"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/285 Esas, 2021/471 Karar
HÜKÜM : Davalı şirketler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı TOKİ yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalı şirketler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı TOKİ yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddi karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının davalılarla imzaladığı satış sözleşmesine istinaden 400.000,00 TL bedelle dükkân satın aldığını, ödemelerini düzenli olarak yaptığını, kalan taksit tutarı olan 146.740,00 TL'yi de hemen yatırarak borcunu kapatmak istediğini bir kaç kez şifahi olarak bildirdiği halde yanıt alamadığını, ardından sözleşmenin davacıya verdiği hakka istinaden bakiye borç tutarından faiz indirimi yaptırarak 85.109,00 TL'yi davalının banka hesabına yatırmasına ve ihtarname göndermesine rağmen senetlerin iade edilmediğini iddia ederek davacının her biri 6.380,00 TL bedelli, vadeleri 20.03.2008 - 20.01.2010 tarihleri arasında olan toplam 23 adet senetten dolayı 146.740,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili; müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının işyerini peşin fiyatına satın aldığını, satış bedeline faiz uygulanmadığından erken ödeme indirimi yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı Müflis .... İnş. ve Mad. San. ve Tic. ve İth. İhr. Ltd. Şti. ve Müflis ... İnş. San. ve Tur. Paz. Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu senetlerde davalı TOKİ’nin bir sıfatının bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın kaynağını oluşturan adi yazılı şekilde yapılmış taşınmaz satışı sözleşmesinin tarafı da olmadığı, diğer davalılar yönünden verilen önceki karar temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden ve bozma kapsamı dışından kaldığından, bu davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına gerek olmadığından infazda tereddüt oluşmaması amacıyla hükümde tekraren yazıldığı gerekçesiyle davacının davalılar müflis ... ve müflis ... aleyhindeki davasının kısmen kabul ve kısmen reddine ilişkin hükmün bozma dışı kalmakla onandığı ve kesinleştiği anlaşılmakla, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının davalı TOKİ aleyhindeki davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 28.12.2023 tarih, 2023/968 E. ve 2023/7772 K. sayılı kararıyla, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili lehine usuli müktesep hak doğduğunu artık davalı TOKİ aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilemeyeceğini, raporlarda çelişki nedeniyle hesaplamanın yeniden yapılması gerektiğini, vatandaşlarla diğer davalılar arasında imzalanan her satış sözleşmesinin TOKİ'nin onayından geçtiğini, sözleşmede ödemelerin TOKİ'nin hesabına yapılacağını derc ettirdiğini, bu sözleşme konusu paraların garantörü olduğunu bildirdiğini, sözleşmenin ödeme planında yazılı bedellere ilişkin tüm senetleri aldığını, bulduğu müteahhit batmış bir Kurumun batan müteahhidin oluşturduğu zararı ve sorumluluğu karşılamak zorunda olacağını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 80 inci maddesi, 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 213 üncü maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.