"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/424 Esas, 2024/78 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/212 E., 2021/188 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 2007 54449 tescil numaralı "BEREKET" markasının 36. sınıfta tescil
edildiğini, markanın Halk Bankası A.Ş.’ye ait iken 10.02.2017 tarihli sözleşme ile devralındığını, marka devralındıktan sonra kurumun hissedarı olduğu
Bereket Sigorta A.Ş. ve Bereket Emeklilik ve Hayat A.Ş. Şirketleri tarafından inhisari olmayan
lisans sözleşmesi uyarınca kullanıldığını, lisan sözleşmesi ile kullanan her iki şirketin hisselerinin davacı tarafça TMSF’den devralınması, ana sözleşme ve
unvanlarının değiştirilmesi neticesinde sicile kaydedilmesi ile sicile tescil edildiğini, Bereket Sigorta A.Ş.’nin 15.03.2017, Bereket Emeklilik ve Hayat A.Ş.nin ise
17.02.2017 tarihinde tescil edildiklerini, davacı tarafa ait "BEREKET" markasının 36. sınıftaki hizmetler için 11.10.2017
tarihinden bu yana tescilli olmasına ve lisans sözleşmesi doğrultusunda davacı ve
iştirakleri tarafından aktif olarak kullanılmasına rağmen davalı Şirket’in 2014 95476
sayılı "ALBARAKA BEREKET EMEKLİLİK", 2014 95478 sayılı "ALBARAKA BEREKETLİ
EMEKLİLİK" ve 2016 36866 sayılı "BEREKET FX" ve 2016 89419 sayılı "KALEMİN
BEREKETİ" markalarını tescil ettirmiş olduğunu, bu markaların 36. sınıfta tescil edilmiş
olduğundan davacı tarafa ait markalar ile karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalının aynı hizmetler için birden fazla kez "BEREKET" esas unsurlu markayı tescil
ettirmesinin kötü niyet taşıdığını, davalının, davacıya ait "BEREKET"
markasından haberdar olduğunun Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/174 E. sayılı davasıyla sabit
olduğunu, ileri sürerek, davalı adına tescilli 2014 95476 sayılı "ALBARAKA BEREKET EMEKLİLİK", 2014 95478 sayılı "ALBARAKA BEREKETLİ EMEKLİLİK", 2016 36866 sayılı "BEREKET FX" ve
2016 89419 sayılı "KALEMİN BEREKETİ" markalarının 36. sınıftaki hizmetler bakımından
hükümsüzlüğüne ve terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının eski unvanları Işık Sigorta Anonim Şirketi ve Asya Emeklilik ve Hayat
Anonim Şirketlerinin unvanlarını “Bereket” olarak değiştirdiğini, Işık Sigorta’nın 1995
yılında kurulmuş olmasına rağmen 15.03.2017 tarihinden itibaren Bereket Sigorta unvanını kullanmaya başladığını,
Asya Emeklilik ve Hayat A.Ş.’nin de 17.02.2017 tarihinde Bereket Emeklilik ve Hayat
A.Ş. unvanını kullanmaya başladığını, markanın 07.08.2008 tarihinde
tescilinden sonra davacı tarafından devralındığı 10.02.2017 tarihine kadar önceki
sahibi Türkiye Halk Bankası A.Ş tarafından kullanımını gösteren herhangi bir delil
sunulmadığını, müvekkilinin 30 yılı aşkın süredir "Bereket" unvanını çeşitli ticari faaliyetlerinde kullandığını, 19.11.1997 ve 4422 sayılı Türk Ticaret Sicili Gazetesi ile Bereket ibaresini işletme adı
olarak da tescil ve ilan ettirdiğini, reklamlarında sürekli olarak kullandığını,
1997 yılından günümüze kadar yayınına devam eden Bereket Dergisini çıkardığını, 1986
yılında Bereket Vakfı'nı kurduğunu, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin tescilli seri markaları dikkate alındığında aslında davacının unvan
değişikliği yapmak suretiyle iltibas tehlikesi yarattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafa ait 2007 54449 sayılı "BEREKET" markasının 36. sınıfta "finansal ve parasal hizmetler, gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri, gümrük müşavirliği hizmetleri, sigorta hizmetleri" için davalıya ait markalardan daha önce tescil edildiği, ancak yargılama sırasında markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi nedeniyle yalnızca "Sigorta hizmetleri" için tescilinin devam ettiği, davacının devir yoluyla aldığı bu markayı sigorta hizmetlerinde kullanımının 2017 yılında başladığı, davalının davaya konu edilen ve hükümsüzlüğü talep edilen markalarının da 36. sınıfta "sigorta hizmetleri" için tescilli oldukları, her iki tarafın markalarında da "BEREKET" ibaresinin yer aldığı, "BEREKET" markasının ayırt ediciliği düşük bir marka olup, pek çok marka içinde kullandığı, davalı tarafa ait "ALBARAKA" ibaresinin Türkçe karşılığının da "Bereket" olduğu, ancak markaların hitap ettiği ortalama tüketici tarafından bu anlamın yaygın olarak bilinemeyeceği, her iki tarafın markalarının da kelime unsurundan oluştuğu, davalının
2014 95478 tescil numaralı "ALBARAKA BEREKETLİ EMEKLİLİK", 2014 95476 tescil numaralı "ALBARAKA BEREKET EMEKLİLİK" ve 2016 89419 tescil numaralı "KALEMİN BEREKETİ" markalarında "BEREKET" ibaresinden başka kelime unsurlarına yer verildiği, "ALBARAKA BEREKETLİ EMEKLİLİK" ve "ALBARAKA BEREKET EMEKLİLİK" markalarının esas unsurunun davalının belli bir bilinirliğe ulaşmış olan "ALBARAKA" ibaresi olduğu, "BEREKET" ibaresinin ek unsur niteliğinde olması nedeniyle davacının markası ile karışıklığa sebebiyet vermeyeceği, "KALEMİN BEREKETİ" markasının ise Türkçe tamlama niteliğinde olup, anlam olarak davacının markası ile benzerliğinin bulunmadığı,"KALEM" unsurunun markanın esas unsuru olduğu, her ne kadar davalının bu markalarının tescil tarihleri davacının markasından daha sonraysa da, davacının sigorta hizmetlerinde "BEREKET" markasını 2017 yılında kullanmaya başladığı, bu nedenle davalının bu markaları tescil ettirirken kötü niyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, bu markalarla ilgili hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalıya ait 2016 36866 tescil numaralı " BEREKET FX" markasının ise davacının markasının esas unsuru olan "BEREKET" ibaresini yanında Türkçe'de anlam ifade etmeyen "FX" harfleriyle birlikte içerdiği, bu markanın esas unsurunun da "BEREKET" ibaresi olduğu, bu nedenle davacının daha önce tescil edilmiş olan "BEREKET" markasının da tescilli olduğu 36. sınıftaki "Sigorta hizmetleri" için markaların hitap ettiği ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma veya markalar arasında bağlantı kurulması ihtimalinin mevcut olduğu, bu markayla ilgili 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun "Sigorta hizmetleri" için gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı adına tescilli 2016 36866 tescil numaralı BEREKET FX markasının tescilli olduğu 36. sınııfta yer alan SİGORTACILIK HİZMETLERİ için kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacı markası ve davalı tarafa ait markaların sadece 36. sınıfta yer alan sigorta hizmetleri bakımından örtüştüğü, diğer tescil sınıfları olan 09, 16 ve 41. sınıflar bakımından tescil sınıflarının farklı olduğu, davacıya ait 2007/54449 tescil numaralı BEREKET markası ile davalı markalarından 2016/36866 tescil numaralı BEREKET FX markası arasında kelime, genel izlenim ve bir bütün olarak 36. sınıftaki sigorta hizmetleri bakımından benzerlik bulunduğu, davalıya ait 2016/36866 tescil numaralı BEREKET FX markasının “sigorta hizmetleri” bakımından SMK'nın 6/1 hükmü anlamında hükümsüzlüğünün istenebileceği, gerekçesiyle davacı ile davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine,
14.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.