"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/623 Esas, 2024/83 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/223 E., 2021/300 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; “BURN” ibareli markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının 2017/01039 sayılı markası ile müvekkilinin
tanınmış hale getirdiği “BURN” ibaresini kötü niyetle adına
tescil ettirdiğini, müvekkili markalarının davalının “THERMOBURN” markası ile iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik taşıdığını, davalının “BURN” ibaresini ön plana çıkarmak istediğini, ısı/sıcak,
sıcaklık anlamına gelen “THERMO” ibaresinin içecek ve gıda takviyeleri, diyetik maddeler ve
bununla bağlantılı mallarda farklılık ve ayırt edicilik
kazandırmadığını, davalının müvekkilinin tanınmış
markasından haksız kazanç sağlanmaya çalışıldığını, markasını “BURN” ile ilişkilendirecek şekilde ayrı
olarak ve enerji ve sporcu içecekleri için kullandığını,
marka tecavüzü nedeniyle açılan davanın derdest olduğunu, davalının tescilinin kötü niyet içerdiğini ileri sürerek 2017/01039 tescil numaralı “THERMOBURN” markasının hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; “THERMOBURN” ibareli marka ile davacının dayanak markaları arasında bütünsellik ilkesi gereği benzerlik bulunmadığını, davacının markasında baskın
unsur “BURN” ibaresi iken, müvekkilinin markasında “THERMO” ibaresi
olduğunu, “THERMO” sözcüğünün ısı/sıcaklık, “BURN” sözcüğünün ise yanmak/ yakmak anlamlarına geldiğini, işaretler arasında anlamsal, kavramsal ve görsel açıdan benzerlik bulunmadığını, taraf ürünlerinin aynı rafta satılmayacağını, müvekkilinin kötü niyetinin ispatlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, taraf markalarında “BURN” ibaresinin müşterek unsur olarak yer aldığı, davalının hükümsüzlüğü talep edilen markasında yer alan bu sözcüğün, davacının önceki tarihli “BURN” markası ile yazılış, okunuş, görsel, işitsel bakımdan orta seviyedeki tüketiciler açısından iltibas oluşturacak şekilde benzerlik taşıdığı, dava konusu markanın 5. sınıftaki bir kısım mallar yönünden kısmi hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacı adına tescilli “BURN” markalı enerji içeceğinin tüm Türkiye'de pazarlandığı, bu markanın tanıtımı için yoğun emek, çaba ve para harcandığı, özellikle enerji içecekleri hususunda halkın büyük bir kesimi tarafından bilindiği, “BURN” markasının tanınmış marka olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişi raporunda davacının “BURN” esas unsurlu markasının tescilli olduğu 32. sınıf ile davalının markasının tescilli olduğu 5. sınıfın alt sınıfları yönünden karşılaştırma yapılarak benzer alt sınıfların tespit edildiği, davalının savunmasına konu markaların tescil tarihleri ve dava tarihi de dikkate alındığında “BURN” ibaresi yönünden seri marka koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceği, davalının sonraki tarihte tescil edilen ve bağlantılı emtialarda kullanılan markasının ortalama tüketici nezdinde davacının markasının seri markası izlenimine, işletmeler arası ekonomik bağlantı olduğu düşüncesine ve karışıklığa yol açacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.