"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1269 Esas, 2024/59 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
SAYISI : 2019/309 E., 2022/415 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 19.03.2015 tarihinde ile arasında imzalanan ticari nitelikli nakdi kredi sözleşmesine kefil olduğunu, davalı bankanın akdedilen kredi sözleşmesine ilişkin hesabı kat ettiğini, davacıya hesap kat ihtarı gönderdiğini, ancak davacının kefaletinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 584. maddesi gereğince geçerli olmadığını, davacı evli olmasına karşın sözleşmenin kurulmasından önce de akit esnasında da eşinin kefalete yazılı veya sözlü hiçbir şekilde muvafakat vermediğini ileri sürerek taraflar arasındaki kefalet ilişkisinin hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili banka ile dava dışı arasında imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğunu, eşinin ise müşterek kefilliğe rıza gösterdiğini, yetkililer huzurunda kendi el yazısı ve imzası ile kabul ettiğini, kefaletin geçerli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı müteselsil kefil bakımından, kefalet sözleşmesinin geçerliliği, eşinin rızasının alınmış olması koşuluna tabi olmasına rağmen, eşinin rızasının alınmadığı, bu sebeple taraflar arasında geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava dışı ile davalı arasında imzalanan 19.03.2015 tarihli genel kredi sözleşmesine ilişkin olarak davacının imzalamış olduğu 19.03.2015 tarihli kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kefaletin hükümsüzlüğü istemine dayalı tespit davası olup, uyuşmazlık, dava konusu genel kredi sözleşmesine yönelik davacının imzaladığı kefalet sözleşmesinde geçerli bir eş rızasının olup olmadığı, eş rızası yokluğunun kefaleti geçersiz kılıp kılmadığı hususlarında toplanmaktadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.