava konusu protokolde imzası bulunan kişilerce ... Grup adına şirket kaşesi altında imza atılmadığı, protokolün şirket yönünden bağlayıcı olmadığı, yine protokolün 9. maddesinde davacı tarafın bazı ödemeleri gerçekleştirmesinden bahsedildiği halde herhangi bir ödeme yapmadığı, protokolün 12. maddesinde geçerliliğinin her bir maddenin istişare edilmesi koşuluna bağlandığı, bu konuda istişare yapıldığına dair bir iddia ve savunmada bulunulmadığı, herhangi bir delil sunulmadığı, protokol şartları yerine gelmediği için bilirkişi tespitlerinin aksine gizli ortaklığın gerçekleşmediği, gizli ortaklık olsa dahi sadece protokolün taraflarından anlaşma şartlarına göre alacak talep edilebileceği, tüzel kişiliği haiz bulunan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olan bir limited şirkete ortak olabilme koşullarının ve ne şekilde ortak olunabileceğinin ayrıntılı şekilde bu Kanun'da düzenlendiği, şekil ve esasa ilişkin koşullar yerine getirilmeden ortaklığın tescil edilemeyeceği, mahkemece bu yönde bir hüküm tesis edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle davacıların tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın, davacı ... ile dava dışı ... ve dava dışı ... arasında imzalanan adi yazılı protokole dayandığı, noterce onanmadığından bu sözleşmeye dayanılarak pay devri yapılamayacağı, yine davacılardan ...'nun imzasını içeren "Protokol" başlıklı adi yazılı belgeye davalı ... Grup'un taraf olmadığı, dava dışı ...’ın davalı şirketin yetkilisi olarak anılan belgeyi imzaladığına dair bir ibarenin bulunmadığı, belgedeki hususların pay sahipliğini göstermesinin kabul edilmesi halinde dahi davalının sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle anılan sözleşmeye dayanılarak davalı şirketten bir talepte bulunulamayacağı, davacının istinaf dilekçesinde iddia ettiği inançlı işlem hususu İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 357/1 hükmü gereği istinaf aşamasında da ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacıların şirket ortağı olduklarının tespit ve tescili ile şirketin tasfiyesine ilişkindir.

2. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, dosya kapsamındaki belgelerden hisse devrinin inançlı işlem çerçevesinde yapıldığının ispatlanamamasına, Bölge Adliye Mahkemesinin daha önceden inançlı işlem iddiasının ileri sürülmediği gerekçesinin maddi hataya dayalı olmasına, sonuca etkisinin bulunmamasına, ileri sürülen temyiz sebepleri ve hükmolunan davanın sonucuna göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde ilgililere iadesine, 13.01.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.