"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/6 Esas, 2024/107 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/483 E., 2020/430 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin kuruluşu, yapılanması, faaliyet konuları ve hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesine ve posta sektörünün düzenlenmesine ilişkin 6475 Posta Hizmetleri Kanunu'nun (6475 sayılı Kanun) 28655 sayılı resmi gazetede 23.05.2013 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile müvekkili şirket arasında 23.07.2013 tarihinde Posta Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Görev Sözleşmesi akdedildiğini ve müvekkili şirketin Evrensel Posta Hizmetleri Yükümlüsü olarak belirlendiğini, 6475 sayılı Kanun'un Posta Tekeli başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre Bakanlar Kurulu tarafından yurt içi ve yurt dışı haberleşme gönderileri ile ilgili ağırlık ve ücret belirleninceye kadar bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuatın ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam olunur denilmek suretiyle yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar bu hükümlerin yürürlükte olacağının düzenlendiğini, 5584 sayılı Posta Kanunu'nun 2. maddesinde açık ve kapalı mektuplar ile üzerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartların posta tekeli kapsamına alındığını, bu sebeple kapalı bir mektup zarfının içinde fotokopi belge, mektup, gizli evrak veya bir fotoğrafın bulunması kapsamı itibari ile bu gönderilerin mektup niteliğini bozmayacağını ve yukarıda belirtilen yazılı kaynaklara göre böyle bir gönderinin mektup olduğunu, taraflarınca söz konusu ihlalin Başmüdürlükleri 150. Yıl Anadolu Yakası Posta İşletme Merkez Müdürlüğünde yapılan kayıtsız posta ayrım ve sevk işlemleri esnasında gönderiler arasında göndericisi davalı ... İletişim Turizm ve Taşıma Hizm Ltd. Şti, taşıyıcısının ise diğer davalı ... Kargo Yurt İçi Yurt Dışı Taşımacılık A.Ş. olduğu anlaşılan dava dışı ... Sigorta A.Ş. Logolu, posta tekeline aykırı 1 adet gönderinin tespiti ile anlaşıldığını, gönderi aslının müvekkili idarede olup bir örneğinin sunulduğunu, söz konusu ihlal nedeniyle ... Kargo A.Ş. yetkilileri hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, yaşanan süreçte hem taşıyan davalı hem de taşınan diğer davalının posta tekelini ihlal ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar tarafından 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun posta tekel hakkını düzenleyen ilgili maddelerine aykırı faaliyet göstererek posta tekeline tabi gönderilerin taşınması, taşıtılması nedeniyle şimdilik bir adet gönderiye ilişkin olarak müvekkili kuruluş nezdinde belirlenen ücret tarifesindeki posta ücretinin on katı tutarı olan 65,00TL tazminatın ihlal tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalıların posta tekeline aykırı olarak taşıdıkları/taşıttıkları gerçek gönderi adedinin müvekkili idarece tespitinin objektif olarak mümkün olmadığından davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile posta tekeli hakkının ihlali niteliğindeki gönderilerin gerçek adedinin ticari kayıt ve defterlerin incelenmesi suretiyle bilirkişi marifetiyle belirlenmesine ve bu ihlal kapsamındaki gönderilerin her biri için müvekkili kuruluş nezdinde belirlenen ücret tarifesindeki posta ücretinin on katı tutarında tazminatın ihlal tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, muarazanın meni ile müdahalenin önlenmesine karar verilmesini talep etmiş, 19.11.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle; toplam 67.665,00 TL tazminatın kabulü ile ihlal tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... İletişim Tur. ve Taş. Hizm. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin herhangi bir posta hizmeti vermediğini, dava dilekçesinde taşıtan ve gönderici olduğundan bahsedilen bir firmanın zaten posta tekelini ihlal etmesinin mümkün olmayacağını, Kanun'un lafzından yalnızca posta hizmeti verenlerin posta tekelini ihlal edebileceğini, taşıtanın veya göndericinin bu tekeli ihlal edemeyeceğinin anlaşıldığını, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, hesaplama açısından APS kurye bedelinin dikkate alınmasına ilişkin herhangi bir belirleme bulunmadığını, doğru tespitin yapılabilmesi için posta gramajlarına göre alınan ücretlerin mahkemeye bildirilmesinin önem arz ettiğini, tespit edilen gönderinin yasal mevzuat çerçevesinde bir mektup olup olmadığının davacı tarafından ispatının gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... Kargo A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin mevzuata uygun olarak kargo taşımacılığı faaliyetinde bulunduğunu, müvekkilinin posta tekeline aykırı bir hizmeti ve faaliyeti bulunmadığını, posta ve kargo mevzuatı gereği ve ayrıca çalışma koşullarının yayınlandığı Operasyonel Taşıma Standartları içeriğinde ayrıntılarıyla düzenlendiği üzere posta tekeline aykırı taşıma yapılmadığını, müvekkilinin tüm birimleri nezdinde bu hükümler çerçevesinde ve mevzuata uygun faaliyet verildiğini, müşterilerin bu kapsamda bilgilendirildiğini ve kargo taşımasının posta tekeli hükümlerine aykırı olmaksızın gerçekleştirildiğini, huzurdaki davada müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iddia ettiği gibi zarf, mektup, haberleşme maddesi, bunların tanımı şekil, boyut ve ebatlarını kabul ile taşıma ve dağıtımının posta tekelinde olması konusunda davacının yetkilendirildiği, davalı şirketler arasında, kargo taşımacılığına ilişkin ticari ilişki olduğu, davalı ... İletişim Turizm ve Taşıma Hiz. Ltd. Şti.'nin taşınmak ve dağıtılmak üzere maddeyi/gönderiyi davalı ... Kargo A.Ş.'ye veren konumunda, ... Kargo A.Ş.'nin de, maddeyi/gönderiyi, ... İletişim Turizm ve Taşıma Hiz. Ltd. Şti.'den teslim alan ve dağıtan konumunda olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere taraflar arasındaki taşıma işlerindeki kayıtların "DOSYA- STANDART DOSYA" şeklinde isimlendirildiği, taşınan emtianın içeriğinin belirlenemediği, davalıların taşınanın mektup olmadığının savundukları, davacının sunduğu delillerden, davalıların Kanun'u ihlal ettiği kanaatine varılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin, davalıların gerçekleştirdiği taşıma kapsamında müvekkilinin sahip oldukğu tekel haklarının ihlali ile zarara uğratıldığı iddiasını ispatlayamadığı, bilirkişi rapor ve ek raporunda ayrıntılı şekilde yer verildiği üzere, davalılar arasındaki gönderilerin tamamında, standart dosya, paket, dosya ve koli gibi tanımlamalar bulunduğu, bunun ise tekel hakkının ihlal edildiği iddiasını ispat için yeterli olmadığı, davalıların haksız rekabet teşkil edecek bir eylemlerinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 6475 sayılı Kanun kapsamında posta tekel hakkının ihlali nedeniyle müdahalenin önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b (1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.