"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/718 Esas, 2024/152 Karar
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/103 E., 2023/9 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğu, şirketin 12.03.2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda sermaye artırımı yapılmak istendiğini, bu konuya ilişkin gündemin 4. maddesine müvekkilinin olumsuz oy verdiğini ve muhalefet şerhini tutanağa geçirdiğini, buna rağmen diğer pay sahiplerinin olumlu oyları ile sermaye artışının oy çokluğu ile kabul edildiğini, ancak alınan kararın 30 günlük yasal süresi içinde tescil edilmediğini, sermaye artırımına katılan ortakların hangilerinin ne kadar sermaye taahhüt ettiklerinin belli olmadığını, davalı şirketin amaç, gereksinim ve menfaatlerinin sermaye artırımını gerektirmediğini, şirketin finansman sıkıntısı bulunmadığını ve alınan karar ile müvekkilinin payının minimalize edilmeye çalışıldığını ileri sürerek 13.03.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının iptalini istediği karara usulüne uygun olarak muhalefet şerhi koymadığını, 24.03.2022 tarihinde sermaye artırımına ilişkin tescil işlemlerinin yerine getirildiğini, kötüniyet iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, 12.03.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına ilişkin pay sahiplerine usulüne uygun çağrı yapıldığı, davanın üç (3) aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, şirket ana sözleşmesinde toplantı ve karar nisabına ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na (6102 sayılı TTK) aykırı bir hüküm bulunmadığı, toplantı nisabının sağlandığı, davacının toplantıya asaleten katıldığı, açılış ve kapanış gündemine ilişkin (1) ve (6) numaralı kararların oylamaya tabi tutulmadığı ve iptal davasına konu edilebilecek nitelikte olmadığı, toplantı heyetinin oluşumuna ilişkin (2) numaralı kararın oybirliği ile alındığı ve davacının bu karara yönelik olumsuz oy veya muhalefet şerhinin bulunmadığı, kar dağıtımı, sermaye artırımı ve ana sözleşme tadiline ilişkin (3), (4) ve (5) numaralı kararların oy çokluğu ile alındığı, davacı bu kararlara karşı olumsuz oy kullanmış ise de tutanağa geçirilmiş veya ayrıca sunulmuş bir muhalefet şerhinin bulunmadığı, davacının oylama öncesinde olumsuz oy vereceğine dair önerge vermesinin 6102 sayılı TTK'nın 446. maddesi anlamında karara muhalif olunduğunu göstermediği (Yargıtay 11. HD, 08.10.2020 tarih, 2020/234 E., 2020/3955 K. sayılı emsal kararı), muhalefet şerhinin karar alındıktan sonra tutanağa geçirtilmesi veya ayrı bir yazılı belge olarak ibraz edilmesi gerektiği, somut olayda bu şartın yerine getirilmediğinin toplantı tutanağı ve hazirun cetveli içeriğiyle sabit olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, limited şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.