"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/39 Esas, 2023/494 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
Taraflar arasındaki off-shore hesaba yatırılan paranın istirdadı davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... A.Ş.'nin Şubesi'ne davalı banka personelinin telkin ve yönlendirmesi ile 25.11.1999 tarihinde, 45.000,00 DM yatırdığını, bankaya ... tarafından 21.12.1999 tarihinde el konulduğunu, davalının taahhüt ve güvencelerine rağmen müvekkilinin parasının ödenmediğini, banka yöneticileri hakkında kamu davası açılarak mahkumiyetlerine karar verildiğini, bankanın sebepsiz zenginleştiğini, kanuna karşı hile yoluna başvurulduğunu ve müvekkilinin bankalara olan güveninin kötüye kullanıldığını, müvekkilinin mevduatından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 45.000,00 DM’in hesap açılış tarihi olan 25.11.1999 tarihinden itibaren Euro’ya geçiş tarihi olan 01.01.2002 tarihine kadar yıllık DM’e uygulanan, 01.01.2002 tarihinden itibaren de yıllık Avro'ya uygulanan 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek temerrüt faiziyle birlikte TBK’nun 99. maddesi kapsamında davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Bank A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, davacının daha fazla faiz getirisi elde etmek için seçtiği hesap türü ve parasını bu hesapları değerlendirmek üzere verdiği talimat ve müvekkili bankanın da davacının bu talimatına uygun gerçekleştirdiği bir havale işlemi bulunduğunu savunarak, davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Fer'i müdahil ... vekili cevap dilekçesinde; husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden reddi gerektiğini, davacının serbest iradesiyle kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişiliği olup, off shore bankası ile aralarında hiçbir organik bağın ve müvekkili bankanın off shore bankası nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, ceza mahkemesi kararının kesin delil niteliğinde bulunmadığını, faiz talebinin yerinde olmayıp, hükmedilecek faiz oranının ancak vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranı olabileceğini savunarak, davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Fer'i müdahil OYAK vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı yanın 25.11.1999 tarihinde ... A.Ş’ye yatırdığı parası banka yetkilileri tarafından KKTC’de kurulan paravan Yurt Security Off Shore Bank Ltd. adlı kıyı bankası hesabına aktarılmış, işbu dava ise 15.12.2014 tarihinde açılmış olmakla 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı ... Bank A.Ş.'nin külli halefi olduğu bankada bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve 72'nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.