"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/397 Esas, 2024/223 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/242 E., 2023/38 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 25.03.2025 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının emlakçı vasıtası ile davalı ile tanıştığını, taraflar arasında villa satışı için anlaşma yapıldığını, tapunun alınması için müvekkilinin karşı tarafa 700.000,00 TL nakit ödediğini, 2.000.000,00 TL de kredi çekerek ödeme yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre kalan 3.000.000,00 TL'lık borca karşılık 15.01.2022 vade tarihli bir senet verildiğini ve davacının bazı taşınmazları üzerinde ipotek tesis ettirildiğini, müvekkilinin Hollanda'da iken bu senedin ödemelerini muhtelif tarih ve miktarlarda banka kanalı yaptığını, ancak senedin kendisine teslim edilmeyerek icra takibine konu edildiğini, davalı hakkında savcılığa şikayette bulunulduğunu ileri sürerek Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2022/3419 E. sayılı dosyasından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; bononun taşınmaz satışı ile ilgili olmadığını, davalı tarafından davacıya elden borç verildiğini, bu borca karşılık bononun düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının senede karşı iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davacının iddiasını ispat edemediği, davacı tarafça yemin deliline de başvurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay kararlarına göre senetten sonra yapılan ödemelerin senede mahsuben yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, davalı, dava konusu senedin davacıya elden verdiği paralar karşılığında alındığını, davacının yaptığı ödemelerin de elden verilen paralara karşılık yapıldığını savunduğuna göre davacı tarafından yapılan ödemelerin dava konusu senet karşılığında yapıldığının kabulü gerektiği, senedin taraflar arasındaki villa satışı nedeni ile düzenlenip düzenlenmediğinin sonucu etkilemediği, bir başka anlatımla dava konusu senet villa satışı nedeniyle düzenlenmiş olsa da, elden verilen paralar karşılığında düzenlenmiş olsa da senet bedeli ödenmiş ise davacının menfi tespit talebinin kabulü gerektiği, davacı tarafından senedin vadesinden sonra banka kanalı ile 3.136,322,80 TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda davacının ödeme iddiasını ispatladığı, dava esnasında icra dosyasına borç ödendiği için davanın istirdat davasına dönüştüğü, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulü ile davacının Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2022/3419 E. sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının cebri icra tehdidi altında ödediği 3.938.500,00 TL'nin ödeme tarihi olan 17.01.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu alacağın %20'si olan 600.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.