"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1309 Esas, 2024/222 Karar
HÜKÜM : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/249 E, 2022/275 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 25.03.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Avukat .... ile davalı ... Doğal Sağlık Ürünleri Ltd. Şti. vekili Avukat .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... firmasının davacının distribütörü olduğunu, 2013 yılında ürünün niteliğindeki bozulmadan kaynaklı satışlarının düştüğünü iddia ederek zararının karşılanmasını istediğini, ürünlerin iade alınarak fazlasıyla yeni ürünün ...'ya teslim edildiğini, distribütörlük sözleşmesine konu ve üretim izni .... tarafından alınan ürünlerin çok sayıda markaların bedel ödemeden davalı tarafça alındığını,.... ve .... şirketlerinin hissedarlarını ve yakınlarını kişisel olarak borçlandıran açık senetlere imza attırıldığını, tüm mal varlıklarının ellerinden alındığını, ....'ın darp edildiğini, bunlarla birlikte 18 adet markanın 22.10.2013 tarihli marka devir sözleşmesi ile 9.000,00 TL bedelle devredildiğini, devrin Aralık 2014'de marka siciline tescil edildiğini, markaların rayiç değerinin ve sözleşmedeki bedelinin ödenmediğini, ihtarname ile bedelin ödenmesinin istendiğini, cevap verilmediğini, taraf olanın veya yakınının zarara uğratılacağı, hayat veya kişilik veya namusuna derhal zarar verileceği korkusuyla yapılan marka devir sözleşmesinin aynı zamanda devir bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle hükümsüz olduğunu belirterek marka devir sözleşmesinin hükümsüzlüğü ile davalı adına olan marka tescillerinin iptali ile davacı adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde markaların devir tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek davalı ... Doğal Sağlık Ürünlerinin Ltd. Şirketi'nden devir tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Doğal Sağlık Ürünleri Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; markaların 22.10.2013 tarihinde sözleşme ile müvekkiline 9.000,00 TL bedel ile devrettiğini, karşılığını aldığını, ayrıca şirket ortağı ....'ın müvekkili davalı şirket yöneticilerine ciddi miktarda borcu bulunduğunu, takibe konan ve tahsil edilmeyen 6.000.000,00 TL borcu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... Pazarlama Tük. Malz. Rek. Kırt. Ltd. Şirketi vekili, husumet itirazında bulunmuştur.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, aktif husumet ehliyeti olmayan müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı Kurum yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının 22.10.2013 tarihli devir sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti talebinin reddine, söz konusu devre konu marka tescillerinin iptali ile; davacı adına tescili talebinin reddine, 9.000,00 TL devir bedelinin 22.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ceza davasına konu olan senetlerin, davacı şirket yetkilisi ve eşinden zorla alınmadığı gerekçesiyle yağma suçundan sanıkların beraatine karar verildiği, tanık anlatımlarının ve diğer delillerin davaya konu sözleşmenin imzalanması ve markaların devriyle ilgili olmadıkları, sözleşme tarihinden sonra 2014 yılında gerçekleşen olaylar oldukları, davacının işbu hukuk davasında davaya konu sözleşmeyi tehdit ve baskı altında imzaladıklarına dair tanık deliline dayanmadığı, sözleşmenin Noter huzurunda bizzat davacı şirket yetkilisi ve ortağı .... tarafından imzalanmış olduğu, davalıya gönderilen 26.01.2015 tarihli ihbarname ile başkaca bazı işlem ve eylemelerin zor baskıyla gerçekleştiği açıklanmışsa da, marka devriyle ilgili yalnızca sözleşme bedelinin ödenmesinin istendiği, sözleşmenin tehdit ve baskıyla imzalandığına dair bir beyanda bulunulmadığı da dikkate alındığında, davacının bu iddiasını ispatlayamadığı, sözleşmede marka bedelinin 9.000,00 TL olarak yazıldığı, davacının sözleşmeyi tehdit ve baskıyla imzaladığını ispat edememesi nedeniyle bedele ilişkin itirazının da yerinde olmadığı, kaldı ki davacı tarafın dava dilekçesinde marka bedeli olarak 9.000,00 TL talep ettiği, davanın belirsiz alacak davası ya da kısmı dava olduğuna, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarına dair de bir açıklamada bulunmadıkları, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi uyarınca 9.000,00 TL marka bedeline hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin Noter huzurunda imzalanan sözleşmenin aksine markaların bedelsiz olarak devralındığını ispatlayamadığı, marka bedelinin ödendiğini de ispatlayamadığı, davalılardan ... Pazr. Tük. Malz. Rek. Kırt. Ltd. Şirketi’nin davaya konu marka devir sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, davaya konu markaların da bu davalı adına tescilli olmadıkları, davalı vekilinin husumet itirazında bulunmasına rağmen Mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmaksızın marka devir sözleşmesinin iptali ve markaların davacı adına tescili için açılan davayla ilgili bu davalı hakkında da esastan davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğu, bu davalı hakkındaki davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, yine Mahkeme kararının gerekçesinde 9.000,00 TL marka devir bedelinin davalılardan ... Doğal Sağlık Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nden talep edildiği belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında "9.000,00 TL devir bedelinin 22.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı ... Pazr. Tük. Malz. Rek. Kırt. Ltd. Şirketi yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı ... Doğal Sağlık Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, marka devir sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti talebinin reddine, söz konusu devre konu marka tescillerinin iptali ile davacı adına tescili taleplerinin reddine, 9.000,00 TL devir bedelinin 22.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ... Doğal Sağlık Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka devir sözleşmesinin tehditle imzalandığı iddiasıyla açılan sözleşmenin iptali, sözleşmeye konu markaların davacı adına tescili, bu mümkün olmazsa markaların devir tarihindeki bedellerinin tespit edilerek davalı ... Doğal Sağlık Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nden devir tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili davasıdır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Doğal Sağlık ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.